Çok öldüler

PKK’nın seçimden sonraki ilk saldırısından bu yana, çok insan öldü. 
Askerler, polisler ve kimine göre terörist, kimine göre gerillalar…
Ne asker, ne polis, ne de gerilla olan kadınlar, düğün yapanlar, onüç yaşında, dört yaşında çocuklar, anası öldüğünden sezaryenle erken doğan bebeler…
Kimin döşediği tartışmalı mayına basan minibüste siviller öldü.
Kumrular sokakta, dükkanlarının önünde, çay sigara molası vermiş gençler öldü.
Yaşlı çakmakçı öldü.
Bu ülkenin insanları öldü.
Azar azar öldüler.
Azar azar ölümlere tepki gösterilmeyince, insanlık öldü.
İnsanlık, ölümü normal karşılanan ilk insanla, öldü.
Azar azar öldü, insanlık…
Bugünkü saldırı, ‘sabırları taşırdı.’
Çok çok öldüler.
“24 şehit de fazlaydı, artık.”
Halkımız derhal ‘hassasiyetini’ ortaya koydu.
Yurtta ve Bursa’da son saldırıda ölen 24 can için yürüyüş yapıldı ve ‘terörist’ saldırı ‘telin’ edildi.
Ulu Cami önünden Heykel istikametine yürüyenler, 15-18 yaşlarında yüzlerce gençti.
“Mecliste PKK istemiyoruz” diye bağırıyorlardı.
PKK’yı dağda istiyorlardı, herhalde; ben öyle algıladım.
Neredeyse hepsi gençti.
Gençtiler.
Yaşlılar ve orta yaşlılar yok denecek kadar azdı, aralarında.
Az yaşlılar, yürüyüş kolunun en sükunetli olanlarıydılar.
Kenarda otobüs bekleşen çok sayıda suskun yaşlı ve orta yaşlı, 27 senedir devam eden savaşın; asker, polis, gerilla, kadın, çocuk, bebek ölümlerinin anlamsızlığının farkındaydı.
Ölümler karşısında suskundular.
Çünkü, az ölümlere ses etmemekten, insanlık ölmüştü.
İnsanlığın öldüğü yerde, çığlıklar boğuluyor, sesler yok oluyordu.
Ey suskun yaşlı ve orta yaşlılar; yanınıza 15-18 yaşındaki gençlerinizi de alıp, savaşı telin mitingine çıkma zamanı artık.
Kimin öldüğüne ve kimin öldürdüğüne bakmaksızın ölümü telin etme; …
İnsanlığı diriltme zamanı…
Boğulan çığlıkları, yok olan sesleri duyurma zamanı…“Başka çocuklar ölmesin” diyen şehit babasının sözünü slogan etme, barışı ve barışın zemini anayasayı destekleme zamanı…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.