Havadan sudan ve adaletten

Geçen akşam kanalın birinde “Popstar”ı izliyorum. Tesadüfen.

Sonuçları açıklamak için noteri davet ettiler. Kaçıncı noter olduğunu anlamadım ama görevliyi tanıdım. Daha önce de yarışma programlarında görev yapmıştı. Sonradan kayboldu. Aynı noter mi? Değil mi? Bilmem, bildiğim şahıs aynı.

Deniz Feneri'nden Almanya'da hapiste olan birinin, sanki notere gelmiş gibi işlemini yapmışlardı. Olay meydana çıktı, soruşturma açıldı, iddianame hazırlandı. AKP'den milletvekili adayı da notere, nedense beraat istedi. Ve umudu gitti.

Dayanışma dediğin böyle olur…

Neyin Ergenekonu?

Ergenekon davası beşinci yılını doldurmak üzere. Hafızam yanıltmıyorsa, Ümraniye'de bir evde el bombalarının bulunması sonucu vızvıdık nedenlerle genişletilen soruşturmada bu günlere gelindi. On sekiz, yirmi yılların konuşulduğu, müebbet hapis cezalarının beraat gibi yorumlandığı günleri yaşıyoruz.

Olaya kaynak sayılan el bombaları imha edildi. Ev sahibine savcı iddianamede beraat istedi. El bombalarının bulunduğu ev sahibine ceza istenmiyor ama diğer sanıklara ağırlaştırılmış müebbetlerden söz ediliyor.

Acaba diyorum ev sahibinin masum olduğunu bilenler mi bu silahları oraya koydu? Bulunduğu gibi imha edildi, menşei ve kaynağı araştırılamadı?

Herhangi bir fabrikada üretilen ayranın veya yoğurdun yapım tarihi ve vardiyası bilinirken, el bombalarının neden bulunamıyor?

El bombaları Karadeniz yapımı olabilir mi?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.