Karar Sizin

Mehmet Münir Ertegün 1883 tarihinde İstanbul’da doğdu.
Babası Evkaf Nazırı Mehmet Cemil Bey, annesi 
ise İstanbul Sultantepe’deki 
Özbekler Tekkesi Şeyhi İbrahim Edhem Efendinin kızı Ayşe Hanımdır.

            Mehmet
Münir Ertegün, Kurtuluş Savaşında Osmanlı Sarayı’nın Ankara’ya gönderdiği  heyetin içinde yer aldı. Ankara’ya gelince,
geldiği heyetle bir daha İstanbul’a dönmemiş ve MİLLİ MÜCADELEYE katılmıştır.
Hariciye Vekaleti’nde Başhukuk Müşavirliği’ne yükselmiştir. Lozan Barış
görüşmelerine katılan Türk Delegasyonunda Hukuk Müşaviri olarak görev aldı.

            18.06.1934
tarihinde Türkiye’nin ABD Büyükelçiliğine atanmıştır. Ertegün’ün görev süresi
sırasında ABD Başkanı Franklin D.Roosevelt’tir.Roosevelt,1921 yılında geçirmiş
olduğu felç hastalığı nedeni ile hayatının geri kalan bölümünü tekerlekli
sandalye ile geçirmiş. Fakat yaşam mücadelesini 
bir an olsun bırakmamış ve l933 yılında ABD Başkanlığına gelmeyi
başarmıştır. Üstelik ABD tarihinde iki dönemden daha uzun görevde kalan ilk ve
tek başkan olma sıfatını kazanmıştır. Roosevelt, oniki yıl başkanlık yaptıktan
sonra, 12.04.1945 tarihinde ölmüştür.

            Mehmet
Münir Ertegün, bir büyük elçi olarak Roosevelt’in kısa sürede hayranlığını
kazanmayı başarabilmiştir. Beyaz Saray’ı komşu kapısı gibi kullanmıştır.
Roosevelt’le aralarındaki dostluk o denli gelişmiş ki, Roosevelt arabasını
büyükelçilik binasına gönderip, Ertegün’ün Beyaz Saraya gelmesini sağlamaya
başlamıştır. Satranç partileri düzenleniyor ve Ertegün ile dostluk gün geçtikçe
koyulaşıyor.

            Ertegün’ün görevi tam on yıl beş ay
sürüyor. 11.11.1944 tarihinde vefat ediyor. Roosevelt, Ertegün’e o denli hayran
ve gönülden bağlı ki; Ertegün’ün cenazesini Missouri Zırhlısı ile Türkiye’ye
gönderiyor. Refakat gemisi olarak, USS Power Zırhlısı görevlendiriliyor.

            Ertegün’ün
cenazesi Missouri Zırhlısında olmak üzere USS Power Zırhlısının eşliğinde,
Çanakkale Boğazından giriş yapıyor ve Marmara Denizinde kendilerine Yavuz
Zırhlısı da eşlik etmeye başlıyor ve cenaze 
Missouri ortada, USS Power solda ve Yavuz sağda olmak üzere Dolmabahçe
önlerine geliyor. Görkemli bir manzara.

            Bu
gösterinin diğer bir önemi de  şudur.
Türkiye’den KARS’I, ARDAHAN’I ve BOĞAZLARI talep eden Sovyetler’in, bu
görüntüden sonra taleplerinden vazgeçmek zorunda kalmasıdır. II.Dünya
Savaşından galip çıkan Sovyetler, Doğu Avrupa ülkelerini birer birer
hegomanyasına almış, bu hengamede Türkiye’den de taleplerde bulunmuş idi. Fakat
kısa süre içerisinde kuyruğunu apışına kıstırmıştır.

            Nasıl bir
tecellidir ki, Missouri 1968 yılındaki ziyareti sırasında, zamanın sol görüşlü
gençleri tarafından taciz edilmiş ve ABD Piyadeleri Dolmabahçe önlerinde denize
dökülmüştür. Günümüzde ise, Büyükelçimizin cenazesine nezaket gösteren ABD,
Kuzey Irak’ta askerimizin başına çuval geçiriyor.

            Şimdi
gelelim asıl meseleye. Kanadı kırık Yahudi Devleti İsrail’in Dışişleri Bakan
Yardımcısı Danny Ayalon denen adam, Büyükelçimiz Oğuz Çelikkol’a
hakaretnamiz  davranışlarda bulunuyor.
Fakat Büyükelçimiz, kendisine yapılan hakaretten habersiz. Otuziki dişini
gösterircesine gülüyor. “Ben hakaret içeren bir muamele ile karşılaşmadım,
kapıda bir buçuk dakika kadar bekletildim” diyor. Ama diplomatik çevreler aynı
görüşte değiller.

            On iki
Eylül’den sonra ülke yönetimine gelen bazı devlet adamları, kendilerini ATATÜRK
ile mukayese edenler, hatta kendilerinin ATATÜRK’ten daha başarılı ve daha
saygın olduklarını ifade ederken, kendilerine kadar yapılanlardan daha fazla iş
yaptıklarını ifade edenler dahi oldu. Tanık olarak da uluslar arası tefeci
kuruluşlarının Türkiye’ye biçtikleri kredi notlarını ifade ediyorlar.
Borçlanmayı yönetim başarısı olarak ortaya sürüyorlar.

            Ne
diyelim? 1944 yılında Mehmet Münir Ertegün’e ABD’nin gösterdiği nezaketi ve
2010 yılında Oğuz Çelikkol’a İsrail’in hakaretnamiz muamelesini  ve hazır mukayeseye başlamışken,  ATATÜRK 
ile boy ölçüşmeye kalkanların mukayesesini size bırakıyorum.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.