Gölyazı büyülüyor!

Güney Marmara’nın önemli sulak alanlarından biri olan
Karacabey Uluabat Gölü kıyısına kurulan ve kadın balıkçılarıyla ünlenen
Gölyazı, manzarasıyla konuklarını büyülüyor.

            Tarihi
milattan önce 6. yüzyıla kadar dayanan Gölyazı Beldesi, 2009 yerel seçimleriyle
birlikte mahalle statüsüne girdi. Uluabat Gölü kıyısındaki tarihiyle dikkat
çeken Gölyazı’da başta kadınlar olmak üzere mahalle sakinlerinin önemli bölümü
geçimini balıkçılıkla sağlıyor.

            Mahalleli
kadınlar sabahın ilk ışıklarıyla birlikte göle açılarak balık avlıyor. Öğlene
doğru ise avlanan balıklar mahalle meydanındaki kooperatif binasında mezat
yoluyla satılıyor. Özellikle hafta sonları tatilci sayısında önemli artışın
yaşandığı Gölyazı’da turizm potansiyelinin artırılması için bir dizi çalışma
yapılıyor.

            Yazılı
kaynaklara göre Gölyazı’nın antik dönemdeki adının, ‘Apollonia ad Rhyndacum’
olduğu belirtiliyor. Uzun yıllar Doğu Roma İmparatorluğu egemenliği altında
kalan Gölyazı’da ‘Apollonia ad Rhyndacum” sikkelerinin yanı sıra bol miktarda
Doğu Roma sikkeleri de bulunuyor.

            Sit alanı
ilan edilerek koruma altına alınan Gölyazı’da tarihi bir cami ve hamam ile
‘ağlayan ağaç’ adıyla anılan ve beldenin yarımadayla bağlantısını sağlayan
köprünün başında bulunan tarihi çınar da görülmeye değer yerler arasında önde
geliyor.