Hasan Hoca hem ‘İlgili’, hem ‘Bilgili’ bir ADAY
Başkanı olduğu Siyasi Dürüstlük Hareketi – SDH tarafından düzenlenen ve konuk olarak da Ediz Hun’un katıldığı çevre konulu etkinlikte tanımıştım kendisini.
Ortak noktamız olan çevre konusundaki duyarlılığımıza hemşehrilik (Karacabey&Mustafakemalpaşa hemşehri sayılır) de eklenince ve sonrasında pek çok ortak dostumuz olduğunu görünce bunun bir kesişme olduğunu düşünmüştüm.
Bahsini ettiğim kişi Prof.Dr. Hasan Ertürk. Nam-ı diğer Hasan Hoca…
Hasan Hoca yıllardır içinde bulunduğu siyasete farklı bir adım atarak attığı o adımı artık resmîleştirdi.
“CHP’yi Bursa’da birinci parti yapmak” sloganıyla yola çıkan Prof.Dr Hasan Ertürk, 15 Aralık 2015 günü Bursa’da CHP İl Başkanlığı için adaylığını açıklayan ilk isim oldu. (Aslında daha önce 20 Kasım tarihinde basına yazılı olarak bildirmişti adaylığını.)
Önce şunu söyleyeyim ki; Bursa Osmangazi’deki İl Başkanlığı binasında yapılan basın açıklaması tam anlamıyla basına özeldi. Basın rahat çalışsın diye partililer özellikle davet edilmemişti. Edilmiş olsa manzarayı tahmin edersiniz. Hıncahınç dolu bir salon, kargaşa ve uğultu eşliğinde yapılmaya çalışılan açıklamalar, anlaşılmayan sözler vesaire. Oysa bugün basın mensupları parti üyelerinin arasında kendilerine yer bulmaya çalışmıyor, iki kare fotoğraf alabilmek için birbirlerinin üzerine çıkmıyordu.
Hasan Ertürk’ün eşi Gönül Ertürk, yol arkadaşlarından Engin Saban ve birkaç partili arkadaşından başka parti meclisinden kimse yoktu salonda.
Hasan Hoca söyleyeceklerini söyledi, basın mensubu arkadaşlar görevlerini rahatlıkla yaptı, sorular soruldu, cevaplar alındı. Daha sonra da çay eşliğinde sıcak sohbetler edildi.
Tam da medeniyete yakışır biçimde…
Tanımayanlar için Prof.Dr. Hasan Ertürk’ü anlatayım kısaca.
1954 Mustafakemalpaşa doğumlu bir akademisyen kendisi. 1972-74 yılların arasında ilkokul öğretmenliği yapmış, ardından fark derslerini vererek Bursa Erkek Lisesi’nden mezun olmuş, 1978 yılında Bursa İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’ni bitirmiş, 1979 yılında Akademi’de asistanlığa başlamış, 1985 yılında ‘trafik tıkanıklığı’ üzerine hazırladığı tezi ile doktor unvanını almış, Uludağ Üniversitesi Kentleşme ve Çevre Sorunları Anabilim Dalı’na 1989 yılında doçent, 1995 yılında da profesör unvanlarını alarak atanmış, 1991-1996 yılları arasında Mimar Sinan Üniversitesi’nde konuk öğretim üyesi olarak yer almış, İskoçya, Danimarka ve Slovakya’da mesleği ile ilgili çalışmalara katılmış, 2012 yılında da kendi arzusu ile emekliliğe ayrılmış, halen M.K.Paşa ve Büyükşehir’de CHP Belediye Meclis Üyesi ve aynı zamanda ‘çevre, su ve kent ekonomisi’ üzerine altı kitap sahibi bir yazar…
Gelelim Hasan Hoca’nın açıklamalarına.
Vizyon:
“CHP’yi Bursa’da birinci parti yapmak”
İlkeler:
Parti içi demokrasi, şeffaflık, katılımcı yönetim, proje siyaseti, bilimin rehberliği, hesap verebilirlik, denge ve denetim, kadınlara ve gençlere hak ettikleri değeri vermek, sendikalar, akademik odalar ve gönüllü kuruluşlarla işbirliği, medyada sadece proje ve etkinliklerle yer almak, birlik ve beraberlik…
Hedefler:
İlçe örgütlerine Genel Merkez ve İl Başkanlığı bütçelerinden daha fazla mali kaynak aktarılması için çalışmak, ilk iki yılda Bursa’da 500 bin civarında oy alan CHP’nin 20 bin olan üye sayısını % 4’ten % 10’a çıkartarak 50 bine ulaştırmak, örgütlenmeyi mahalleler düzeyinden başlatmak, kadın ve gençlik örgütlerini sadece ‘kota doldurmak ve emeklerini kullanmak’ olarak değil, yaratıcı düşüncelerinden yararlanarak yoldaşlık edilecek birlikteliği sağlamak, İl Parti Okulu’nda parti içi eğitim çalışmaları yapmak.
