EĞİTİM YUVASININ TEMELLERİNDE ANTİN KUNTİN OLURSA..

Karacabey’deki eğitim anlayışının köklerinde çürüme görülüyor.
İpler kimin elinde belli değil.
İnsan yetiştirmek için değil de para kazanmak için okul yaparsanız, sonuçtaki toplumsal hüsran hiç değişmez.
Görünen köy kılavuz ister mi?
Burnumuzun dibindeki Şahinköy sınırları içinde, birinci sınıf tarım alanı üzerinde şekillendirilen eğitim yuvasının temelleri sağlam mı diye sorulsa, ne dersiniz?
Dudak uçuklatan fırıldaklardan sonra nasıl yanıt verirsiniz?
Okul yerini önce AKP’nin önde gelenlerinden biri 600 bin TL.’ye satın aldıysa ve bu yeri 20 gün sonra sözde okul inşaatını yapacak olanlara 1 milyon 600 bin TL’ye sattıysa, burada bir bit yeniği yok mudur?
Bunun adı, gelecekte karşılaşacağımız toplumsal tehlikeye zemin hazırlamak değilse nedir öyleyse?
Öyle ya, burada ağaç değil, insan yetiştirilecektir. Temeli üçkâğıtçılıkla atılan okulda büyüyen öğrencileri düşünebiliyor musunuz?
“Armut dibine düşer. Üzüm üzüme baka, baka kararır” dememiş mi atalarımız?
Anası neyse, danası da aynı olur.
Öyleyse…
Yandı keten helvası.
Okul yerinin tapusu 20 günde iki kez el değiştirdi. İster istemez kafalar karıştı.
Bu arada 1 milyonun 3 AKP’li tarafından paylaşıldığı söylentileri Fizan’dan duyulmaya başladı.
Anlayacağınız, her taraf rant kokuyor.
Yine temiz kalmaya çalışan bir AKP’li arkadaşımın not defterinden aldığım bilgiye göre inşaat, birinci sınıf tarım alanı üzerinde kaçak başladı.
Daha sonra Tarım İl Müdürlüğü izin verdi mi vermedi mi? Bilmiyorum.
Belediye sözde mühürledi ve 200 bin TL. ceza kesti. Ancak okul inşaatı tam gaz sürdü. Sonra imar değişikliği de yapıldı.
AKP’nin devreye girmesiyle köy sınırları içine alınan okul inşaatı çeşitli entrikalardan sonra ancak yasal kılıfa uydurularak tamamlanabildi.
Demem o ki, pis kokular Karacabey sınırlarını taşmış durumda.
Şeytan bunun neresinde?
Bu eğitim kurumunun temelleri sizce sağlam mı?
***
Antinli, kuntinli işlerden söz etmeye başlamışken, Bursa Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun yediği naneleri de anlatmadan geçemeyeceğim.
Bu nasıl bir devlet kurumudur ki, adamına göre işlem yapabiliyor? Dilediğine bir kat, istediğine iki ya da üç kat, AKP’den selam getirene beş kat izin verebiliyor. Kaçak inşaatlarla rant sağlanmasına zemin hazırlıyor.
İmaret Camisi sit alanı içinde.
Her nedense, etrafında inşaat yapılacaksa kaç kat olacağını söz konusu bu kurum belirliyor. Öyle değilse, Karacabey Belediyesi İmar Müdürünün yalancısıyım.
Fotoğraflarda görüyorsunuz, sit alanındaki İmaret Camisi’nin etrafında yapılan inşaatların birine tek kat, karşı köşesindekine beş kat izin verilmiş.
Birine iki kat, yanındakine üç kata göz yumuluyorsa, rant olmadığına beni kimse inandıramaz.
Yazımızı şimdilik noktalarken, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’ndan, her taşın altından çıkmaya başlamasıyla dikkatleri çeken Trykon İnşaatın yaptığı binanın söz konusu yasaklı bölgede dört kata çıkarılması ne zaman ve nasıl sağlandı? Kurulun bu konuda açıklama yapmasını bekliyoruz.
Bilmem anlatabildim mi?

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.