Dante’nin buzlu cehennemi

Tek tanrılı dinler inananlarını cennet fikriyle motive etmişler, cehennem ile korkutmuşlardır.
Kısa süren bu dünyadaki yaşamlarında biraz sabırlı davranarak sonsuz bir cennete yaşamak, ya da, kısa süren bir safahattan sonra cehennemde sonsuza kadar yanmak. Tercih insanoğluna kalsa da her şeyin alınyazısı olduğu söylenerek açık kapı bırakılmış.
Ayrıntılarda farklılıklar olsa da farklı inançların cennet ve cehennem tanımları benzemektedir. Cehennem genellikle ateşlerin yandığı ve insanların bu dünyada işlediği günahların hesabının verildiği sonsuz bir azap çukuru olarak tanımlanır.
Bütün yaşamları buzlar arasında geçen kutup sakini Eskimolar için bu tür bir cehennem düşüncesi herhalde Arabistan çöllerindekiler kadar caydırıcı olamaz.
Ne ilginçtir ki, İtalyanların en ünlü şair ve düşünürü Dante bütün ömrü İtalya civarında geçmesine rağmen buzlarla kaplı bir cehennem tasvir etmiştir.
Dante’nin 14 233 dizeden oluşan şaheseri İlahi Komedya’da Cennet, Cehennem ve Araf’a yaptığı düşsel gezisinde gördüklerini tasvir edilmektedir.
Dante, evreni Ptolemaios’un kuramına göre tanımlamaktadır. Dünya dönmeksizin evrenin merkezinde durmaktadır. Dünyanın çevresinde 7 gezegen 7 katta dönmektedir. Ay, Merkür, Venüs, Güneş, Mars, Jüpiter ve Satürn’den sonra sekizinci kat gökte yıldızlar dönmeden durmaktadır. Dokuzuncu katta gezegenlerin dönmelerini sağlayan kutsal devindirici oturmaktadır. En yüksek onuncu kat, arş-ı alâ da ise tanrının sevgili kulları oturmaktadır.
Dünya, kuzey ve güney olmak üzere 2 yarıküreden oluşmaktadır. Güney kutbu dünyanın doruk noktası, kuzey kutbu ise tabanıdır. Kudüs kuzey yarı kürenin ortasında bulunmaktadır. Baş şeytan Lucifer’in gökten düşerek açtığı çukur olan cehennemin girişi Kudüs’ün altındadır. Dokuz kattan oluşan cehennemin dibi buzlarla kaplıdır. (Dante alevleri cennete göndermiştir)
Cehennemin katları dünyada işledikleri günahların derecesine göre aşağıya doğru gittikçe artan cezaların yer aldığı bölümlerdir. Giriş bölümünde kötülük de iyilik de yapmadan yaşamış olanların ruhları yer alır. Cehennemin ilk katında Hıristiyanlıktan önce yaşayıp öldüğü için vaftiz edilememişler bulunmaktadır. Esas cehennem ikinci kattan sonra başlamaktadır.
İkinci katta şehvet düşkünleri, üçüncü katta oburlar, dördüncü katta cimriler, savurganlar, beşinci katta öfkeliler, altıncı katta sapkınlar, yedinci katta başkalarına, kendilerine ve tanrıya saldırıda bulunanlar cezalarını çekmektedir.
KADIN TELLALLARI, RÜŞVETÇİLER, HIRSIZLAR VE DİN SÖMÜRÜCÜLERİ
Dante’nin cehenneminin en ilginç katı şüphesiz yukarıdan aşağıya sekizinci katı. 700 yıl önce yazılan İlahi Komedya’da Dante günümüz Türkiye’sini düşünmüş olabilir mi? Bilinmez.
Dante cehennemin sekizinci katında cezalandırılanları şöyle tanımlamaktadır. Kadın tellalları, din sömürücüleri, rüşvet yiyenler, hileciler, hırsızlar, ikiyüzlüler, bölücüler, simyacılar ve kalpazanlar.
Dante, din sömürücülerini, rüşvetçileri, hırsızları, kalpazanları, bölücüleri kadın telalarlı ile aynı yerde tesadüfen (!) cezalandırılırken tasvir etmiş olabilir mi? TBMM komisyonunda rüşvetle suçlanan din sömürücüsü “bakara-makara”cı bakanların aklanması, Dante’nin buzlu cehenneminden korumak amacı ile olabilir mi? Bu soğukta bir de buzlarla kaplı cehennem doğrusu çekilir ceza değil.
Ve geldik cehennemin dibi dokuzuncu kata. Dokuzuncu katta, akrabalarına, vatanlarına, konuklarına, kendilerine iyilik yapanlara ihanet edenler cezalarını çekmektedir.
Geçen haftanın en ilginç konularından biri de AKP milletvekili Mehmet Metiner’in akrabalarını torpille işe yerleştirmesinin gerekçesi olarak “akrabalarınıza iyilik edin” şeklinde ayet olduğunu söylemesi idi. Her ne kadar Diyanet İşleri Başkanı bu açıklamayı sert şekilde eleştirdiyse de Metiner’in bu işi Dante’nin buzlu cehenneminin dibinden kurtulmak için yaptığı anlaşılıyor.
Cennete ya da cehenneme gitmek kişilerin tercihine kalır mı? Klasik tanımlı cehennem ile Dante’nin cehennemi arasında tercih yapılabilir mi? Bilinmez.
Ancak, din sömürücülerinin, rüşvetçilerin, hırsızların ve bölücülerin bu dünyada yakasını bırakmayacağız.

Not: İlahi Komedya’nın açıklamalı ve bugüne kadar yapılmış en iyi çevirisini Rekin Teksoy yapmış ve Oğlak Klasiklerince yayınlanmıştır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.