Her yaştan genç yaratmak

Günlük yaşamımızda her an kullandığımız bazı sözcükler, kalıplar ya da kavramlar vardır ki, derinlemesine anlamını pek düşünmeyiz. Bazen bir türküde, bazen şarkı sözünde, ya da şiir içinde geçer. Ezbere söyleriz. Bir an gelir ki dikkatimizi o noktaya yönelttiğimizde oradaki derin anlamı kavrarız.
Hepimizin büyük coşku ile söylediği, sözlerini ezbere bildiğimiz “Onuncu Yıl Marşı” da böyle bir kavram içerir. Faruk Nafiz Çamlıbel ve Behçet Kemal Çağlar’ın birlikte sözlerini yazdığı “Onuncu Yıl Marşı”nda da işte böyle derin anlam içeren bir dize vardır.
“On yılda on beş milyon genç yarattık her yaştan”
Bu dizede sözü edilen 15 milyon genç, belirli bir yaş kuşağını (örnek vermek gerekirse 15-25 yaş ya da 18-30 gibi bir yaş aralığını) ifade etmemektedir. Zira o günlerin Türkiye’sinin bütün nüfusu yaklaşık 15 milyondur. Genç Cumhuriyetin dinamizmi, atılım ruhu, devrimlerin yarattığı heyecan dalgası ile tüm yurttaşlarımızda ancak genç yaştaki insanlarda görülecek bir dinamizmin fışkırdığı gözlenmektedir.
Millet Mekteplerinin açılması ve Harf Devrimi ile oluşan heyecan, yabancı dergilere bile konu olmuştur. Örneğin dünyaca ünlü The National Geographic Magazine dergisi 1929 yılı Ocak sayısında kapaktan duyurduğu “Türkiye Okula Gidiyor” başlıklı haberinde yayınlanan fotoğraflar tam da Onuncu Yıl Marşında söylenen bu dizeleri doğrular niteliktedir. 1 Kasım 1928 tarihinde yapılan harf devriminden sadece 2 ay sonra yayınlanan dergide yer alan çok sayıda fotoğraf, her yaştan Türk vatandaşını çarşıda, pazarda, buldukları her fırsatta yeni Türk alfabesini öğrenirken göstermektedir. Türk ulusu topyekûn gençleşmiş önderinin gösterdiği hedefe emin adımlarla yürümektedir.
Tümü 15 milyon olan bir ülke halkı, her yaştan genç olmuş, büyük bir coşku ile hedefine yürümektedir. Bu bir önderlik becerisidir ve bu başarı Mustafa Kemal Atatürk’e aittir.
Bir de bu örneğin tersi var.
Yüz yılda her yaştan yüz milyon ihtiyar yaratmak…
Elbette bu hedefin sahipleri, konuyu böyle açıklamıyor. Yıllardır ağızlarında geveledikleri “2023 Hedefi” sözcüğünün arkasını nasıl doldurduklarını açıklamasalar bile yapılanlar, hedefin ne olduğunun ipuçlarını veriyor. “Kindar ve dindar gençlik”, eğitimden Atatürk’ün çıkarılması ve eğitimin milli niteliğinin kaldırılması, Evrim Teorisinin ders kitaplarından çıkarılması, “üç yetmez, beş çocuk” söylemleri, yıllardır alttan alta yayılan dört kadınla evliliğe sıcak bakılmasına ek olarak müftülere nikâh yetkisinin verilmesi, kızlarımızın bir erkeğin dördüncü eşi olmayı kabul eden açıklamalarının gazete sayfalarında geniş yer bulması, okul yerine yatılı Kuran kursu adı altında tekkelere giden çocuklarımızın en ağır koşullarda barındırılması, tecavüz ve tacizlerin yaygınlaşmasına karşılık hoş görülmesi ya da örtbas edilmesi. Bazı iktidar sözcülerinin işi dünyanın düz olduğunu iddia etmesine kadar vardırması…
Milyonlarca insanımızın, yüzlerce yıl öncenin hurafelerine tekrar sarılır hale getirilmek istenmesi ile her yaştan yüz milyon ihtiyar yaratmak hedefi örtüşmektedir.
Hep birlikte türküler söyleyememiş, halaylar çekememiş, sevgilisinin elini bir kez bile tutamamış, öfkesini ve isyanını haykıramamış bir gençlik kuşağı yaratmak, ülkeyi yüzlerce yıl geriye götürme hedefidir. Ülkeyi toptan ihtiyarlatma hedefidir.
Neyse ki Cumhuriyetimizi kuranlar temellerini çok sağlam atmış. Bütün çabalara rağmen Cumhuriyetimizi yıkmayı başaramıyorlar. Her yaştan gençlerimiz her fırsatta genç olduklarını dosta düşmana gösteriyorlar. Göstermeye de devam edecekler.
Cumhuriyetimiz 94. yılına ulaşırken, her yaştan gençlerimiz kendilerine biçilen bu deli gömleğini giymeyi reddediyor. Reddedecek…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.