Kamulaştırma yerine neden Toplulaştırma?

Cumhuriyet Halk Partisi Bursa Milletvekili Turhan Tayan, İstanbul-Bursa İzmir Otoyolu'nun geçeceği bazı ilçelerde kamulaştırma yapılırken, bazılarında ise toplulaştırma işleminin uygulanacak olmasını “Çifte Standart” olarak değerlendirdi. Tayan, “Bu uygulama tamamen köylülerin aleyhinedir ve vicdanları rahatsız etmektedir” dedi.
Otoyolun Orhangazi ve Gemlik güzergahında kamulaştırma yapıldığını ancak, Nilüfer-Karacabey ve Mustafakemalpaşa ilçelerindeki arazilerde ise toplulaştırmaya gidildiğine dikkat çeken Turhan Tayan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yazılı olarak yanıtlaması istemiyle konuyu TBMM Başkanlığı'na iletti.
Söz konusu ilçelerde toplulaştırma yapılarak, tamamen özel ve ticari (otoyol) yatırım arazisinin yöre köy ve köylülerin topraklarından sağlanan yüzde 10 toplulaştırma payından bedava karşılanmış olacağını söyleyen Tayan, “Köylünün, çiftçinin, zordaki üreticinin toprağının bir ticari faaliyet için kapatılması adil değildir” ifadesine yer verdi.
Öte yandan, otoyolun öngörülen ilk güzergahı olan Uluabat Gölü güneyindeki arazilere Karayolları Bölge Müdürlüğü tarafından Tapu'da satılamaz şerhi koydurması ve vatandaşların gayri menkulünü tasarruf edemez duruma düştüğünü dile getiren Turhan Tayan, “Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Karayolları'na 100 binlik plan çalışmaları için otoyol güzergahını resmi yazı ile sormuş ve Karayolları Bölge Müdürlüğü kesin güzergahın gölün kuzeyinden geçeceğini resmen bildirmiştir. Her türlü açıklıktan uzak, alengirli yollara başvurarak iş yapan idarenin bu yasalara, hukuka aykırı tutumu durdurulmalıdır. Türkiye keyfilik diyarı değildir. Vatandaşın anayasal mülkiyet hakkı vardır. Buna rağmen eski güzergahtaki gayrimenkuller üzerinde satılamaz kaydı hala sürdürülmektedir” diye konuştu.
Tayan, TBMM Başkanlığı'na verdiği önergede şunları sordu: “Toplulaştırma Yasası'nın getirisi çevredeki toprak sahiplerinin lehine olmalıdır. Söz konusu uygulama ise tamamen köylülerin aleyhinedir. Bu uygulamayı durdurmayı düşünür müsünüz?
7 Kasım 2012 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 2012/3857 sayılı Bakanlar Kurulu kararı,  öngördüğü mevki ve zamanlama otoyol inşaatı ile eş zamanlıdır. Bu bir tesadüf müdür?
Bursa'nın en verimli topraklarının böyle bir yatırımın bedava figürü haline getirilmesi vicdanları rahatsız etmiyor mu?
Bugünkü tarih itibariyle Karayolları Bölge Müdürlüğü, Büyükşehir Belediyesi'ne güzergahın kuzeyden geçeceğini resmen bildirmesi ve bu şartlarda güneydeki arazi sahiplerine satılamaz kaydını hangi hukuk anlayışıyla izah ediyorsunuz?”