“CHP’ye oy verin gitsinler”

Karacabey Cumhuriyet Halk Partisi İlçe Teşkilatı muhtarlarla kahvaltıda buluştu. Bursa Milletvekili 1. sıra adayı Prof. Dr. Lala Karabıyık ve 3. sıra adayı Ziraat Mühendisi Orhan Sarıbal’ın da katıldığı programda tarım ve ülke gündemi masaya yatırıldı.
Atatürk Kültür Parkı içi Coşkun Izgara Parkada’da gerçekleşen CHP’nin kahvaltı programına, muhtarların ilgisi büyüktü. Türkiye’nin iyi yönetilmediğini ve çarenin CHP olduğunu belirterek programın açılış konuşmasını gerçekleştiren İlçe Başkanı Gönül Avil, katılımlarından dolayı muhtarlara teşekkür etti.
İlk olarak konuşan CHP Bursa Milletvekili Adayı Orhan Sarıbal, tarımda büyük bir dönüşüm yaşandığını söyledi. Verdiği teknik bilgilerle de dikkat çeken bir konuşma yapan Sarıbal, “Bu bir kader değildir. Geleceğimiz için sadece 1 oyumuz var. Ya direneceğiz, ya da onların kölesi olacağız” dedi.
Ürünlerin para etmemesi, artan girdiler ve borç çıkmazının tarımı bitirme noktasına getirdiğini belirten Sarıbal, şunları söyledi: “Tarım ancak sürdürülebilir olursa ayakta kalır. İlk yapılması gereken çiftçimiz üzerindeki borç yükünü azaltmak ve bitirmektir. Bu da ancak konut alır gibi düşük faizli ve uzun vadeli ödeme planı ile olur. Sürekli borç erteleme ile sorun çözülmez. Tarımdaki maliyetler mutlaka düşürülmeli. Özellikle mazot 1,5 lira olmalı. Diğer yandan 2006 yılında bir kanun çıktı. Milli servetin yüzde 1’inin çiftçiye dağıtılması ile ilgili bir kanun. Bu yasaya göre bu zamana kadar AKP iktidarının çiftçiye 55 milyar vermesi gerekiyordu. Ancak, şu ana kadar verdikleri 9 milyarı geçmedi. CHP iktidar olursa tüm bunları gerçekleştireceğiz. Söz veriyoruz.
2014 yılında tam 18,5 milyar dolar ithalat yapmışız. Bunlar; buğday, kavun, mısır, mercimek, pirinç, kuru fasulye, soya, ayçiçek, şeker pancarı kosası gibi tarımsal hammadde ithalatıdır. İyi de bunların hepsi ülkemizde yetişen ürünler. İşte biz bunu gerçekleştireceğiz.
Küçük olan ne varsa bitirdiler. Büyük şirketler rant uğruna küçük ve orta ölçekli her şeyi bitirdi. Sistemi bu hale getirdiler. Bu sorun siyasidir, çözümü de siyasidir. Unutmayın, hala bir şansımız var. Maliyetler azaltılmalı, planlı ekim yapılmalı, yerinde ve zamanında ihtiyaca göre destekleme verilmeli, pazar ağı doğru kullanılmalı ve en önemlisi de güçlü bir çiftçi örgütü kurulmalıdır. Örneğin, Domates Birliği mutlaka kurulmalıdır. Fabrikalarla masaya bu birlik oturmalı ve ortak bir fiyat belirlenmelidir. Fabrikaların istediği değil, iki tarafın dediği olmalıdır. Diğer ürünler için de böyle olmalıdır.
Çiftçinin 2002 yılında toplam borcu 4.1 milyardı. Şimdi ise yalnızca bankalara 46 milyar borcu var. Toplamda ise bu borç 145 milyardır. Düşünebiliyor musunuz?
Çiftçisine en az destekleme veren ülke Türkiye’dir. Çiftçi hak ettiğini alacak. Çiftçinin yüzünü güldüreceğiz. Söz veriyoruz.
Kamulaştırma adı altında ilçenin 12 köyünde yaklaşık 9 bin dönüm araziye bedel ödemeden el koymak istiyorlar. Sözde toplulaştırma yapacaklar. Kamulaştırma yapılmadan, bedel ödenmeden toplulaştırma mı yapılır? Bu konuda tek yol direniş, başka çare yok.
Gelelim ‘Bütünşehir’ yasasına. Bu tamamen talan yasasıdır. Köylümüzün geçmişten bu yana el ele emek vererek birlikte yaptığı, para harcadığı her türlü gayrimenkule el koyuyorlar. Size söz veriyoruz; 8 Haziran günü tüm köylerimizin tüzel kişiliklerini geri vereceğiz. Muhtarlarımız eski yetkilerine kavuşacak. Bize inanın. Yaşanacak bir Türkiye vaat ediyoruz.”
Sarıbal’ın ardından konuşan Bursa Milletvekili Lale Karabıyık da, ekonomi ağırlıklı bilgiler verdi. Sürdürülebilir ekonomi vurgusu yapan Karabıyık, istikrarın şart olduğunu söyledi. Tüm kesimlerin desteklenmesiyle ekonominin yükselebileceğini belirten Karabıyık, bunun başlangıç noktasının da tarım kesimi olduğunu söyledi. Lale Karabıyık, “Bizim çok büyük vaatlerde bulunduğumuzu söylüyorlar. Planlı ve insan odaklı bir ekonomi ile vaatlerimizin hepsini yerine getireceğiz. Kaynak ise denge politikası ile mümkün. Çiftçimiz perişan ve üretimin durduğu bir ülke asla ilerleyemez. Bu ekonominin tek çöküş sebebi çiftçinin desteklenmemesi ile ilgidir. Son 10 yılda 30 milyon ton buğday ithalatı yapılmış. Bu çok vahim bir durumdur. Köylerde bırakın çiftçilik yapan insan bulmayı, bakkallar bile iş olmuyor diye dükkan kapatmış. Çiftçi mutsuzsa herkes mutsuz olur. Gerisini siz düşünün. Son 12 yılda, Türkiye, tarımda dışa bağımlı hale geldi. Tarım ve hayvancılıktaki üretim, nüfus artışının gerisinde kaldı. Özelleştirme sonucu birçok fabrika kapandı. Çiftçi haciz ve icra kıskacına girdi. Tarım ekim alanları daraldı. Cumhuriyet tarihinin en düşük büyüme oranları gerçekleşti.
CHP’nin tüm bu sıkıntılara çözüm getirecek politikaları hazır. Bize güvenin. CHP’ye oy verin gitsinler. Yapamayacağımız hiçbir şeyin sözünü vermiyoruz. Ne vaat ediyorsak hepsini yerine getireceğiz.” şeklinde konuştu.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.