Projeler:
Stratejik katılımcı yönetim ile her yıl etkinlik programları ve faaliyet raporları hazırlamak ve her üç ayda bir İlçe Danışma Kurulu’nu, her altı ayda bir de İl Danışma Kurulu’nu toplamak, Üniversite öğretim üyeleri ve uzmanlardan oluşan bir Bilim Kurulu oluşturarak sorunlar ve çözüm yolları çalışmaları yapmak, parti büyüklerinden İl Danışma Kurulu oluşturarak çalışmalarımızı il düzeyinde siyaset alanına aktarmak, gönüllük esasına göre komisyonlar kurmak, CHP İl Parti Okulu’nda seminerler yapmak, CHP Gönüllüleri Lokali ve CHP Gençlik Evleri kurmak, CHP’nin kuruluş günü olan 9 Eylül’ü şölenlerle kutlamak, bilimsel, kültürel ve sosyal etkinlikler düzenlemek, halkın katılabileceği organizasyonlara imza atmak…
Misyon:
İlkeler, hedefler ve projeler doğrultusunda CHP’lilik bilincini yaygınlaştıran bir CHP örgütü oluşturmak.
Kendisi kamu yönetimi bölümünde öğretim üyesi olan Hasan Hoca, anlayış olarak çağdaş yönetimden yana.
Siyaset anlayışı da ‘proje siyaseti’.
Yukarıda yazılanlara ‘bilinen ve daha önce de dillendirilen vaatler’ diyebilir ve ‘niçin ilçe yönetimleri ve il delege seçimleri nihayetlenmeden adaylık açıklamasını yaptı’ diye sorabilirsiniz…
Öncelikle yazılanlar vaat değil vizyon, çünkü 2019’a kadar seçim yok.
Adaylık açıklamasının erken olmasının da sebepleri var.
Çünkü Hasan Hoca tüm üyeler arasında hiçbir ayrım gözetmeksizin, partiye katkıda bulunacak tüm üyeler ile çalışmaya hazır. Anlayış olarak “benim adamım”cılıktan değil, “partiye kim daha yararlı olursa”cılıktan yana. ve CHP İlçe Yönetimlerinde yer alacak herkesi ‘Dava Arkadaşı’ olarak görüyor.
Medyada parti içi çekişmelerle ve dedikodularla değil, yaptıkları ve yapacakları ile yer almak istiyor. Hatta basın mensuplarına, “O kadar çok projemiz ve eylemimiz olacak ki bunları yazmaktan diğerlerini yazmaya vakit bulamayacaksınız” diyor…
Akademisyenden siyasetçi olur mu sorusuna karşılık, “Neden olmasın?” diyor.
Hatırlarsınız belki; yıllar önce Bilgili, İlgili, Yetkili başlıklı bir yazı yazmıştım. Yazıdan bir alıntı yaparak ilk cümlesini paylaşayım sizlerle.
“Bu memlekette bilgililer ilgisiz, ilgililer bilgisiz, yetkililer hem ilgisiz, hem bilgisiz” Devamı için tıklayınız:
Siz de artık bu cümleyi ters yüz etme vaktinin geldiğini, hatta yakalamazsak vaktin ellerimizden kayıp gideceğini düşünmüyor musunuz?
Hasan Hoca da hem ilgili, hem de bilgili bir vatandaş olarak yazımdaki ‘yetkili vatandaş’ olmaya aday.
Yaşadığımız kavga gürültü içerisinde “Siyasetçi demek illa kavga eden kişi demek mi?” diye düşünüyor artık birçok insan. Bağırıp çağıranı, sesi daha çok çıkanı seven de yok değil, lakin aklıselim insan boş cayırtılar yerine akil fikirlerle dolu liderler görmek istiyorlar artık siyasette. Üstelik siyaset artık sükunet ve dinginlik üzerine yoğunlaşmışken..
Siyasetin seçim kapıya dayandığında köy köy, kahve kahve gezerek, seçim bittiğinde ise köşesine çekilerek değil, hayatın her alanında ve her anında halk için çalışıp proje üreterek yapılması gerektiği inancında Hasan Hoca da. O yüzden şimdiden beş yıllık projeleri hazır. “Fakat yanlış anlaşılmasın, biz şimdilik iki yıllığına adayız. 2016 Aralık’ta partinin tüm kademelerinin katılımıyla beş yıllık bir stratejik planlarla bir yol haritası hazırlayacağız. İki yıl sonra tekrar seçilmez isek de bizden sonra gelen arkadaşlara da bu şekilde bir yol haritası bırakacağız.” diyor.
Son yıllarda büyük oy kaybı yaşansa ve kendilerine inananlara hayal kırıklığı yaşatsa da, Cumhuriyet tarihinde kurulduğundan beri ayakta kalan tek parti CHP diyor Ertürk…
Peki ya tabanı başka mecralara kaymış Cumhuriyet Halk Partisi hangi ‘halk’ın partisi olacaktı?
“Parti programımızda hangi halkın partisi olduğumuz açık ve net belirtilmiştir” diye cevaplıyor bu sorumu Hasan Hoca.
“Yani emekçinin, yoksulun, kimsesizin, ezilenin…”
Ve son sözleri;
“Bir parti programı ve tüzüğü ile var olur. Bizim CHP etrafında biraraya gelişimiz bu program dahilindedir. Kimseyi ötekileştirmeyiz. Parti programını benimseyen herkes bizim arkadaşımızdır. Ayrışmak bizi büyütmez, küçültür.” oluyor…
****
Hani askerler eğitimde koşarken söylerler ya,
“Her Şey Vatan İçin” diye,
İşte öyle…
