CHP’den Anayasa değişikliğine sert eleştiri

Karacabey Cumhuriyet Halk Partisi İlçe Başkanı Murat Tanrıverdi, Türkiye’nin önemli sorunlarla karşı karşıya olduğunu vurgulayarak, Anayasa değişikliği paketinin gündeme oturmasını sert bir dille eleştirdi. Anayasa değişiklik teklifinin Türkiye’nin felaketi olacağını iddia eden Tanrıverdi, “Ülkemiz içte ve dışta tarihinin en zor dönemini yaşıyor. Gündemde en başta çözülmesi gereken acil konular varken, Anayasa değişikliğinin konuşulması AKP’nin ülkenin öncelikli sorunlarıyla ilgilenmediğini apaçık gözler önüne sermektedir” dedi.
Tanrıverdi, yaptığı yazılı basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi, “Ülkemizin gündemine birdenbire bir Anayasa değişikliğidir oturdu. Halbuki bu değişiklik tasarısı, beceriksiz ellerde günden güne geriye doğru giden ülkemizin, belki de konuşacağı en son meselelerden birisidir.
Terör belasının her geçen gün azdığı açıktır. ‘Ne istediniz de vermedik?’ denilen hainlerin darbe teşebbüsleri anılarımızda tazeliğini korumaktadır. İşçi emeğinin, çiftçi ürettiğinin karşılığını alamamaktadır. Esnaf siftahsız dükkan kapatmaktadır. Milyonlarca üniversite mezunu genç işsizdir. Okullardaki eğitim, hastanelerdeki sağlık hizmetleri son derece kalitesizdir. Ay sonlarında elimizde geçen elektrik, su, doğalgaz faturaları can yakmaktadır. Akaryakıt fiyatları alıp başını gitmiştir. Aynı siyasi görüşü paylaşmayan iki kişinin konuşması, kısa sürede kavgaya ve küslüğe dönüşmektedir.
Meclis’te görüşülmeye başlanacak olan anayasa değişikliği paketinin bu sorunlara çözüm olamayacağı ortadadır. Aksine Türk Halkını daha da kutuplaştıracaktır. 12 Eylül 2010 referandumunu hatırlayacak olursak, o tarihte yapılan anayasa değişikliklerinin ülkeyi nereye getirdiğini daha iyi görürüz. O zamanki pakette asıl olarak; Anayasa Mahkemesi ve Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu’nun yapısı değiştirilmişti. Bir yandan Ergenekon-Balyoz davalarıyla Türk Ordusuna darbe üstüne darbe vurulurken ve şimdiki Cumhurbaşkanı bu davanın ”savcısı” olurken, soruşturmaları da, davaları da FETÖ’cü hakim ve savcılar yürütmüştü. Yakın geçmişimizde bu kadar hatalarla dolu bir referandum örneği dururken, şimdi de ülkemiz Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin tüm yetkilerini elinden alıp, bir kişinin şahsında toplamaya uğraşılan bir başka paketle karşı karşıya bırakılmıştır.
Modern demokrasilerde asıl olarak 3 büyük güç vardır. Bunlar yasama, yürütme ve yargıdır. Hatta bunlara ilaveten bir diğer güçte bağımsız basın-medya olarak sayılabilir. Yasama gücü kanun yapma gücüdür ve bu güç TBMM’dedir. Yürütme gücü kanunlara işlerlik kazandırma gücüdür ki bu da Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu eliyle kullanılır. İşte bu iki gücün karşısında bir denge unsuru olarak Anayasa Mahkemeleri bulunur ki, zayıf bireyin temel hak ve özgürlüklerini güçlü devlet karşısında korur ve TBMM tarafından yapılan kanunların Anayasa’ya uygunluğunu denetler.
Bu gün yapılmak istenen değişiklik paketiyle ”Kayıtsız şartsız Millete ait olan Egemenlik” bir kişinin eline bırakılmaktadır. Başbakanlık kurumu ortadan kaldırılmakta ve Cumhurbaşkanı yürütmenin asıl muhatabı olmaktadır; kendisine istediği kişileri yardımcı olarak atayabilecek; bakanlıkların kurulmasına ve kaldırılmasına karar verebilecek ve bakanları da kendisi atadığı gibi istediği zaman da görevden alabilecektir. Cumhurbaşkanı, Anayasa Mahkemesinin 12 üyesini doğrudan, kalan 3 üyeyi de partisi aracılığıyla kontrol ettiği Meclis tarafından atayabilecektir. Hakimler ve Savcılar Kurulunun 6 üyesini doğrudan, kalan 6 üyeyi de yine parti aracılılığıyla kontrol ettiği meclis tarafından seçtirebilecektir. Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi adı altında kanun kuvvetinde hükümler çıkararak Meclisin yetkisine ortak olacaktır. Dilediği zaman Meclisi feshetme yetkisini de elinde bulunduracaktır.
Gerçek vatanseverlerin ve demokrasiyi bir araç değil bir amaç olarak gören, her siyasi partiden duyarlı Milletvekillerimizin çabaları sayesinde bu paketin Mecliste 330 oyu bulmaması ilk etapta Milletimiz ve Türk Demokrasisi için en hayırlı yol olacaktır.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.