Düzenli doktor kontrolü önemli

Uzmanların “Dünya
Kalp Günü” uyarıları:

Başta yetişkinler olmak üzere her yaşta insanı tehdit eden
kalp hastalıklarına dikkat çekmek amacıyla Eylül ayının son pazar günü Dünya
Kalp Günü olarak 100’ün üzerinde ülkede kutlanıyor.

            2000
yılından bu yana kutlanan Dünya Kalp Günü’nde kalp hastalıkları ve kalp
krizinin nedenlerine dikkat çekilerek, çocukluktan itibaren hangi önlemlerin
alınacağı konusunda toplumun bilinçlen-dirilmesine çalışılıyor.

            Bu yıl ise
yarın kutlanacak Dünya Kalp Günü dolayısıyla bir açıklama yapan uzmanlar,
görülme oranı gittikçe artan kalp damar hastalıklarının zamanında fark edilmez
ve önlem alınmazsa kalp krizine gidecek bir sürece sebep olabildiğini belirtti.

            Kalp damar
hastalıklarına sebep olan risk faktörlerinin; hipertansiyon, sigara, kan
yağlarındaki yükseklik, genetik miras ve kilo problemi olduğuna dikkat çeken
uzmanlar, bu risk faktörleri kontrol altına alınmadığı sürece herhangi bir
inceleme normal çıksa bile kalp krizi riskinin ortadan kalkmadığını vurguladı.

            Uzmanlar şunları söyledi;
“Kalbimizin çalışması, koroner damarlar tarafından sunulan kana bağlıdır.
Koroner damarlar, kalpten tüm vücuda kan dağıtan ve en büyük damar olan aortun
ilk dalları olarak düşünülebilinir. Sol ve sağ koroner damar, daha küçük
dallara ayrılarak kalbin tümünü besliyorlar. Bir koroner damarın iç yüzeyi
sağlıklı olduğunda kan, bu damardan rahatlıkla akıyor. Bu da kalbimizin ihtiyaç
duyduğu oksijen ile beslenmesini sağlıyor.Damarın iç tabakası yüksek kolestrol,
yüksek kan basıncı ya da sigaradan dolayı zarar görmüş olabiliyor. Bu durum damar
duvarında plak oluşumu (yağlı maddeler ve kalsiyum birikimi ) ile sonuçlanıyor.
Bu nedenle kan eskisi gibi rahatlıkla akamıyor. İşte bu durum, koroner damar
hastalığının başlangıcı anlamına geliyor. Plak oluşumu arttıkça damar daha da
daralıyor ve kalp kasına olan kan akımı aşırı derecede azalıyor. Kalpte oksijen
açlığı oluşur ki, bu da göğüs ağrısına neden olabiliyor. Daralmış olan damarın
bir pıhtı ile tam olarak tıkandığı durumda bir kalp atağı (kalp krizi)
geçirilir. Oksijen yönünden zengin kan yokluğunda o bölgedeki kalp kasları
kalıcı olarak hasar görüyor.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.