“Çiftçi reklam istemiyor, çözüm bekliyor!”
İYİ Parti’li Başkan Karabatı; AK Parti’li Vekil Esgin’in çiftçiye verdiği müjdenin yine fiyasko çıktığını iddia etti
İYİ Parti Karacabey İlçe Başkanı Fatih Karabatı, AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Esgin’in “Türk Şeker’in salçalık domates üreticisine 35 milyon TL ödeme yaptığı” şeklindeki haberlerinde çiftçiye verilen müjdenin yine fiyasko çıktığını iddia etti. Çiftçiye tek bir kuruş Türk Şeker tarafından ödeme yapılmadığı gerçeğiyle karşılaştıklarını ileri süren Karabatı, Milletvekili Mustafa Esgin’i ve AK Parti yöneticilerini sert bir dille eleştirerek, “Çiftçi reklam istemiyor, çözüm bekliyor” dedi.
Başkan Fatih Karabatı, yazılı basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Esgin, Türk Şeker’in salçalık domates üreticisine 35 milyon TL ödeme yaptığını sosyal medya ve yazılı basında duyurmuştu. Türk Şeker’in 53 bin ton salçalık domates alımını başarıyla tamamladığını ve 35 milyon TL’nin tamamının hesaplara yatırıldığını Karacabey Belediye Başkanı Ali Özkan ile beraber açıklayan AK Partili Vekil Mustafa Esgin, hatta o dönemin Maliye ve Hazine Bakanı Berat Albayrak’a da teşekkür ederek suni gündemle reklam yapmıştı. Bizde alkışlayıp takdir etmiştik. Lakin bugüne baktığımızda çiftçiye değil 35 milyon TL, tek bir kuruş Türk Şeker tarafından ödeme yapılmadığı gerçeğiyle karşılaştık.
Sayın Vekil yapılan antlaşmanın içeriğini tam manası ile anlamamış olacak ki, ya da reklam yapmanın heyecanı ile Türk Şeker adı altında çiftçiden alınan domateslerin Türk Şeker tarafından değil de Tamek A.Ş. tarafından ve Vekil’in bahsettiği gibi 35 milyon TL değil, üçle beşi ayırmayı unutmuş olmalı ki 3 ile 5 bin TL olarak komik ve cüzi rakamlar ödendiği banka dekontlarında görülmüştür. Ayrıca altını çizerek belirtirim, bazı yandaş isimlere tam teşekküllü ödeme yapılması da hiç adil olmamış. Diğer çiftçilerin mağdur durumda bırakılması, iktidarın adı gibi “AK” olmadığını iyice gözler önüne sermiştir. Ve hala üreticinin Türk Şeker’de % 50’lik bir alacağı söz konusuyken, haklı olarak çiftçi soruyor; İktidarın verdiği içi boş müjde masallarını daha ne kadar dinleyeceğiz? Yani demem odur ki, yapılan işin övgüsünü yapmak güzel, lakin bu konunun içeriğini ve takibini yapmış olabilseydiniz keşke!
Çiftçi yine zor durumda ve mağdur. Bütün dünyayı kasıp kavuran pandemi sürecinde bile dışarıda olan, çalışan, üreten çiftçiye destek vermeyi bırakın, verilen krediyi ödeyemeyen çiftçilerimize hem haciz, hem de basın sansürü uygulamak hangi dine, hangi ahlaka, hangi vicdana sığar? İktidar belki farkında değil ya da olmak istemiyor ama Türkiye’nin en önemli ovasına sahip olan Karacabey’imizde, verimli topraklara sahip olan Türkiye’mizde tarım ölmek üzere, üretici bitiyor ve siz halen yanlış politikalarla, reklam kokan haberlerle gündemde kalma derdindesiniz ey İktidar!
Türkiye’de çiftçiye, üreticiye destek verilmediği sürece bu ülkenin kalkınması mümkün değil. Çiftçiye uygulamış olduğunuz ters köşe politikalardan vazgeçmeli ve bir an önce iyileştirme yoluna gitmelisiniz. Emeğiyle toprağı yoğuran, ekmeğini topraktan çıkaran çiftçilerimizin asparagas haberlere ihtiyacı yok. Reklam yapan vekillere, başkanlara da ihtiyacı yok. Sorunlarına çözüm olacak, karşısında muhatap bulacak, hizmet anlayışında olacak yönetim ve yöneticilere ihtiyacı var. Çiftçilerimiz her geçen gün mağdur ediliyor. Kovid-19 Virüsü ile mücadele ettiğimiz bu dönemde Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çiftçiye verdiği desteği ve önemi daha iyi idrak etmiş olmamız gerekmez miydi? Herkes içerideyken, çiftçi dışarıdaydı. Üretim şart, üretim gerekli, üretmeyen bir toplum olamaz deniliyor ama çiftçiye destek vermiyorlar! Maalesef iktidarın uyguladığı yanlış politika, plansız sistemden dolayı çiftçi hep ikinci planda tutuluyor. Üretim yapan çiftçinin mazotu bile yat sahiplerinin kullandığı mazottan daha pahalı! Dememiz odur ki sayın yöneticiler; çiftçi reklam istemiyor, çözüm bekliyor.
İYİ Parti olarak biz her daim çiftçimizin yanında ve sorunlarının arkasında olup seslerini duyurmaya devam edeceğiz. Buradan iktidara sesleniyorum; Başka Karacabey yok, Başka Türkiye yok! Biz inandık ve inanıyoruz. Türkiye’mizin her türlü sorununa çare olacağız. Daha İYİ bir Türkiye için, daha İYİ bir Karacabey için çalışacağız.”