ÇUVALDIZ !

AHMET AYGÜN ATA KÖŞE YAZISI

Bireyin kendi yanlışlarını görme, yargılama, özeleştiride bulunması erdemdir. Bireyden başlayarak bu erdem kitle örgütleri; siyasi partiler, sendikalar, sanayiciler, birlikler, odalarda olabildiğince yogve sık olmalı. Etkilendikleri bütün bir yurt, bütün bir ulustur. Vatanın bütünlüğü, Ulusun birliğidir.
Abd ve Ab gibi emperyalist ve küresel kapitalist dayatmalara sahip çıkan, destekleyen kesimler özeleştiri yerine ilintili oldukları kesimlere çuvaldızı batırırlar. Akp hükümetinin et fiyatlarını düşüremeyip “Eeeyy” ile başlayıp “onlaaar” diye devam eden ucuz kahramanlık taşıyan ama açıklayamadığı gerçek rantçılar buna güzel bir örnektir.
Salça sanayicileri de hedefine köylü ve çiftçimizi oturtmuş. Hammaddelerindeki fire, brix gibi uygulamaların hesabını köylü ve çiftçiye çıkartmış. Düşen ihracat rakamlarının, kapanan fabrikaların, köyden kente göç edin diyenlerin, tarımsal üretimi düşürenlerin sorumlusuna eleştiride bulunmak yerine, “vurun abalıya”…Karacabey ‘de bir fabrika yerle bir oldu, bir başkası 10 yılı aşkın atıl duruma sokuldu, diğerleri kapasitesinin altına düştü. Akp ve benzeri iktidarlar Abd ve Ab’nin kuyruğuna takılıp en büyük ihracat yaptığımız Irak ve Suriye’nin yerle bir edilmesine destek verdi. Arap Baharı adlı faşist saldırılara Akp’si, muhalefeti destek verdi. Libya pazarını da, Mısır pazarını da, Rusya pazarını da yok eden bu emperyalist saldırılara Batıcı ve küreselci siyasi partiler destek vermedi mi? Sanayicinin hemen hemen tümü bu politikalara destek vermedi mi? Günübirlik ekonomik kaygılarla susarak, biat ederek Türkiye Cumhuriyetinin ekonomisini yerle bir eden bu anlayışta hiç mi payınız yok? Öncü kesimlerin Vatan Bütünlüğü, Ulus Ulusal birlik için 60 yıldır uygulanan Abd’ci, Ab’ci, küreselci bu anlayışa direnmesi gerekmez mi? O halde niçin “abalıyı” seçiyorsunuz? Nasreddin Hoca’nın fıkrasında olduğu gibi “hırsızın hiç mi suçu yok”?
Tarım bir üretim kültürüdür. Kuşaklar boyu süregelen bu üretim kültürü iki emperyalist dayatmayla nerdeyse yok edilmek üzere. Karacabey ‘de hemen hemen her evde tarlada çalışan, fabrikalarda çalışan bir emekçi bulurdunuz. Oluşan bu tarım kültürü domates toplamadan ayırmaya; fabrikaya teslimden salçaya dönüşmesine dek inanılmaz bir üretim kültürüydü. Köylü ve çiftçiyi toprağından koparan politikalar ve üretebileni düzensiz göçlerle tarım kültüründen uzak kitlelere iş verme zorunluluğuna iten küreselci efendilerin izinden giden iktidarlar ve siyasî partilerdir; Efendiler! Onlar ki, sizlerin sanayiiniz için hammadde üretir, çocuklarını sizlere mühendis, tekniker yetiştirmek için okutmaya çabalar. Ve Efendiler! Türk Köylüsü ve Türk Çiftçisi olmasaydı, Türkiye Cumhuriyetinin bağımsız ve özgürlüğünde üretim yapamazdınız. Çünkü; Efendiler! Bağımsızlık Savaşımızın özü, temeli, can vereni, düşmanı kovanı “abalı” seçtiğiniz Türk Köylüsü ve Çifçisidir.
Gazete ilanlarıyla hükümet devirme dönemlerini anımsıyorum da…Küreselciliğin kuyruğundaki gayri milli iktidarlara, küreselciliği devam ettireceğini söyleyen siyasi partilere suskunluğunu ve dahi desteğiniz için koca bir “CUVALDIZ”ı kendinize batırmanızı öneriyorum….
AÇIKLAMA: Geçtiğimiz hafta Ulusal Kanal’da yayınlanan Türk Tarımı sorunları ve çözüm yolları içerikli BÜYÜTEÇ programına ilçemizden konuk alması; söz konusu programı İLÇEMİZ gündemine taşıyan YEREL BASINIMIZA teşekkür ediyorum.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.