Karadere’deki kirlilik isyan ettirdi

Karacabey’in Sultaniye, Akhisar, Tophisar ve İsmetpaşa köylerinde yaşayan vatandaşlar, Karadere’de öldürücü boyutlara ulaşan kirlilik nedeniyle isyan etti.
Sultaniye Köyü’nde eylem yapan vatandaşlar, kirlilikten ölen balıkları zehirleyen fabrikaları protesto ederek, “Temiz hava istiyoruz. Dereme ve doğama dokunma. Suyumu kirletme. Balığımı zehirleme” pankartlarıyla seslerini duyurmaya çalıştı.
Karadere’nin, yörede faaliyet gösteren iki fabrikadan salınan zehirli atıklarla kirletildiğini söyleyen vatandaşlar, Çevre İl Müdürlüğü’nün çözüm üretmesini istedi.
Sultaniye’de gerçekleştirilen eyleme, Doğa-Der Başkanı Caner Gökbayrak ile Kimya Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Ali Uluşahin de katıldı.
Kirlilikten canlı yaşayamaz duruma gelen Karadere’nin çevreye yaydığı dayanılmaz derecedeki pis kokusuna karşı önlem alınması için seslenen Sultaniye Muhtarı Derviş Mete, “Manyas Gölü’nden boşalan sularla hayat bulan Karadere, özellikle iki fabrikanın atık sularıyla yıllardır zehirleniyor. Maya ve mermer üreten bu iki fabrika, Karadere’yi öyle kirletti ki; sularımızda değil balık, kurbağa bile yaşayamaz oldu. Çevreye yayılan pis kokulardan evlerimizin camlarını açamaz durumda kaldık. Karadere’nin zehirli sularıyla tarlamızı sulamak durumunda bırakıldık. Zehirli sularla yetiştirilen ürünler ise sofralarımızda afiyetle yenmektedir. Sonra da kanserden ölenlerin sayısı arttıkça, ahlar ve vahlar içinde yakınmalar yapılmaktadır. Karadere’de yaşanan kirlilik, 40 yıl öncesinden gelmektedir. Çalmadık kapı bırakmadık. Gereğinin yapılması için yetkililere defalarca başvuru yaptık. Bu güne kadar değişen bir şey olmadı. Bu dere yıllardır kirletildiği halde devlet yetkilileri gereken denetimleri yapmadı. Çevreyi zehirleyen fabrikalara sırtlarını döndüler, kirliliği adeta teşvik ettiler. Anlayacağınız, Karadere’nin kirletilmesine göz yumdular. Dayanılmaz duruma gelen kirliliğe ‘Artık yeter’ diyoruz. Deremizin kirletenlerin cezalandırılmasını ve bir daha kirliliğe izin verilmemesini istiyoruz” dedi.
Köylü kadınlar ise kötü koku sebebiyle cam ve kapı açamadıklarından yakınarak, derenin bu hale gelmesine sebep olan fabrikalara göz, göre izin verilmesini şaşkınlıkla karşıladıklarını dile getirdi.
Çevreye inanılamayacak derecede mikrop saçan ciddi bir pis koku olduğunu söyleyen Doğa-Der Başkanı Caner Gökbayrak, “Türkiye’deki derelerinin bu kadar kötü halde olması içler acısıdır. Bu derede bir kuzu su içerken ölmüş. Bir vatandaşımız dereye girdiği için 4 ay hastanede yatmak zorunda kalmış. Bu sularla çiftçilik yapılıyor. Çiftçilerimiz tarlalarını buradaki zehirli suyla suluyor. Çiftçi yalnız bırakılmış. Bir an önce devlet bu duruma el atmalıdır” dedi.
Kimya Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Ali Uluşahin, derenin can vermekten çıkarak bataklığa dönüştüğünü ve gelinen noktada can almaya başlamış durumda olduğunu belirtti.
Karadere’de oksijen kalmamış olmasına dikkat çeken Uluşahin, “Karadere’de canlı yaşamaması normaldir. Oksijenle yaşayan canlıların bu derede kalmadığını görüyoruz. Burada çok rahatsız edici bir koku var. Yörede yaşayanların sağlığından endişe etmekteyim. Burada analiz yapmaya bile gerek yok. Her şey ortada. Buradaki fabrikaları denetlesinler ve Karadere’yi eski haline getirsinler. Aksi halde yarın geç olacak. İnsanlarımızın sağlığı tehdit altında” diye konuştu.
Söz konusu eylemden bir hafta önce Karacabey Gıda Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürü Cemer Erken’in köylülerle görüştüğü belirtildi. Denetimden sonra Bandırma İlçe Tarım Müdürlüğü’nün uyarıldığı ve Balıkesir İl Tarım Müdürlüğü’nün de bu uyarıdan sonra göstermelik soruşturma başlattığı öğrenildi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.