İstanbul Sözleşmesi’ni kimler imzaladı, şimdi ne yapıyorlar?

AKP iktidarının ilk u dönüşü değil bu…

Pek çok konuda atılan adımlardan geri dönüldü; verilen sözlerin tersi yapıldı.

İstanbul Sözleşmesi’ni imza atanlara bakıldığında AK Parti’deki gidişatı görmek mümkün…

Deneyimli isimlerin önemli bir kısmı siyasetin dışına itildi, bir kısmı kenara çekildi.
 **** 
2014 yılında imzalanan sözleşmenin en hararetli savunucusu, ilk adımı atan Fatma Şahin şimdi Gaziantep Belediye Başkanı…

Onurla, gururla sunduğu bu sözleşme için şimdi ağzını açabilir mi acaba?

Keza bu işin mimarlarından biri olan Volkan Bozkır hala AK Parti milletvekili ama gıkını çıkarabilir mi?

 **** 
Sözleşmeyi onaylayan Bakanlar Kurulu’na gelince…

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu partiden koptular, iki ayrı oluşumla eski partilerine karşı mücadele ediyorlar.

Dönemin Adalet Bakanı Sadullah Ergin DEVA Partisi’nde siyasete devam ediyor.

Kültür Bakanı, soldan dönme Ertuğrul Günay dışarıda, çeşitli mecralarda etkin pişmanlıklarını dile getiriyor.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yurt dışından geldi, yine yurt dışına gitti.

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer de kendi çapında muhalif olarak takılıyor, sesini duyan yok!

İçişleri Bakanı, taklacı İdris Naim Şahin, hangi partide bilmiyorum ama muhalif olduğu kesin…

 **** 
Hala partide olup kenarda tutulanlar da var.

İşte onlardan biri de Faruk Çelik

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olarak İstanbul Sözleşmesi’ni imzalayanlardan biri…

Çıkıp konuşur mu acaba?

Dönemin Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ hala milletvekili ama limana çekilmiş bekliyor.

Egemen Bağış büyükelçi yapıldı, Cevdet Yılmaz milletvekili oldu.

Suat Kılıç, Veysel Eroğlu, Zafer Çağlayan köşeye atılanlardan…

O sözleşmeyi imzalayan Bakanlar Kurulu üyelerinden siyasette halen etkin tek isim Hayati Yazıcı

Bugün de AK Parti Genel Başkan Yardımcısı konumunda…
 **** 
O sürecin baş aktörlerinden biri de Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Cemil Çiçek’ti.

Acaba yukarıda saydığım isimlerden biri çıkıp “Ben imzamın arkasındayım. Kadınlara şiddeti engellemeye çalışan ve adını İstanbul’dan alan bu sözleşmenin devamından yanayım” der mi?

İmzamın arkasındayım” diye demeç verir mi?

Ne dersiniz?

29 EKİM KADINLARI DERNEĞİ’NİN AÇIKLAMASI!

Cumhuriyet Kadınları Derneği’nin Vatan Partisi tarafından ele geçirilmesi üzerine Şenal Sarıhan öncülüğünde kurulan 29 Ekim Kadınları Derneği’nin Bursa şubesini örgütleyenlerden Sultan Yurdunal İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin derneğin açıklamasını gönderdi:

“AKP İktidarı, 18 yıldır adım adım kadınların insan haklarını gasp etti. Kendisine bol gelen İstanbul Sözleşmesi’nden çekilerek, gerçek ideolojisini hepimizin gözleri önüne seriyor. Bu laik bir toplumdan, şer’i topluma gidişin fotoğrafıdır. Kadınların ülkemizde giderek yükselen hak arayışının önüne demir bir kafes örmektir. Hiçbir şey kadınları susturamaz. Daha çok birlikte ve daha çok yüksek sesle mücadeleye devam edeceğiz. Bu barikatı kadın mücadelesi kesinlikle aşacaktır.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.