Çirkin iddialar kanıtlanmalı!

Güzel’in eleştiri yağmuruna tuttuğu
Şaban Önen’den açıklama geldi:

Karacabey
AKP Belediye Meclis Üyesi ve Denetleme Komisyonu Başkanı Orhan Güzel tarafından
eleştirilen Şaban Önen’den yanıt gecikmedi. Kendisini döneklikle itham eden
Güzel’in kanıtlanmasının olanaksız olduğunu ileri sürdüğü çirkin iddialarda
bulunduğunu belirten Önen yargıya başvuracağını dile getirdi.

            Orhan Güzel’e “Cahil  ve bilgisiz” 
nitelendirmesi yapan Şaban Önen, “Son günlerde kendini Karacabey’in
sahibi gören cahil bir adam tarafından şahsıma yönelik çirkin ve iftira
niteliğinde söylemler gerçekleşmiştir. Mecbur kalmadıkça ve kamuoyunu da
gereksiz konularla meşgul etmemek adına, ‘her şeyi ben bilirim’ edasıyla
ortalıklarda dolaşan bu tür adamlara aldığımız meslek ahlakıyla yanıt vermemek
öncelikli ilkelerimiz arasındadır. Ancak; her satırı akıl hocaları tarafından
kaleme alınan bu cahil adamın sözleri hakarete ve iftiraya dönüşünce çirkin
iddialar karşısında Yörem Ailesi olarak bir kereye mahsus yanıt vermeyi uygun
bulduk. Bizden kem söz çıkmaz. Ve bundan sonraki sürecin hukuk önünde devam
edeceğini kamuoyuna saygılarımla bildiririm” dedi.

            Şaban Önen dün yaptığı basın
açıklamasında Orhan Güzel ile ilgili şöyle konuştu;

            “Bir zamanlar başka bir partide
mesaisini harcayan, daha sonra kendisine makam verilecek umuduyla AK Parti’ye
geçen ve 2004 yerel seçimlerinde kendisine Belediye Meclis Üyeliği vermediği
gerekçesiyle, dönemin ilçe başkanı H.T.’ye hakkını helal etmeyeceğini açıklayan
bir vatandaş, ‘Menfaat peşinde koşmayan, orasını burasını kıvırmayan ve adam
gibi adam olan kişiler’ derken kendini tanıtmış olmuyor mu?

            Kendisine 2004’te Belediye Meclis
Üyeliği vermeyen AK Partili yetkililere hak vermemek elde değil. Görüşlerinde
tam isabet varmış demek ki! AK Parti’nin belediye meclisi grup sözcüsü değil,
ilçede partinin basın sözcüsü değil; adam mümkün olsa gazete sayfalarında her
gün yer alacak!

            ‘Su testisinde ne varsa, dışına o
sızar’ demiş büyük düşünür. Ne kadar anlamlı bir deyiş. Cahilin de bilgiçlik
taslayıp, etrafa ahkam kesmesinden korkmak gerekir. Çünkü dışına sızan yine
cehalet olacaktır.

            O vatandaşla ilgili olarak Belediye
Meclisi’ndeki sözlerinden tutun, Belediye Başkanı Ergün Koç’un kendisiyle
ilgili açıklamalarının her biri ilçedeki yerel gazetelerde yayımlandı. Ancak, o
vatandaş nedense şahsıma sataşıp, hakaret dolu ifadelerle yerel basına
açıklamalar yapmaya, gazetelerde boy göstermeye çalışıyor.

Ya bilgisi, belgesi?

Bir Belediye Meclis Üyesi, kendisini partinin müfettişi
görerek mecliste hareket ediyorsa, vay o kutsal görevin haline! Her Belediye
Meclis Üyesi o makamda 52 bin Karacabeyliyi temsil ettiğinin bilincinde
olmalıdır.

Belediye’de ‘AK kadroların olmasını isterdim’ diyen bir
Belediye Meclis üyesinden, tarafsızlık, dürüstlük ve doğru hareket etmesini
bekleyebilir misiniz? Ona göre sadece kendi çıkarlarını korumak mı dürüstlük
oluyor?

Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunursa bakın ne hatalar
yapıyor insanlar: ‘Belediye yasasının 28. maddesini okuyan ve buna altın madeni
bulmuş gibi sevinen’ vatandaşa bir çift sözüm var. Belediye Denetim Komisyonu
Başkanı olan bir kişi, yaptığı denetim sonucunu, elde ettiği bulguları sadece
Belediye Meclis Başkanlığı’na sunabilir. Rast gele ulu orta her yerde
konuşamayacağı gibi, basına da boy resmiyle poz verip, henüz ne olduğu belli
olmayan bir konuda açıklama yapamaz. Yaparsa da görevini kötüye kullanmış
sayılır. Ah şu testinin içinde olanlar ve olmayanlar. Neler sızmıyor ki
dışarıya! Denetim Komisyonu Başkanı olan bir zaat, Belediye Meclisi Çalışma
Yönetmeliği’nin 22. maddesini bilmiyorsa biz ne yapalım?

Vermediyse mabut, ne yapsın Mahmut! Beni hakaretleriyle,
iftiralarıyla karalamaya çalışan o zaad, Belediye’den iş ve taahhüt aldığımı
iddia etmekte. Nisan meclisinde sunulacak raporda, kendisinden bu belgeleri
ortaya koymasını bekliyorum.

İddialı konuşmalarını belgeyle ispatlayamadığı takdirde
kendisi meclis üyeliğinden istifa edecek mi, onu da merak ediyorum. Hayatım
boyunca özenli ve ilkeli çalışarak, bazı görevlere getirildiysem, o görevin
bana verilmesindendir. Benim görevi istememden değil, senin gibi Belediye
Meclis Üyeliği’ni istediğini cümle aleme duyuran bir makam tutkunu olmadım.
Olsaydım, senin yapmadan ‘yaptı’ dediğin kıvraklığı yapar, menfaatim neredeyse
o partiye geçebilirdim. Bil ki senin gibi gazetelerde resmim çıksın diye haksız
yere birilerini karalamaz, iftira atmaz, kanun ve yönetmelikleri iyice
inceleyip, yaptığım görevi layıkıyla yerine getirirdim.

Mahalle ağzıyla Belediye Başkanlığı’na dilekçe yazıp emir
vermezdim. Denetim Komisyonu Başkanı olsam, kanun ve yönetmelikleri ihlal
etmez, kanun ve yönetmelikte belirtildiği denetim raporunu Belediye Meclisi
Başkanlığı ve Belediye Meclisi’nin yüce huzuruna takdim ederdim.

Sana
2004’te niye belediye meclisi üyeliği verilmediği, 2009 ve sonrası bu göreve
gelişin sırasında daha iyi anlaşılmıyor mu? Kanun tanımaz, yönetmelik bilmez,
dilekçe yazmaktan aciz bir Belediye Meclis Üyeliği yapmayı sanırım hiç kimse
hedefleyemez.

Bazı sorumluluk ve yetkiler nedense bazı kişilere birkaç
beden büyük geliyor gibi. Kendisine sorumluluk verilen kişiler o sorumluluğun
altında ezilip kalacaksa, erdemli bir davranışla istifa yolunu da seçebilir.
Ancak, seçildiği partinin sıralarını bırakıp istifa etmeden muhalefet
sıralarında kendisine yer arayanlar bunu belki anlamayabilir. Bilgi sahibi olmadan,
etrafa fikir saçıp ahkam kesmeye çalışanlar ise sanırım hiç anlamaz.

Belediye Başkanı Sayın Ergün Koç’un kendisine, ‘Tahdir ve
Tezyip” davası açtığı konusu basında yer alan bir kişi, bunları kamuoyuna
unutturmak istercesine şahsıma saldırmaya devam edemez.

Hukuk yolu
açıktır. İspatlayamadığı bilgi ve belgeyi hakaretlerle basına açıklayandan
hesap sormak hakkımdır. İmzasını, yazısını inkar etmeyecekse hukuk önünde
kendisiyle hesaplaşacağımı kamuoyunun bilgisine saygılarımla sunuyorum.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.