Eğitimdeki sorunlar kalıcı çözüm bekliyor!

Eğitim Sen, 23
Nisan’daki göstermelik kutlamalara son verilmesini istedi:

Karacabey Eğitim Sen Karacabey Temsilciliği, 23 Nisan
Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutlarken, eğitimdeki sorunlara da dikkat çekti.

            İlçe
Temsilcisi Salih Tunç, çocukların yaşadıkları sorunlara karşı kalıcı çözümlerin
üretilmesi gerektiğini dile getirdi.

23 Nisan günlerinde koltuklar
sembolik olarak çocuklara devredilerek, gazeteciler karşısında sahte gülücükler
ve her yıl birbirinin aynı olan nutuklar eşliğinde rutin “kutlamalar”
yapıldığını belirten Tunç, “Oysa bugünkü Türkiye tablosunun çocuklarımıza vaat
ettiği gelecek tehlikeli ve karanlıktır. Bir tarafta gösterişli kutlamalar
yapılırken bir tarafta cezaevlerine atılan, şiddeti her gün yaşayan,
yoksullukla boğuşan, okulda olması gerekirken tarlada, sanayi sitelerinde son
derece sağlıksız ve ilkel koşullarda çalışmaya zorlanan, istismara maruz kalan
binlerce çocuğumuz hayatın yükünü omuzlamaya çalışıyor.

            Türkiye,
dünyada çocuklara bayram hediye eden tek ülke olmakla övünebilir. Ancak
çocukların yaşadıkları sorunlara çözüm üretmeden, onlara sağlıklı bir gelecek
hazırlamak için gerekli olan somut adımları atmadan 23 Nisan Ulusal Egemenlik
ve Çocuk Bayramı’nın gerçek bir bayram olarak kutlanabilmesi mümkün değildir”
dedi.

            Eğitim Sen
olarak öğrencileri için isteklerini sıralayan Tunç, “Parasız nitelikli
ulaşılabilir eğitim ve sağlık hizmeti istiyoruz. Okul öncesi ve ilköğretim
öğrencilerine yılda iki defa sağlık taraması yapılmasını istiyoruz. Günlük
ücretsiz süt, gıda ve temiz su verilmesini istiyoruz. Eğitim Sen bu talepler
için mücadele etmeye devam edecektir. 

Evet, bu yıl da Ulusal Egemenlik ve
çocuk Bayramını kutluyoruz. Ancak bu kutlamayı eğitim ve bilim emekçilerini
derinden yaralayan bir vahşete tanıklık ederek yapıyoruz” diye konuştu.

Siirt’teki vahşetin sorumluları ortaya çıkmalı

            Siirt’te
14 yaşındaki bir ilköğretim öğrencisinin rehber öğretmenine, okul müdür
yardımcısı tarafından taciz edildiğini anlatmasıyla ortaya çıkan vahşete de
değinen Salih Tunç, “Çocuk istismarının, toplumun muhafazakârlık görüntüsü
altında yaşadığı gericiliğin, kız çocuklarına yönelik bir tecavüz olayında dahi
zanlı erkeklerin adının gizlenmesine yol açan ‘erkek dayanışmacılığının’ tüyler
ürpertici boyutlarını gözler önüne sermiştir.

            Siirt’teki
tecavüz vahşeti 14 yaşındaki öğrencimizin rehberlik öğretmenine, okul müdür
yardımcısı tarafından taciz edildiğini anlatması ve olayın savcılığa
iletilmesiyle ortaya çıktı. Savcılığın başlattığı soruşturma esnasında yaşları
1670 arasında olup aralarında ilde tanınmış ailelerden erkeklerin de bulunduğu
yüzün üzerinde kişinin ifadesi alındı.

            Şimdiye
kadar ifadesi alınanlardan 25 kişinin tutuklandığı tüyler ürpertici istismar
olayı, Siirt gibi yıllardır bölgede yaşanan çatışmaların, şiddetin ve
sosyo-ekonomik çöküntünün en fazla yaşandığı illerden birisinde gerçekleşmesi
düşündürücüdür. İstismara maruz kalan kız öğrencilerin, avukat tutacak gücü
bile bulunmayan çok yoksul ailelerden geliyor olmaları bir tesadüf değildir.

            Çatışmaların,
şiddetin, zorunlu göçün çaresizleştirdiği insanlar, bu kez de ikiyüzlü bir
ahlak anlayışının çarpıklaştırdığı ve insani herhangi bir değerden nasibini
almamış bir topluluğun işlediği insanlık suçuna maruz kalmıştır. Duyarlılıkla
ve hassasiyetle üzerinde durulması gereken durum, ilköğretim çağındaki kız
öğrencilerin yoksulluklarını, ailelerinin çaresizliğini fırsat bilen 100’ün
üzerindeki kişinin tecavüzüne uğramış olmaları mıdır yoksa Siirt’in adının ya
da Siirt’in tanınmış ailelerinin, esnafının, resmi görevlilerinin korunması
mıdır?

Kentin adını, tanınmış aileleri ya
da resmi görevlileri korumaya çalışanlar bu insanlık suçunun ortakları olmaktan
kurtulamazlar. Olayın ortaya çıkmasında üzerine düşen sorumluluğu cesaretle
yerine getiren rehberlik öğretmenini kutluyoruz. Yürütülen soruşturmada olayın
üstü örtülmemeli, hangi konumda olurlarsa olsunlar suçlular ortaya çıkarılarak
cezalandırılmalı ve istismara maruz kalan çocukların korunması için gereken
önlemler acilen alınmalıdır.

EĞİTİM SEN, ilköğretim çağındaki
kız çocuklarına karşı işlenen bu insanlık suçunun takipçisi olacak ve bütün
sorumlular yargı karşısına çıkarılıp gereken cezaya çarptırılana kadar da
olayın peşini bırakmayacaktır” şeklinde sözlerini noktaladı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.