Et-süt tecrübemizle gıda ihracatına hazırız!

Türkiye Süt Et Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği Derneği (SETBİR) Başkanı ve SÜTAŞ Yönetim Kurulu Başkanvekili Tarık Tezel, Katar’ın Körfez ülkeleri ile yaşadığı sorun sonrası hükümetin yol gösterdiğini ve Katar’ın eksikliklerini giderdiklerini belirtti. Tezel, “Türkiye’de gerek et, gerekse süt sektörü erişmiş olduğu teknik kabiliyetle Türkiye’nin gıda ihracatına hazır. Yakın coğrafyamızda böyle bir talep varsa neden değerlendirilmesin. Hem inanç birliği, hem yakın komşu olarak bu sektör değerlendirilebilir.” dedi.
Katar’ın Körfez ülkeleri ile yaşadığı sorunlarla ilgili konuşan Tezel, “Bu sorunlar içinde en temel ihtiyaç gıda. Böyle olunca Hükümetimiz yol gösterdi, bizler de bu eksiği gidermek istiyoruz. Katar’la daha önce ciddi bir gıda alışverişimiz yoktu. Bu vesile ile başladı.” dedi.
Katar krizinin çok uzun soluklu olacağını düşünmediğini ifade eden Tezel, “Bunu Ortadoğu’da küçük bir aile çekişmesi olarak görmek lazım. Tatlıya bağlanacağını ümit ediyorum. Her kriz bir fırsat doğurur. Katar, Ortadoğu için bir fırsat olabilir.” ifadesini kullandı.
Türkiye’de sütte ve kırmızı ette yeterli hayvan olmadığını kaydeden Tezel, “Her yıl ortalama 50 bin baş süt sığırı, 50 bin baş ile 500 bin baş arasında değişen miktarlarda da besi sığırı ithal ediyoruz. Eğer gerekli ve yeterli yatırım yapılabilirse Türkiye hayvancılıkta net ihracatçı, piyasa yapıcısı, yılda 50 milyar dolar gelir elde eden, 1 milyar dolar ihracat yapan, istikrarlı, verimli, rekabetçi bir ülke olabilir. Bu potansiyel ülkemizde mevcuttur.” diye konuştu.
Yoğurtta protein artışı gündemde
Üreticiler, normal yoğurttaki protein oranının artırılmasını gündeme taşımaya hazırlanıyor. Talep kabul görürse, üretilecek tüm yoğurtlar daha kıvamlı olacak ve yoğurt tüketiminden sağlanacak protein miktarı artacak.
Yoğurttaki proteinin artırılması talebi, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın görüşe açtığı fermente süt ürünleri tebliği taslağı sonrasında başladı. Taslağı değerlendiren Türkiye Süt Et Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) Başkanı Tarık Tezel, genel olarak düzenlemeleri olumlu bulduklarını söyledi. Taslakta yoğurdun üretim standartlarının açık ve net bir şekilde yer almasını önemli bulduklarını ifade eden Tezel, şöyle devam etti: “Süzme yoğurdun tanımının ve ürün özelliklerinin, konsantre fermente süt ürünlerinden ayrıldığı ve kendine özgü değerlerinin belirlendiği görülüyor. Özellikle bu son düzenleme, yani süzme yoğurdun konsantre fermente süt ürünlerinden ayrılarak, ülkemize özgü kendi değerlerinin belirlenmiş olması son derece memnuniyet verici. Ancak yoğurdun mevcut tebliğde ‘en az yüzde 3’ olan protein değeri, tebliğ taslağında da korunmuş. Oysa ki tebliğ çalışmaları sırasında da müzakere edilen ‘en az yüzde 4’ protein seviyesinin taslağa yansımasını tercih ederdik. Çünkü bu oran, ülkemiz yoğurdunun kıvam özelliğinin korunmasına, ülkemiz süt üreticisinin ekonomik gelişimine yardımcı olunmasına ve tüketicimizin beslenme ve sağlığına daha çok katkıda bulunacaktır.”
Daha önceki tebliğ taslağı çalışmalarında yer alan ve süt ve süt ürünleri çalışmalarıyla bilinen Prof. Dr Emel Sezgin de, yoğurdun protein miktarının artırılmasının doğru olacağını söyledi. Böyle bir düzenlemenin yoğurdun kalitesini artıracağını, biyolojik özellikleri açısından da kusurlarının azaltılması anlamına geleceğini ifade eden Sezgin, “Daha önceden Türkiye’de de protein miktarı yüzde 4’tü. Ancak 2009 yılında anlaşılmayan bir nedenle yüzde 3’e düşürüldü. Tekrar yüzde 4’e çıkarılması herkes için faydalı bir düzenleme olur.” dedi.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan bir yetkili ise, normal yoğurttaki proteinin artırılması talebinin değerlendirilebileceğini söyledi. Yoğurdun niteliklerini de içeren tebliğ taslağının görüşe açıldığını ifade eden aynı yetkili, “Gelen görüşlere göre inceleme ve değerlendirme yapılır. Bir önyargı söz konusu olmaz.” diye konuştu

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.