Eğitimde sorunlar çığ gibi büyüyor!

Tunç, okul
harcamaları ve sıkıntılara değindi:

Karacabey Eğitim Sen Temsilcisi Salih Tunç, yeni eğitim
öğretim döneminde yapılan harcamaların velileri kara kara düşündürdüğünü
belirtti.

            Okulların
açılmasıyla yaşanan heyecanın eğitimdeki harcamalar karşısında yerini üzüntüye
bıraktığını anlatan Tunç, “Bir eğitim öğretim yılına daha başladık. Kalbimiz
milyonlarca çocuğumuzla birlikte atıyor. Kimi ilk kez karşılaştığı okul
ortamını anlamaya çalışıyor, kimi yeniden okula kavuşmanın heyecanını yaşıyor.
Hepimiz bir yandan çocuklarımızın heyecanını paylaşırken bir yandan da onların
daha iyi bir gelecek sahibi olmaları için yaptığımız eğitim harcamalarının
faturalarını kara kara düşünüyoruz” dedi.

            Uygulanan
neoliberal eğitim politikalarıyla en temel insan haklarından biri olarak kabul
edilen ‘eğitim hakkı’ndan Türkiye’de yalnızca parası olanların yararlandığı
belirten Salih Tunç, “Her yıl Milli Eğitim Bakanlığı okullarda para toplamanın
yasak olduğuna dair açıklamalarda bulunuyor. Ancak bizler çok iyi biliyoruz ki;
eğitime bütçeden yeterli pay ayırmayan okullara ödenek göndermeyen hükümet, bu
açıklamasında samimi değildir. Bu yılda velilerimiz bir yandan çocuklarımızın
iyi bir gelecek sahibi olmasını düşlerken, bir yandan da toplanan katkı payları,
kayıt paralarıyla okul harcamalarının altında eziliyor” diye konuştu.

            Eğitim Sen
Genel merkezinin bir öğrenci için velilerin yapacağı ortalama harcamalar ile
ilgili yaptığı araştırmayı açıklayan Tunç, bu oranın 3.131 TL olduğunu
vurguladı.

Öğretmen açıkları büyük dert

Okulların açılmasına karşın eksikliklerin tamamlanamadığına
dikkat çeken Salih Tunç, derslik, laboratuar, araç gereç sorunlarının çözüme
kavuşmadığını ileri sürdü. En önemlisi sorunun ise her yıl devam eden öğretmen
açıkları olduğunu vurgulayan Tunç, “KPSS’ deki soruların çalınmasından dolayı
yeni öğretmen alımı durdurulmuş ve öğretmen ataması yapılamamıştır. Bu
soruşturmanın nasıl sonuçlanacağı, ataması yapılmayan öğretmenlerimizin
durumlarının ne olacağı, belirsizliğini sürdürmektedir. Soruşturma
derinleştirilmeli hızlandırılmalıdır. Sorumluları ve suçluları bir an önce
bulunarak cezalandırılmalıdır.

            Görünen o
dur ki yeni eğitim öğretim yılında da öğrencilerimiz ve sınıflarımız
öğretmensiz kalacaktır. Bu açık kadrolar ücretli öğretmen vb. yöntemlerle
çözülmeye çalışılacaktır. Oysaki 350 bin ataması yapılmayan öğretmen
arkadaşımız atanmayı beklemektedir. Bakanlığın açıklamalarına göre 150 binin
üzerinde kadrolu öğretmene ihtiyaç vardır. Buradan talep ediyoruz ve Milli
Eğitim Bakanını uyarıyoruz. Atanmayı bekleyen yüz binlerce öğretmen
arkadaşımızın ataması kadrolu öğretmen olarak hemen yapılmalıdır. Yaşanacak
mağduriyetlerin önüne geçilmelidir.

            Bursa’da
öğretmen açığı geçen eğitim öğretim yılında 2 bin’in üzerindeydi. Bu yıl bu
açık daha da artmıştır. Bu açıkların nasıl giderileceği ve yaşanacak
mağduriyetlerin nasıl çözüleceği belirsizliğini korumaktadır. Ne Milli Eğitim
Bakanlığı ne de İl Milli Eğitim Müdürlüğü bu konuda toplumu ikna edecek bir
çözümü ortaya koymamaktadır” dedi.

Mücadelemiz sürecek

            Eğitim
Sen’in yıllardır herkese eşit, parasız, nitelikli kamusal eğitim hakkı için
mücadele yürüttüğünü kaydeden Tunç, “Bu mücadelemiz velilerden ve öğrencilerden
bağımsız değildir. Biliyoruz ki haklarımızı ancak öğretmeni velisi ile birlikte
vereceğimiz mücadele ile kazanabiliriz.

            Eğitim Sen
olarak; eğitimin temel bir insan hakkı olmasından hareketle, çocuklarımız ve
gençlerimiz için;

*Bütçeden eğitime yeterli pay ayrılmasını, okullarımıza
ödenek verilmesini,

*Okul öncesi ve ilköğretim öğrencilerine günlük ücretsiz
süt, gıda ve temiz su verilmesini,

*Çocuklarımızın ulaşımının parasız ve güvenli olmasını,

*Engelli çocuklarımızın eğitimi için bütçeden yeterli
kaynak ayrılmasını, okulların fiziki yapısının onların ihtiyacını da
karşılayacak şekilde düzenlenmesini,

*Tüm öğrencilerin barınma-yurt ihtiyacının devletçe
karşılanmasını,

*Okullarımızın araç ve gereç ihtiyacının sağlıklı bir
eğitim ortamına uygun şekilde karşılanmasını,

*Okullarımıza yeterli sayıda kadrolu öğretmen, yardımcı
personel (hizmetli, memur, şoför, aşçı, vb) atanmasını,

*Çocuklarımızın gelişimlerinin her aşamasında psikolojik ve
sosyal destek almasını istiyoruz” diyerek konuya dikkat çekti.

Parasız eğitim
istiyoruz!

            Son olarak
da velilere seslenen Salih Tunç, “Eğitimin paralı hale getirilerek,
çocuklarımızın ve gençlerimizin eğitim hakkının ellerinden alınmasına, okul
kapılarının yoksul ve emekçi çocuklarına kapatılmasına ve bu talan yağmuruna
karşı sessiz kalmayalım. ‘Eğitim haktır! Satılamaz!’ diyerek Eğitim Sen’le
birlikte mücadele edelim. IMF’ye faizciye, hortumcuya değil, eğitime sağlığa ve
kamu hizmetlerine bütçe talebimizi hep birlikte yükseltelim.

            Eğitim Sen
laik, bilimsel, demokratik ve parasız eğitim mücadelesini sürdürmeye
karalılıkla devam edecektir” şeklinde sözlerini noktaladı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.