Danişmentliler isyanlarda!

Karacabey’in Danişment Köylüleri, 917 dönüm tapulu arazilerinin Bütünşehir yasası ile Belediye’ye geçmesinden sonra başlattıkları hukuk mücadelesinde çıkan “otlak değildir” kararına büyük tepki gösterdi.

Danişmentlilerin, 1950′li yıllarda 52 kişinin Ziraat Bankası’ndan kredi çekerek satın aldığı ve mera olarak kullanılmak üzere köye bağışladığı 819 dönüm tarla vasfının iptal edilmesi üzerine başlattığı mücadelede yeni bir sürece girildi.

Meralarının ellerinden alınması üzerine yakınmalarını sürdüren Danişment Muhtarı Necmettin Zarif, “2012 yılında çıkan Bütünşehir Yasası ile Köyümüz mahalleye dönüştü. Yeni yasayla birlikte dedelerimizin 1950 yılında Muhtarlığa mera olarak kullanılmak üzere bağışladıkları 819 dönüm arazi Karacabey Belediyesi’nin mülkiyetine geçti. 28 Ocak 2016 tarihinde dava açtık. Davamız sürerken, 2 ay sonra Belediye tarafından imara açılmak istenen arazilerimizde etüt çalışması yapılmak istendi. Köylüler bu duruma isyan etti. Belediye Başkanımız Ali Özkan, 11 Mart 2016’da yaptığı açıklamada, “O arazide Danişmentliler’in istemediği hiç bir şey yapmayacağız. Sözümüz sözdür. Biz şu etüt çalışmasını yapalım, arazinin yapısına göre köylümüzle yine görüşeceğiz. Bu konuda gelişme olursa bunu mutlaka köylüyle paylaşacağız. Köylüden onay almadan hiçbir şey yapmayacağız. Halkın istemediği bir şeyin, halka rağmen gerçekleştirilmesi mümkün değildir” demişti.

28 Eylül 2016 tarihinde sonuçlanan mahkeme, “Yürütmeyi durdurma” kararı verdi. Bu arada Karacabey Belediyesi’nin üst mahkemeye yaptığı iki itirazı da reddedildi. 07 Aralık 2016 tarihinde 80 yaşın üzerinde 2 bilirkişinin görüşüne başvuruldu. İlgili yerin, “Kadim mera” olduğu İl Tarım Müdürlüğü, Bursa Kadastro Müdürlüğü, Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Mustafakemalpaşa Mal Müdürlüğü tarafından onaylandı.

İki kez üst mahkemeden dönmesine rağmen Karacabey Belediyesi 2017 yılı Nisan ayında Tarım Müdürlüğü’nün verdiği karara itiraz ederek dava açtı. Mahkeme bu kez bilirkişi raporlarına rağmen İlçe Belediyesi’nin lehine karar verdi. Bu karar köylüde büyük şaşkınlık yarattı. Mahkemenin bilirkişi raporlarıyla netleşen mera kararına farklı bir karar vermesini normal görmüyoruz. İlginç kararı avukatımız İstinaf Mahkemesi’ne taşıyor.” dedi.

Belediyenin bu konudaki ısrarını anlayamadıklarını söyleyen Zarif, “Başkanımızın ‘Sizin istemediğiniz hiçbir şey olmayacak’ sözlerine karşın önce ilk karara itirazına şaşırmıştık. Bilirkişi raporları bilimsel verilerle meramızın köylüye ait olduğunu mahkemede onadı. Sonrasında bu kez İl Tarım Müdürlüğü mahkemeye verilerek lehimizde olan karara yine itiraz edildi. Devletin resmi kurumlarının verdikleri raporlara karşın mahkeme bu kez tutarsız karar verdi. Danişmentliler panik içinde. İstinaf Mahkemesi’ne itiraz dilekçemiz hazırlanıyor. Hakkımızı aramaktan hiç bir zaman vazgeçmeyeceğiz” diyerek sözlerini tamamladı.

“Meraların amaç dışı kullanılması, geleceğimizi yok eder”

Danişment’de hayvancılık yapan Onur Kahraman, “31 yaşındaki bir genç olarak bitirilmeye çalışılan hayvancılığı yaşatmaya çabalıyorum. Tüm günümü hayvanların bakımına ayırıyorum. Okulumu bitirdikten sonra, büyük firmalarda çalışmış olmama karşın hayvancılık yapmak için köyüme döndüm. Anlayacağınız, bizlerin yaşam biçimi tamamen üretmek üzerine kuruldu. Hayvancılık için olmazsa olmazımız meralardır. Meraların amaç dışı kullanılması, Danişmentlilerin felaketidir. İç Anadolu Bölgesi’nde hayvancılık geliştirilmeye çalışılıyor. Ancak orada otlak alanı ve kaliteli ot yok. Burada ise var olanı yok etmeye çalışmak, ülkemizin hayvancılığına dinamit koymaktır. Bu şekilde et fiyatları asla düşmez, aksine daha da yükselir. İthalat da, fiyatları düşürmeye değil, yükseltmeye eğilim kazandırır. Dedelerimizden bizlere miras kalan bu yerleri biz de çocuklarımıza miras bırakmak istiyoruz. Özellikle kış ve bahar aylarında meralarımızda bollaşan otlarla şu an bile yemsiz koyun ve kuzu yetiştirmekteyiz. Bunlar, ülkemiz adına örnek oluşturmaktadır. Yanlış politikaların sorumlusu köylü değildir. Üretmek için yasal ve doğal hakkımız olan meralarımızı istiyoruz” dedi.

“Üretime engel olmayın”

Tüm geçim kaynağının hayvancılık olduğunu söyleyen 41 yaşındaki İsrafil Alcı, “3 çocuğumu bu yolla büyütmeye, okutmaya, ülkeme kazandırmaya çabalıyorum. Hayvancılık yapılan alanların elimizden alınması, çocuklarımın da, benim de geleceğimi yok eder. Meralarımızla ilgili yıllardır mücadele veriyoruz. Büyükşehir yasasında, bu sıkıntı yoktu, daha sonrasında had safhaya ulaştı. Belediyenin, bilirkişi raporlarına rağmen meralarımızla ilgili ısrarlı tutumunu anlayamıyoruz. Üretmemize, ülkemize katkı vermemize lütfen engel olunmasın. Geleceğimiz ipotek altına alınmasın. Mera mücadelemizi son noktasına kadar devam ettireceğiz” diye konuştu.

“Meramızla ilgili çıkan karar siyasi baskıların sonucudur”

Danişmentli 58 yaşındaki Bayram Avcu, “Çocukluğumdan bu yana meralardayım. Alın terimle süt ürettim, koyun, kuzu ve dana ürettim. Hem geçimini sağladım, hem ülkemin üretim gücüne katkıda bulundum. Mücadeleme devam etmek istiyorum. Meralarımızın elimizden alınmaya çalışılmasıyla geçmişimiz ve geleceğimiz yok ediliyor. Bu yanlış politikalar hem hayvancılıkla uğraşanlara, hem ülkemizin hayvancılığına ihanettir. Meramızla ilgili çıkan ikinci karar siyasi baskıların sonucudur” dedi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.