İnternet Çocukları

Sevgili internet kullanıcıları; devlet eliyle yasaklanacağınız günlere çok az bir zamanınız kaldı. Ne kadar yaramazlık yapacaksanız yapın, ne kadar zararlı site varsa hepsine girin, en zararlı yazılarınızı yazın. Nasılsa bundan sonra bunları yapamayacaksınız. Çünkü sizin internette dolanma amacınızı sadece zararlı işler yapmak olarak gören insanlar sizi engellemek için bir takım yasaklar icat etmekle meşguller…
Hatırlarsınız bir zamanlar kitaplarımız yakılırdı bizim.
Bazı şairleri, bazı yazarları okumak mı, aman sakın ha! Evlere baskınlar yapılırdı, yasaklı kitaplar aranırdı, bulundu mu da hemen imha edilirdi. Ellerinde bu kitabı bulunduranlar da ceza alırlardı. Trajikomik olansa; sonradan o yazarların isimlerinin sokaklara-caddelere verilmesi.
Devlet radyosunun dışında özel yayın yapan radyolar açıldığında herkes ne kadar mutluydu. Sonra bir baktık ki o radyolar birer birer kapatılıyor. O zaman da ‘Radyoma dokunma!’ kampanyaları düzenlenmişti, araçların antenlerine siyah kurdeleler takılarak bu yasağa karşı tepki verilmişti. Daha sonra bu konuda gereken düzenlemeler yapılarak radyolar tekrar yayına başlamışlardı.
Anadan üryan kadınların resimlerinin olduğu dergiler vardır hani. Hani erkek çocuklarının annelerinden köşe bucak sakladıkları o malum dergiler. Hatırlarsınız bir dönem onlar da poşete girmişti. Hâlâ poşette mi satılıyorlar bilmem ama ulusal basında yayınlanan gazetelerin arka sayfalarında o dergilerdeki resimlerden daha farksız resimler var artık.
Bir yandan RTÜK bizim namus ve ahlâkımızı korumak için neyi nasıl yasaklayacağını şaşırıyor. Bir yandan da ‘prime time’ denilen zaman diliminde yayınlanan programlarda her türlü avamlık almış başını gidiyor.
Şimdi bir de başımıza internet yasağı çıktı. Arama motorlarında aranacak kelimeler filtrelenecekmiş. Aklınıza gelen her kelimeyi arayamayacaksınız yani. Tabi İngilizce bir kelime ararken Türkçe benzeriyle örtüştüğü için onu da arayamayacaksınız, haberiniz olsun. En basitinden ‘Have you got…’ ile başlayan bir cümle kurduğunuzda anında engelleneceksiniz.
Bazı siteler de yasaklanacakmış. Hangi siteler olduğuna nasıl karar verilecek bakalım. Bizi koruyup kollamak isteyen devlet baba bu koruyup kollama işini başka konularda değil de, sadece internet ortamında mı yapmaya gönüllü?
Korkarım ki bir gün gelecek filtrelemelerle ve yasaklamalarla uğraşana kadar interneti toptan kaldıracaklar. ‘İletişip de ne yapacaksınız,  sizin neyinize internet’ diyecekler.
Oysa ki internet ortamına bir çeşit Hyde Park da diyebiliriz. Buradaki konuşmalar, yazışmalar toplumun şişkinliğini alan supap vazifesini görüyor. Bunlardan bu kadar korkmaya gerek yok. Gölgesinden korkan insanlar haline mi geldik yoksa?
İnternette zararlı siteler de yok değil tabii ki.
Her ülke internet erişimine kendince bir sistem getirerek ‘vatandaşını’ koruma altına almış. Yasaklamalar daha ziyade çocuk pornografisi, terör ve insan kaçakçılığı üzerine yoğunlaşmış. Gelişmekte olan ülkelerdeyse filtrelemenin ayarı sanki biraz kaçmış.
Akıllarına gelen her şeyi yasaklamışlar.
Doğruyu yanlışı ayırt etmekten aciz insanların yaşadığı o ülkelerden miyiz biz de? Hakikaten biz de mi doğruyu yanlışı ayırt edemiyoruz?
Bir kısmımız evet. Ama hangi kısmımız? Büyük bir kısmımız mı, yoksa küçük bir kısmımız mı? Ayırt edemeyenler azınlıkta isa pek fazla sorun yok. Yok, onlar çoğunluktaysa o zaman benim sorulacak sorularım var.
Niçin bizi kendi kendini kontrol edebilen insanlar olarak yetiştirmiyorsunuz da çözümü her şeyi yasaklamakta buluyorsunuz? Niçin insan gelişimi üzerine bir programımız yok? Niçin bilgi sahibi olmayan, her şeye saldıran, her şeye ‘aç’ insanlarımız daha çoğunlukta?
İnsan bilmediği bir şeyden korunabilir mi? Korunabilmek için önce düşmanı tanımak gerekmez mi? Sadece düşmandan uzak tutmakla her şey halloluyor mu? Bırakın hallolmayı, yasaklandığı kadar daha da cazip hale gelmiyor mu?
Her birimin başındaki yetkili kişi edepli ve onurlu bir iş üretmekten mesul değil mi? Basit bir sınavı dahi hakkıyla yapmaktan aciz, binlerce masum çocuğun hakkını gasp edebilen insanlar mı bizi filtreleyecekler? Kim, kimi, kimden, nasıl koruyacak?
Aslında temiz internet kullanabilmek için gereken donanımlar internette mevcut. Çocuklarını zararlı sitelerden korumak isteyenler bunları pekâlâ kendi bilgisayarlarında uygulayabilirler.
Hırsıza kilit olmaz misali kötü düşünceli insanlar aradıkları kötülüğe her biçimde ulaşabiliyorlar. Bu arada da olan; inisiyatif kullanabilen, kendi kontrolünü sağlayabilen insanlara olmakta. Maalesef ki kurunun yanında yaş da yanmakta.
Hadi internette pek çok şeyi yasaklandı tamam da, çanak antenlerden yayılan her çeşit kanalın yayını nasıl engellenecek? Araç plakalarındaki harfler de zaman zaman insana farklı çağrışımlar yaptırabiliyor mesela. Bazı harflerin bir araya gelmesini de engellensin. 3 G’li olsun 3 G’siz olsun bütün cep telefonları tehlike arz etmekte, onlar da yasaklansın.
Gizli kamera marifetiyle ortalara dökülebilen özel hayatların güvenilirliğini sağlamak için nasıl bir yasaklama uygulanmalı? Gizli kameralar ulu orta her yerde pazarlanmaktayken bizzat kasıtlı yapılan bu kötülük hangi yasaklamayı kapsar?
Bu yasaklamaların ardındaki esas niyet üzüm yemek mi, yoksa bağcıyı dövmek mi oraya da iyice bir dikkat etmek lâzım.
Yani ince ince düşünülürse yasaklanabilecek o kadar çok şey var ki, bunlarla nasıl baş edilebilir bilmem. Ne kadar yasaklanırsa yasaklansın yasakları delecek bir yol da her zaman bulunur.
Hatırlarsınız bir zamanlar You Tube da yasaklıydı da başbakanımız kendisinin yasağı delip, siteye girebildiğini söylüyordu.
Bekleyelim bakalım, belki buna da bir çözüm bulur, biz de kendisinin yol gösterimiyle gösterimiyle gerekeni yaparız.
cananekncylmz@gmail.com'

Canan Ekinci Yılmaz

1 Nisan 1963 Karacabey doğumlu. Karacabey Lisesi mezunu. 5 Ekim 2010 itibariyle yazar.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.