Çok ayıp

            Rahmetli
olmuş bir insan üzerinden sözde “Gazetecilik yapıyorum” ayaklarına yatarak polemik
yaratmak doğrumudur?

            Tabi ki
doğru değildir.

            Kimi
isterseniz sevebilirsiniz, sevdiğinizi istediğiniz gibi dile getirebilirsiniz.

            Buna
kimsenin diyeceği olmaz.

            Ancak
sevdiğiniz hakkında bir haber çıkmışsa, sizde buna duygularınızla değil de
somut belgelerle yanıt vermelisiniz.

            Aksi
halde, dipsiz bir kuyuda, “Ben ne yaptım” çaresizliği içinde
kalabilirsiniz.

            Polemiğin
nereye uzanacağını iyi değerlendirmelisiniz.

            “Hakkında çıkan haberler sonrası istifa etmişti” diyemezsiniz. Ya da karşı savı
çürüten belge göstermelisiniz.

            “Ben seviyorsam güzeldir” mantığı başkadır. “Hakkında çıkan haber
sonrası istifa etmişti” demek başkadır.

            Duygularınızla
övgülerinizi istediğinizce aktarabilirsiniz. Sizin duygularınızdır.

            Meltem’de
çıkan belgeye dayalı bir habere, “Asılsızdır” demeyle kime neyi
anlatabilirsiniz?

            “Bizden olsunda çamurdan olsun” anlayışı içinde bazen suç da olsa örtbas edebilirsiniz.

            Bu neyi
değiştirir. Yaşananları yok edebilir misiniz?

            Refleksle
çıkış yapılması, öncelikle arada kalan insana saygısızlıktır.

            Kaş
yaparken, göz çıkarılmamalıdır.

            Bunları
yazmak zorunda kaldığım için üzgünüm.

            Asılsız
haber nedeniyle istifa eden devlet memuru olur mu? Gören varsa Tanrı aşkına
söylesin.

            Bu kadar
komik gerekçe gösterilerek ikinci ağızdan yalanlama yapılır mı?

            Adı
üstünde, asılsız haber havada kalır. Asılsız haber neyi değiştirir ki?

            Ya da iki
satır düzeltme istemiyle doğru ortaya çıkarılır.

            Deli
saçmalığını çıkaranlar Meltem’den uzaklaştırılanlardır. En iyi onlar bilir ki,
Meltem’de asılsız haber yapılmaz. Meltem, kaynağına inmeden, belgeye dayanmadan
konuşmaz.

            Kuyruk
acısı çıkarılmaya çalışılıyorsa, zamanlama iyi ayarlanmalı ve gerekçe
gösterilen isme dikkat edilmelidir.

            Bu konuda
çok yazılabilir. Çok daha fazla ileri götürülebilir.

            Ancak şu
anda zamanlama açısından dilimiz varmıyor, kalemimiz yazmak istemiyor.

            Lütfen
herkes haddini bilsin.

            Hele hele
Meltem’e dil uzatmaya hakkı olmayanlar kendi işine baksın.

            Açtırmasınlar
kutuyu.

            Bugün
susmayı yeğliyorsak, konuşulmaması gereken gün olduğu içindir.

            “Anlayana sivri sinek saz, anlamayana davul zurna az” derler ya;

            İşte öyle
bir şey.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.