İşçiler dokunulmaza dokundu

Yatağan ve Milas'taki enerji işçilerinin direnişi her gün yeni bir aşamaya giriyor. Her alanda sağır bir tutum alan AKP iktidarı da bu direnişi görmezden gelip inatla enerji santrallerinin satışında son noktaya yürüyor. Üstelik iktidarlarının en çok sarsıldığı bir dönemde bu inadı sürdürüyor.

Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy termik santralleri ile bunlara bağlı kömür işletmelerinin varlık satışı yoluyla özelleştirilmeleri için geçen hafta yeni bir noktaya varıldı. Resmi gazetede yayınlanan ilan ile özelleştirme ihalelerinin tarihi açıklandı. Bu karar duyulur duyulmaz Yatağan Termik Santrali önündeki direniş çadırından sert ve kararlı açıklamalar geldi. Direniş çadırının kurulmasının 71. günü ise enerji işçileri otobüslerle Muğla'ya giderek Valilik önündeki Cumhuriyet Meydanında toplandılar.

İşçilerin bundan sonraki hedefi ise iktidar partisinin il merkezi idi. En doğru hedef te bu idi. Zira AKP'nin Muğla'daki her kademeden yöneticisi özelleştirme söylentilerinin başladığı günden beri ikili oynuyorlardı.

Başta Yatağan ilçe örgütü olmak üzere AKP'liler kapalı kapılar ardında oy kaygısı ile özelleştirmeye karşı olduklarını söylerken, bu söylemlerinin basına, özellikle de AKP Genel Merkezine ulaşmaması için özen gösteriyorlardı. 2011 Genel Seçimleri öncesi şimdinin AKP milletvekilleri seçim çalışmalarında da aynı tavır içindeydiler. Bu satırların yazarı AKP Muğla Milletvekili Ali Boğa'nın ağzından tanıklar önünde özelleştirmeye karşı olduğunu duyanlar arasındadır.

AKP'nin bu ikili tutumu nedeniyle enerji işçilerinin eylem için en doğru adresi AKP il binası önüdür.

Böyle olmasına böyledir. Ama şu anda ülkemizde en dokunulmaz yerler AKP binalarıdır. Bu dokunulmazlık öyle el ile dokunmak değildir. AKP il binalarına yaklaşmak bile yasaktır.

Türkiye'de bir zamanlar Taksim'de gösteri yapmak yasaktı. O yasağın artık hükmü yok. En şiddetli yasak ise Ankara'da TBMM çevresi idi. Yıllar önce bu yasak da mücadele ile yok edildi. Özellikle Dikmen kapısı basın açıklamalarının merkezi oldu. 1,5 ay önce Muğla'dan yürüyüşe geçen direnişçi enerji işçileri TBMM önündeki barikatı yıkıp geçtiler.

Özelleştirmeye karşı kararlı bir mücadele veren enerji işçileri bu kez Muğla'da eylem için en doğru adrese, AKP İl Merkezine yürüyüşe geçtiler. Ne var ki binaya 100 metre kala TOMA'lı biber gazlı polis müdahalesi ile karşılaştılar. Her zaman olduğu gibi sular ve biber gazları sıkıldı. Ve yine her zaman olduğu gibi enerji işçileri ne gaz dinlediler, ne TOMA ne de su…

Bilinmeyen tek şey bu kez TOMA'lara su takviyesinin kim tarafından yapıldığı.

Taksim Gezi Parkı'na polisin müdahalesine karşı en şiddetli tepki Muğla'da gösterilmişti. En çok gözaltı da Muğla'da olmuştu. Polisin bu sert tutumunun gerekçesi o zaman da protestocuların AKP il binasına yürümek istemesi olmuştu. (İlginçtir polisin bu saldırısı sonucu gözaltına alınanlarla ilgili dava bu satırların yazıldığı dakikalarda Muğla Adliyesinde başladı) Polisin  bu sert müdahalesi sırasında bir Yarbay gözünü kaybetmişti. Bu sert müdahale sırasında TOMA araçlarına su takviyesi CHP'li Muğla Belediyesince yapılmış ve bu durum fotoğrafla belgelenmişti.

İşçilerin önceki günkü TOMA'lı sulu ve biber gazlı müdahalesi sırasında Muğla Belediye Başkanı da destek vermek amacıyla işçilerin arasındaydı. Umarız sayın Başkan ıslanmamıştır. Islandı ise de kendi suyuyla ıslanmamıştır.

Sonuç olarak enerji işçileri yine barikatı aştı ve dokunulmaz denilen AKP il binası önüne ulaşarak basın açıklamalarını yaptılar.

Dileriz enerji işçilerinin bu kararlığını AKP binasında bulunanlar görmüştür. Cumhuriyetin 80 yıllık birikimini yok pahasına elden çıkaran AKP iktidarı bir kez olsun işçilerin kararlı tutumu karşısında geri adım atar.

Aksi halde bu gidişle enerji işçileri AKP binasına dokunmakla kalmayacak şaltere dokunmak zorunda kalacaklar.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.