Çalı HES askıda, İl Tarım’ın Kirazlıyayla kararı!

Bursa’nın son dönemdeki tartışmalı bölgelerinden birisi olan Çalı’da, bir süredir devam eden hidroelektrik santrali çalışmasıyla ilgili yeni bir gelişme var.

Kovid-19 salgınının bulaşma riskini azaltmak için sokağa çıkma yasaklarında bile projenin devamı konusunda çalışma izni verilirken…

13 Mayıs tarihinde Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Çalı Göleti’nden 195 metre aşağıya borularla suyu taşıyarak elektrik elde edilmesini öngören projeyle ilgili plan değişikliğini içeren 1/25000, 1/5000 ve 1/1000 ölçekli nazım imar planıyla ilgili istenen değişiklikleri askıya çıkarmış durumda…

Çalı’nın 345 metre yükseğindeki tepelerin arasına gizlenmiş gibi duran Çalı Göleti’nden yıllardır içme ve sulama suyu olarak yararlanan Çalılılar’ın devre dışı bırakıldığı projede, askı tutanağının asılmasıyla birlikte dava süreci de bir nevi başlamış oluyor.

Bursa’yı korumak için mücadele eden çevrecilerin bu süreçte yapacakları itirazların önü açılırken, Çalılılar ise HES’in devreye girmesi konusunda bir adım daha geride kalmış oluyor!

Gerçi…

Salgının yayılmasını önlemek için uygulanan yasakların dışında tutulan çalışma grupları içinde yer alan HES çalışanları, Çalı Göleti ile elektrik santrali tribünlerinin yer alacağı bölge arasında su transferini sağlayacak boruların önemli bir bölümünü daha birkaç hafta önce döşemişti!

Şimdi asıl yapıyla ilgili süreç işletiliyor.

Tuhaf olan Çalılıların bu süreçte devre dışı bırakılmış olması!

Projenin ÇED kapsamı dışında tutulması!

Türkiye’nin garipliklerinden birisi de bu!

Hem çevreyi korumak için kanunlar çıkarılıyor hem de bu kanunların kolay delinmesi için boşluklar bırakılıyor!..

Bir proje hele ki çevreyi doğrudan ilgilendiriyorsa ÇED kapsamı dışına neden çıkarılır?

Dahası…

ÇED ile ilgili süreçlerde görüşleri istenen kurumların olumsuz raporlarına rağmen, bir yer nasıl olur da ÇED dışı bırakılabilir?

Bunun en somut örneği Yenişehir Kirazlıyayla köyünde yaşanıyor.

Maden şirketinin, flotasyon girişimiyle ilgili çalışmaları rahat yürütebilmesi amacıyla 25 hektar altı bir bölge ile sınırlı tutularak ÇED kapsamından kaçınmasına rağmen bölgenin tarım dışı kullanılması için müracaatına İl Tarım Müdürlüğü olur vermediği halde bölgede faaliyetlerin büyük bir güvenlik önlemiyle gerçekleştiriliyor olması…

Türkiye’de yaşanan garabetin en somut örneklerinden birisi olarak önümüzde duruyor!..

Tarım sahasına kurulması planlanan bir tesisle ilgili en somut kararı İl Tarım Müdürlüğü’nden başka hangi kurum verebilir?

Tarım Müdürlüğü, flotasyon tesisini uygun bulmuyor!

Ama buna rağmen kolluk kuvvetleri bölgeye yığılarak, asırlardır dağların arasında gizli kalmış bir yaşamı tercih eden Kirazlıyaylalılar’ın itirazları bastırılmaya çalışılıyor!..

Yarın öbür gün devam eden mahkemenin kararı olumsuz olursa, o toprakların, o toprakları güzelleştiren ağaçların, bitki örtüsündeki tahribatın hesabını kim verecek?

Fatura; köylüleri maden sahasına bırakmamak için insanüstü mücadele veren kolluk kuvvetinin başındakilere mi kesilecek?

Yoksa Yenişehir Kaymakamı ile Yenişehir Belediye Başkanı Davut Aydın’a mı?

Veyahut Bursa Valisi Yakup Canbolat’a mı?..

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.