CHP “HAYIR” kampanyasını başlattı!

Cumhuriyet Halk Partisi Bursa Milletvekili Erkan Aydın, dün Karacabey İlçe Örgütü’nü ziyaret etti. Aydın, referandumda neden ‘Hayır’ diyeceklerini anlattı.
Murat Tanrıverdi başkanlığındaki CHP’lilerin yoğun ilgi gösterdiği ziyarette konuşan Erkan Aydın, “Birçok seçimde CHP sandıkları boş çıktı. Neden? Sandık görevlilerinin çoğu sandığının başında değildi. Bugün daha zor bir görev bizleri bekliyor. Rejim değişikliği oylanıyor. Sandık görevlileri, referandum günü sandığın başından kesinlikle ayrılmamalıdır. İtiraz edilecek her konuda hemen seçim kuruluna şikâyet etmelidir. Sandığımıza mutlaka sahip çıkalım” dedi.
Aydın, “Milletimiz şu anda sandık meselesiyle uğraşıp duruyor. Ülkenin gündemini ise, ekonomi, işsizlik, terör, Suriye, yani vatandaşı ilgilendiren sorunlar oluşturuyor. Şu anda önümüze getirilen referandumun bunlarla hiç ilgisi yok. 17 Nisan’da işsizlik kalmayacak, dolar düşecek, terör bitecek ve herkes dört dörtlük bir hayata başlayacakmış gibi algı yaratılıyor. Gerçek böyle değil. 16 Nisan’da 80 milyon sınava girecek. Aslında Cumhuriyet tamam mı, devam mı sınavı verecek. 18 maddeyi AKP’lilere soruyorum, cevap veremiyorlar. Bu yüzden yapmamız gereken bu soruların ne olduğunu bilmek ve halka daha iyi anlatmaktır. İyi anlatıldığında sandıktan yüzde 95 ‘Hayır’ çıkacağına inanıyorum. O yüzden iktidar partisi değişiklik maddelerinden söz edemiyor. Algı operasyonu yapıyor. ‘Hayır’ diyenlere terörist diyor. Kuvvetler ayrılığı ortadan kalkıyor, yasama yürütme, yargı bir kişinin emrine veriliyor. Denetim, denge, fren mekanizması kalmıyor. Her şey bir kişinin eline geçiyor. Yani bir kişi isterse ülkeyi savaşa sokabilecek. Bütçe yetkisi tek kişiye veriliyor. Peki biz bu yetkileri neden vereceğiz? TBMM’de ‘Hakimiyet kayıtsız, şartsız milletindir’ yazısını alıp, yetkileri tek bir kişiye neden vereceğiz? AKP’li vekillere sürekli soruyorum, tek dedikleri şey bizde parti disiplini var, başka hiçbir açıklama yapamıyorlar. Bir kişiye tapmayı “Disiplin” sanıyorlar. 18 madde içinde halk, esnaf, sanayici, çiftçi, işçi, köylü, emekçi yok. Bir kişi var. Bedel ödeyerek kazandıklarımızı, yüz yıllık demokrasi birikimimizi, parlamenter sistemin kazanımlarını bir kişiye devretmenin tehlikesi var. Bu yetki Kemal Kılıçdaroğlu’na da verilse karşıyız. Bunun kişilerle yada şuanda ki Cumhurbaşkanıyla ilgisi yok. Cumhurbaşkanı ölümlü dünyadan geçtiğinde, çok kötü birisinin gelmeyeceğini kim garanti eder? Kötü biri geldiğinde denge, frenleme var mı? Yine yok. Peki o zaman bu yetkiyi neden verelim? Diyorlar ki, sizde her şeye karşınız. Biz her şeye karşı değiliz. Gelin anayasanın, 12 Eylül darbe anayasasının, darbe hukukunun hep birlikte daha iyisini yapalım, seçim sistemini, siyasi partiler kanununu değiştirelim. Amaç bir anayasa yapmaksa, bu ülkeyi ileri götürebilecek daha özgürlükçü, gelişimin önünü açabilecek, insan haklarına daha fazla vurgu yapan, devleti değil, bireyi öne çıkartacak bir anayasaya biz her zaman hazırız. Amaç kişi üzerinden yapılacak anayasa adı da başkanlık sistemiyse, biz karşıyız. Karşı olmamızın haklı gerekçelerini de genel kurulda, komisyonda bir ay önce söyledik. Gördüğümüz kadarıyla, AKP’ye oy vermiş bir çok vatandaş da dahil “Hayır” diyeceğini söylüyor. AKP kendi tabanını bile ikna edemiyor.
Genel anlamıyla 18 madde içerisinde halk yok, onun yerine kim var? Sadece tek adama verilecek olan Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusu var. Türkiye’nin genel vekâletnamesi var. Ve biz bu vekâletnameyi verirsek, ülkeyi istediği gibi satar, ipotek ettirir, ne istiyorsa onu yapar. Türkiye Cumhuriyeti’ne sahip çıkalım. Laik, demokratik, çağdaş hukuk devletinin yıkılmasına izin vermeyelim” dedi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.