Kadın kişinin araba neyine!!

“Milliyet gazetesinin haberine göre, Suudi Arabistan’ın en üst dini konseyi olan Meclis el-İfta al-A’ala, kadınlara araba kullanma hakkı verilirse 10 yıl içinde ülkede bakire kalmayacağını, fuhuş, porno, homoseksüellik ve boşanmanın artacağını öne sürdü.”
Bu düşünceye göre demek ki kadınların araba kullanmadığı bir memlekette herkes huzur içinde ve herkes son derece sakin. Ne bir sapıklık ne de bir aykırılık mevcut.
Her erkek melekler kadar saf, pür pak ve bütün kadınlar kutsal bakire.
Bütün evlilikler yolunda, bütün çocuklar anne-babasına muti, bütün eşler birbirine sadık…
Eğer ki kadın denen şeytan arabaya bir binerse, direksiyona bir oturursa bütün bunların elden gitmesi an meselesi.
Erkekse yıllardır araba üzerine ve her şey güllük gülistan.
Çok şükür ne bir hata, ne de bir kaza…
E hani arabaya oturan kişi yoldan çıkıyordu.
Erkek kişi oturunca çıkmıyor demek ki…
Şimdi bu sava göre; toplumun bütün düzenini biz direksiyon başındaki kadınlar bozduk, öyle mi?
Hem ‘koca’nın üzerinden bin türlü işi al, hem her işe koş, hem her ihtiyaca cevap ver, hem de adın düzen bozucuya çıksın. Ne alâ ne alâ…
Çok şükür ki bizim buralarda ehliyeti olmayan kızlar koca bile bulamıyor.
Erkeklerimiz artık çok akıllı. Araba kullanabilen bir kadının erkeğin üzerindeki yükü ne kadar hafiflettiğinin farkındalar.
Herkes elinden geldiğince karşı tarafa ağırlık olmadan, evi ve ailesi için elini taşın altına sokacak insan istiyor yanında. Evin içinde yaşayan süs bitkisi değil…
Durun bakın Subhi Bey daha neler söylemiş:
Kadınların otomobil kullanmasına izin verilen bir Arap ülkesindeki bir kafede oturduğunu anlatan Kral Fahd Üniversitesi’nden emekli Subhi, “Tüm kadınlar bana bakıyordu. Biri bana uygun olduğunu açıkça gösteren bir jest yaptı. İşte kadınların araba kullanmasına izin verirseniz olacağı budur.”
Subhi Bey, siz tüm kadınlara bakıyor olmasaydınız tüm kadınların size baktığını nereden bilecektiniz acaba? Bütün kadınlara mel mel bakacağınıza önünüze baksaydınız ya! O zaman kimsenin size baktığını da görmezdiniz.
Hem belki de kadınlar sizin bakışlarınızdan rahatsız oldukları için, bu adam niye böyle her kadına birden bakıyor diye şaşırdıkları için öyle bakıyorlardı size.
Siz de hak bayram sandınız…
İşte bütün mesele de burada zaten.
Bazı erkekler kendilerini bütün kadınlara birden bakmaktan alıkoyamıyorlar. Baktıkları zaman da zihinlerinden geçenlere engel olamıyorlar. Zihinlerinden geçen şeyler her neyse artık, bütün hepsinin kendilerine günah olarak yazıldığını düşünüyorlar.
Dolayısıyla bu günaha girmelerine sebep olarak da ‘günah keçisi kadın’ı görüyorlar.
Etrafta kadın olmasa böyle günahkâr bir düşünce de olmayacak diyerek, hayatın her alanında kadınları yasaklıyorlar.
Gözleri görmesin de bari cennete gitme işleri de tehlikeye düşmesin değil mi?
Bu arada;
Cennete gitmeyi neden bu kadar istiyorlar orası da ayrı mevzu.
40 huri, dile kolay…
Sorarım size;
Dağ başında kendi kendine ibadet etmek mi daha makbûldür, yoksa günlük hayat içerisinde yaşanan her olay karşısında nefsini bozmadan yaşayabilmek mi?
Ben’ce;
Toplum içinde genciyle yaşlısıyla, çocuğuyla büyüğüyle, kadınıyla erkeğiyle, nebatıyla hayvanıyla hep birlikte yaşayabilmek, herkesi olduğu gibi kabul edip hepsine ayrı ayrı saygı göstermek, “özel” alâkamız olan kişiler dışında her gördüğümüz canlıya hislenmemekte iş.
Onları ortadan kaldırmakta değil…
cananekncylmz@gmail.com'

Canan Ekinci Yılmaz

1 Nisan 1963 Karacabey doğumlu. Karacabey Lisesi mezunu. 5 Ekim 2010 itibariyle yazar.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.