DİLENEREK DEĞİL DİRENEREK, ÜRETİM EKONOMİSİ DİYEREK

AHMET AYGÜN ATA KÖŞE YAZISI

Hz. Muhammed yanındakilerle kenti dolaşıyordu. Bir köşede oturan dilencinin yanından geçtiler. Yanındakiler Hz. Muhammed’in selam vermeden geçmesine şaşırmışlardı. Hz. Muhammed dönüşte bu kez selam verdi. Yanındakiler şaşkınlıkla sordu.
– Ya Muhammed! Giderken dilenciye selam vermedin ama dönüşte selam verdin. Nedeni nedir?
– Giderken miskin miskin oturtuyordu. Dönüşte ise bir çubukla toprağı eşiyordu. Yani bir işe yarıyordu.
Bu menkıbeyi çoğumuz biliriz. Son 1 hafta içinde Ziraat Odamızdan iki açıklama geldi. İlki “verimde artış varmış “, ikincisinde “fabrikalar taahhüt fiyatlarını yükseltmeli”. Bu menkıbe geldi, aklıma hemen. Ardından hak arayanın “eşkıyalıkla suçlandığı ” geçen yıl ki demeç.
Kapitalist, neoliberal sistem böyle birşey. Seçilenler direnmek, önderlik etmek ya da gerçekleri söylemek yerine topa girmez böyle demeçler verir. Azıcık aşım, dertsiz başım ! Çoğu insanda sorar; “ne iş yapmaya geldin” . Bunu “getirildin” diye de söyleyebiliriz. Köylü ve çiftçimizle görüşmelerimde özellikle domateste istenilenin elde edilemeyeceğini öğrendim. Nedeni üründe yanmalar olması. Örneğin; dönüm maliyeti 3.500 TL, elde edilecek ortalama ürün 8 ton (ki bu düşebilirmiş), ve taahhütün en yükseği 4,40 krş olduğu biliniyor. Bu durumda ekicinin eline 20 TL gibi büyük bir kâr düşüyor! Eh birde seçilen Kitle Örgütü Yöneticilerine “susss” diyen AK hükümet fiyatlar yükselirse; Guatemala’dan ya da Kongo’dan ya da Bosna üzerinden takla attırarak domates ithal ederse ! Eh ne de olsa Yerli ve Milli bir hükümet!
Üretenlerin Kitle Örgütleri di-len-mez; di-re-nir! Mensubu oldukları parti iktidarda olsa bile Seçenlerin hakkını arar ! Sonu gelmez-çözüm çıkmaz görüşmelerle Yöneticisi olduğu örgütlerin mensuplarını oyalamaz! Tarım batmışken, Tarımı bitiren sistemle kolkola olmaz! Görünen köye kılavuzluğu hakkıyla yapar. Örgütünün mensuplarını sisteme köle etmeye değil Milletinin Efendisi olduğunu anımsatmak için gerekirse değil elini bedenini taşın altına koyar. Çiftçi ve Köylünün üretimini 10’da 1 ‘e, 100’de 1’e, 1000’de 1 ‘e düşüren sistem partilerine suspus olmaz ! Yapılması gereken iktidarları Halkın çıkarları yönüne çevirmek için mücadele etmektir, tablolar vererek pohpohlamak değildir! Özellikle Borçlanma Ekonomisi savunucusu siyasi görüşlerle direnerek mücadele etmektir. Milyonlarca Çiftçi ve Köylü; üreten ve doyuran olduğu için mensubu olduğunuz siyasi partilerden çok daha büyüktür. Yıllardır iktidarlar ile kol kola yürümeniz Türkiye ‘ye zarar verdi, veriyor. Ancak yine sürdürüyorsunuz. Eğer bu yanlışı anlayamadıysanız vahim; yok eğer anlamış ve devam ediyorsanız Çok Daha Vahim !
KAPALI ( MI ) PAZARYERİ
Salı günü ilçemiz büyük bir yağışa uğradı, sabah saatlerinde. Kapalı pazaryerindeydim! Islanmadığımı sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. Sergilerin üstüne oluk gibi akıyor. Pazaryerinin içinde gölcükler oluştu. Tahliye kanalları suyu pazaryerinin içine tahliye etti! Pazar esnafımız Kapalı Pazaryerinde branda çekti; Üçlü ve güçlü olarak! AK belediye pazaryerimizin önüne bir dere yaptı, Hamdolsun! Halkımız dereyi görünce paçaları sıvadı! Ayakkabıları çıkarıp bu büyük hizmetten yararlanmayı ihmal etmedi! Kayıkla bu hizmetten yararlanmak isteyen Yurttaşlarımız şimdilik düş kırıklığına uğradı! Zabıta Memurlarımız geçen geçen araçları “yavaş geçin” diye uyararak Halkımızın daha fazla ıslanmaması için çabaladı.
AK sesler duyuyorum; sokakta oynayan küçüklerin mızmızlığında “Biz yapmadık kiiiii”… Şu çorba işlerinden, şu elde fotoğraf makinesi birine sarılıp poz verme işlerinden, şu içeriği boş liberal “Güzel Karacabey ” cilalamalarından zaman ayırıp Kapalı Pazaryerine bir el atıverseniz. Pazar esnafının kahvaltıları bereketlidir; herkese gönülleri ve sofraları açıktır. Size de ikram ederler. Hem reklâm uğruna Halkın parasını harcamaz, hem Kapalı Pazaryerinde Halkımız ve Esnafımız ıslanmaz, hem binlerce kilo kuru fasulye -nohut – barbunya- karnıkara gündüzden ıslanmaz! Ne dersiniz?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.