Eğitime selam, katliama devam!

Öğretmenler
öğrencilere “Yuh” çekmeyi öğretiyor!

Karacabey Şehit Bahadır Tayfur İlköğretim Okulu’ndaki ağaç
katliamı tüm hızıyla sürerken öğretmenlerin, öğrenci kışkırtmaları ve “yuh” çektirmeleri
akıllara durgunluk veriyor.

            Asıl
görevi eğitim olan öğretmenlerin öğrencileri kötü örneklerle beslemeye
çalışmaları şaşkınlık yaratıyor. Öğrencilerine “Yuh” çekmeyi öğreten, velileri
de sanki ağaçlara kıymaktan başka yapacak bir şey yokmuşçasına kışkırtan
öğretmenlerin eğitime bakışları sorgulanmaya başlandı.

            Kolaycılığı
seçerek öğrencilerine ve çevreye kötü örnek olan öğretmenlerin bu katliama göz
yummaları ister istemez eleştirileri de beraberinde getiriyor. Sorunun derslik
olmadığını anlayamayan öğretmenler, öğrenci ve velileri de yanlış
yönlendiriyor.

            “Ne olacak
canım, orada 20-25 tane ağaca kıyılıyor, sanki orman mı kesiliyor?” gibi
inanılmaz mazeretlerin arkasına sığınan öğretmenlerin bu tavırları, ilçedeki
eğitim anlayışının ne hallere düştüğünü net bir şekilde ortaya koyuyor.

            Ortada
çözüm yolları varken, 20-25 ağacı önemsemeyen öğretmenlerin, öğrencilerine
yeşil alan ve çevre sevgisini nasıl aşılayacağı kafalarda soru işaretleri
bırakıyor. Bir Allahın kulu da, Lise’de, Şehit Serkan’da TOKİ’de ve Taşlık
İlköğretim’deki binlerce öğrenciyi barındırabilecek durumdaki boşluğu
değerlendirmeyi düşünmüyor.

            İlçedeki
en önemli sıkıntının plansızlık ve organizasyonluk olduğu gerçeği apaçık
ortadayken, bir tek ağaca bile sahip çıkanları eleştiren bu öğretmenlerin
yetiştirecekleri öğrencilerin vay haline!

            Soruna
yönelik çözüm önerilerini yineleyen çevreciler, yıllardır boş durumdaki
Karacabey Lisesi, Şehit Serkan Şahin İlköğretim Okulu, Taşlık İlköğretim Okulu
ve TOKİ’nin yeni yaptırdığı okuldaki toplam 3 bine yakın öğrenci potansiyelinin
değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

            Derslik
sıkıntısının ağaca kıymayla çözülemeyeceğine vurgu yapan çevreciler,
“Çocuklarımızın sosyalleşmesi için koşup oynayacağı yeşil alanlar yaratılması
gerekir. Karacabey’de yok olmaya yüz tutmuş yeşil alan sıkıntısı gözle görülür
bir gerçektir. Şehit Bahadır Tayfur İlköğretim’deki ağaç kıyımı yanlıştır. Kısa
vadede pansuman yapılacağına, uzun vadeli çözümler üretilmesi gerekir.

            Diyelim
ki, yeşil alanı katlederek Şehit Bahadır’daki günlük sıkıntıyı çözdük. Yarın ne
olacak? İki üç yıl sonra aynı durum yine yaşanacak. Şehit Bahadır’daki öğrenci
velileri aldatılmasın. Kışkırtmayla bir yere varılmaz. Cumhuriyet
İlköğretim’de, Atatürk’te, Hacı Ahmediye’de, M.Özdamar’da, İstiklal’de okuyan
öğrenciler bizim çocuklarımız değil mi? Bu okullarda 50-60 öğrenci bir sınıfta
üst üste yığılarak eğitim alıyor. Bu çocukları neden düşünmüyoruz. Sıkışıklık
yalnızca Şehit Bahadır’da değildir.

            Plansızlık
nedeniyle yıllar öncesinden gelen sıkıntı dağ gibi büyümüş durumdadır. Şehit
Bahadır’da pansuman yapmakla kahraman olmaya çalışanlar, uzun vadeli
düşünmelidir. Aynı sıkıntıdan mağdur olan diğer okullardaki çocuklar da
düşünülmelidir. Aklı selim olmak durumundadır.

            Öğrencilerin
ve velilerin kışkırtılması, eğitimi olumsuz yönde etkilemektedir. Herkes
şapkasını önüne koyarak özeleştiri yapmak durumundadır. Aksi halde bu işin sonu
nereye varacak? Bundan kim kazançlı çıkacak? Öğrencilerin olumsuz yönde
etkilenmesi, öğretmenleri ve Milli Eğitim Müdürünün çok mu mutlu edecek?

            “Ağaçlara
bir şey olmuyor. Buradan alıp başka bir yere dikilecek” masalları gerçeği yok
etmez. Öğrencinin önünde öğretmen gibi durulmalıdır. Eğitimci gibi
davranılmalıdır. Şova soyunmayla şaklabanlıktan öteye gidilmez” şeklinde ağır
bir dille uyarı yaptı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.