Her şey Karacabey’in yüksek menfaatleri için(!)

Suya zam yapılması ve Belediye’nin
borçlandırılması için kredi alınması konusunda sınıfta kalan DP’deki sıkıntı,
Meclis’in 2 No.lu Sağlık Ocağı’nın satılması, ya da 526 metrekarelik arsasının
takas yoluyla elden çıkarılması kararı sırasında “Kararsız oy” kullanılmasıyla tavan yaptı.

Kendilerini eleştiren muhalefet
partilerine seri ziyaretler yaparak sözde “ultimatom” veren DP yöneticileri, deyim yerindeyse
tabanın gök gürültüsü gibi patlamasına neden oldu.

DP’de, “Partimizi
peşkeşlemeyin. İstifa edin” sesleri yükselmeye başladı.

Ş.Ö.’nün iteklediği, S.O.’nun
tetiklediği, M.A.K.’nin sürüklediği DP yöneticileri dün ziyaretime geldi.

İçtenlikli olduklarını düşündüğüm ziyaret
sırasında DP’nin, 2 No.lu Sağlık Ocağı’nın satılmaması konusunda grup kararı
olduğunu söylediler.

En azından inanmak istiyorum.

DP’nin içinde pırıl pırıl gençler
olduğunu, dürüst insanların, kararsız oy verilerek, “Karacabey’in çıkarlarının her şeyin üstünde” tutulamayacağından rahatsızlık
duyduklarını biliyorum.

Özeleştiri yapmak erdemden gelir.

DP’liler dün sanki böyle bir
görüntü içindeydiler.

2 No.lu Sağlık Ocağı’nın satış
kararı alınır alınmaz topluca Belediye Başkanı’na gittiklerini ve Ergün
Koç’tan, söz konusu kararın bir sonraki toplantıda iptal edileceğinin sözünü
aldıklarını dile getiren DP yöneticilerinde yeni bir arayışın izlerini gördüm.

Koç adına olsun, DP adına olsun,
gelişmeyi sağlıklı bulduğumu ve halk adına da sevindirici olarak
değerlendirdiğimi söyleyebilirim.

Sonucu birlikte göreceğiz.

AKP’mi DP’yi, DP’mi AKP’yi kullanıyor?

Son birkaç aydır görülüyor ki, AKP,
DP ittifakı sade seçmende büyük rahatsızlık yarattı.

İki parti yöneticilerinin
birbirlerini kullandıklarını varsayarak politika yapmaya çalışmaları
tabanlarını ikna etmeye yetmedi.

AKP ile DP’nin dirsek temasından “Karacabey’in çıkarlarının her şeyin üstünde” tutulmadığı ortaya çıktı.

Hem AKP’ye, hem DP’ye kılavuzluk
yapanların hazırladığı senaryolarla, suya bir yılda iki kez zam yapılacak,
sonra da “Karacabey’in çıkarları her şeyin üzerinde tutuluyor” denilecek.

Böyle mantık olur mu?

Gırtlağına kadar borç içindeki
Belediye’ye, 8 milyon daha yük giydirilecek, ardından davullu-zurnalı-dansözlü
kutlamalar yapılacak.

İvedi kapatılması gereken açıklar için
ise yangından mal kaçırırcasına alınan kararla 2 No.lu Sağlık Ocağı satılacak?

Pes doğrusu.

Belediye’nin nereye koştuğunu gören
yok mu?

AKP’li meclis üyelerinin gözleri
kör mü?

Tümü evetçi mi?

Saçı bitmedik yetimlerin haklarını
koruma diye düşünce taşımıyorlar mı?

Böyle politika mı olur?

İnanılacak gibi değil.

Birbirlerini kullandığını zanneden AKP’de,
DP’de kan kaybediyor.

Bundan da sayıları bir elin
parmaklarını geçmeyecek su kurnazları yararlanıyor.

 

AKP ne yapıyor?

Belediye Meclisi’nin Ocak Ayı
oturumunda bir kez daha görüldü ki, Karacabey’i kullananlarla, kullanılanlar
yönetiyor.

Bir avuç kullananın çıkarları
uğruna doğrular görmezden geliniyor.

Belediye’yi düşünen yok. Halkı
düşünen yok. Partisini düşünen yok.

Ne yazık ki etik değerlere saygı
gösterilmiyor.

Ak Partili Belediye, tüm alışverişlerini
AK Parti İlçe Başkanı’nın iş yerinden sağlıyorsa, “Denetleme Komisyonu
Seçimleri”nde meclis
üyelerine baskı yapılması normaldir.

İşin içine siyaset-ticaret
ilişkileri karıştırılırsa Adem Surguç’un “Denetleme Komisyonu”na Fahrettin Nerse, Nuri Boz,
Nurgül Özatilla’nın gelmesi için çalışma yapmasına şaşırmamalı.

Adı üstünde denetleme komisyonu.
Sözde Belediye’nin bir yıllık gelirini, giderini kontrol edecek.

Bu işin uzmanları niye dışlanıyor?

Şenol Erol, Bülent Fıçıcı, Taner
Kahraman, Hayati Demirel, Abdullah Akkoç, Samet Karakaş gibi isimler çok mu yetersiz?

AKP’li Belediye tüm
alışverişlerini, AKP İlçe Başkanı’nın işyerinden yapıyor.

Belediye Başkanı “Denetleme Komisyonu”na “Şu isimleri istiyorum” deyince, Adem Surguç da “Peki efendim”
diyor.

Nasıl olduysa gizli yapılan
oylamada Surguç’un ısrarla istediği Nuri Boz’un yerine Orhan Güzel seçiliyor.

Böylece Adem Surguç’un listesi
delinirken, “Denetleme Komisyonu”na; Vedat Mert, Kazım Ülker, Orhan
Güzel, Nurgül Özatilla ve Fahrettin Nerse getiriliyor.

Arada sırada da olsa vicdanlı
meclis üyesi çıkıyor.

Bu gelişmeyi de olumlu görebiliriz.

Ah şu siyaset-ticaret ilişkileri
olmasa.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.