Karne Korkusu

Karne Korkusu
Karne günüydü.Küçük oğlan okuldan döndü.Annesi ”Karnen nerede?” diye sordu.Çocuk güldü. ”Arkadaşıma ödünç verdim. Babasını korkutacak…”
Bir eğitim döneminin sonuna daha gelirken bir çok öğrenci için de karne heyecanı, korku ve telaşla birlikte yaşanmaya başlar. Bu eğitim dönemini sorumluluk ve gerekliliklerini yerine getirerek geçiren öğrenciler tatili düşünerek sevinirlerken, birçok çocuk karnesi yüzünden başına neler geleceğini düşünüp endişelenir. Karnedeki kötü notlar nedeniyle hiçbir zaman çocuğunuzu suçlamayın. ”
Biz öğrenciler, bu dönemin meyvesi olarak gördüğümüz karneleri bugün alacağız. Karne günü bazı öğrenciler için mutluluk kaynağı olurken bazı öğrenciler için korku kaynağı olabilmektedir. ”
Karne korkusunu; öğrencinin karneyi aldıktan sonra nelerin olacağı konusundaki zihinsel tasarlaması olarak tanımlayabiliriz. ”
Özellikle sert ve baskıcı ailelerin çocukları zayıf karne korkusunu diğer ailelerin çocuklarına göre daha fazla yaşamaktadır. Evden kaçma, intihar gibi istenmeyen davranışlar bu ailelerin çocuklarında daha fazla görülebilmektedir. ”
Karne, başarı için bir ölçü değildir, olmamalıdır da. Hele ki, 1.Dönem karnesi %0 ölçü olmalıdır. “Bunun 2.Dönemi var, düzeltirsin” denmeli. Fakat, “Çalışmadın, oynadın, eşek herif, cezalısın, 15 gün boyunca odandan çıkmayarak sürekli ders çalışacaksın, harçlığını keseceğim” Ne karneymiş be arkadaş! Veli ile öğrenci arasındaki bağı adeta kopartıyor. Bunları duyan çocuğun psikolojisi bozulacak. Bence ilk dönem belge almak yeterlidir. En kötü ihtimal “Teşekkür Belgesi” ile ödüllendirilen öğrenciler için hedef, 2.Dönem “Takdir Belgesi” olmalıdır. Öğretmenlerde, öğrencilere hak ettiği notu vermelidir. “Takmak” olayı yanlıştır. Öğretmen ile öğrenci arasındaki özel sorunlar, notlara yansıtılırsa öğretmen benliğini kaybeder. “Yeni neslin eseri”ni yetiştirecek öğretmenler, her öğrenciye eşit davranıp, geleceğimizi düşünmelidirler.

KARNE NEYİN GÖSTERGESİDİR? ”
Karne aslında çocuğun başarısından ziyade derslerindeki bazı eksikliklerinin olduğunu göstermek için öğrenciye ve veliye verilen bir uyarı belgesidir. Çocuğun, ilgi, yetenek, zeka ve hayat okulundaki başarısının bir göstergesi değildir. Ünlü fizikçi Einstein’ı deli diye okuldan kovmamışlar mıydı? ”
Karne öğrenciye verildiği gibi aynı zamanda aileye de verilmektedir. Karne, ailenin bu dönemlik ana-babalığının nasıl olduğunu da göstermektedir. Aileler çocuklarının okul hayatında, onlara harçlık vererek, kitap, kalem, defter alarak onların üzerindeki sorumluluktan kurtulduklarını düşünmektedir. Bu doğru bir düşünce midir ? Ailelerin en büyük sorumluluğu hayatı seven, insanları seven, sorumluluk almayı seven,başarının peşinde koşan kendini gerçekleştirme basamaklarını hızla çıkan bir çocuk yetiştirmektir. Bu da onun cebine sadece harçlık koymakla değil ona, onu sevdiğini hem sözle hem de davranışla göstermekle, ona güvenmekle, onunla sağlıklı iletişim kurmakla, onun kapasitesini kabul edip zorlamamakla olur. Onu o olduğu için sevmekle, onu o olduğunu kabul etmekle olur. O sizlerin zihninizde oluşturduğunuz kişi değildir. O bir bireydir, o kendisidir. Ailelerimiz şunu asla unutmamalı:
“Zayıf karne zayıf ana babalığın da göstergesidir.”
Geçtiğimiz gün “Meltem” aracılığıyla Karacabeyli velilere ve öğrencilere çok güzel öğütlerde bulunan Milli Eğitim Müdürümüz Hasan TURHAN’a, bizlere ve ailelerimize verdiği eğitici öğütlerden dolayı teşekkür ediyorum.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.