Bütçe Yetkisini Kaybeden Meclis

Anayasa değişikliği için 16 Nisan Pazar günü yapılacak halk oylamasının en önemli konularından birisi de Meclisin bütçe yapma yetkisinin elinden alınıp alınmaması.
Türkiye Büyük Millet Meclisinin en önemli uğraşlarından birisi de ülkede kamu bütçesinin düzenlenmesi. Yapılacak yatırımlar, yatırımlara ayrılacak paylar ve yerleri, Cumhurbaşkanına ayrılacak bütçe, bakanlıkların bütçeden alacakları pay oranları, memur maaş katsayıları, milletvekilleri aylıkları, yaklaşık 3 ay boyunca, önce, Bütçe Plan Komisyonunda, sonra da Meclis Genel Kurulunda uzun uzadıya tartışılır. Bazen önemli değişiklikler yapılır.
Bütçe görüşmelerinin açılışında ve oylama öncesi liderler ülkenin bütün konuları üzerinde kapsamlı konuşmalar yaparlar. Ülkenin temel sorunları gündeme taşınır. Milletvekilleri böylece ülkenin mali yapısı hakkında bilgi sahibi olurken, uzmanlık alanlarında ayrıntılı açıklamalar yaparlar. Bütçe oylaması bir tür güven oylamasına dönüşür. Bütçesi onaylanmayan hükümetlerin istifa etmek zorunda kaldığı zamanlar siyasi tarihimize damga vurmuştur. Bütçe görüşmeleri bir anlamda Meclis denetiminin parçası haline gelmiştir.
Yapılmak istenen anayasa değişikliği, soru, gensoru, güven oyu gibi diğer Meclis denetimlerini kaldırdığı gibi halkın birikimleri ile oluşan bütçe üzerindeki Meclis denetimini de kaldırmaktadır. Bütçe yapma yetkisi de pek çok yetki gibi Cumhurbaşkanına geçmektedir. Oysa milletvekillerinin meclisi ikna ederek bazı tartışmalı yatırımların yerlerini değiştirmek yanında ödenek yokluğu nedeniyle duran yatırımları hızlandırma yetkisi de vardır. Bu arada her milletvekili için de az da olsa kendi bölgesi için bütçeye ödenek koydurma hakkı vardır.
Yapılacak bu değişiklikler ile Meclisin elinden bu yetkiler alınmakta, milletvekillerinin bütçe üzerinde söz sahibi olması olanaksız hale gelirken, bu sistemin adına da “Güçlü Meclis” denmektedir.
Ülkemizde sadece genel bütçe değil, en küçüğünden en büyüğüne, şirketler başta olmak üzere her türlü kurum ve kuruluş bütçe yapmak zorundadır. Sadece şirketler değil, belediyeler, vakıflar, kooperatifler, meslek odaları, sendikalar, spor kulüplerinin de dahil olduğu dernekler her genel kurulda bir bütçe yaparlar. Bu bütçeden sapmalar olduğunda fasıllar arasında aktarma yapmak durumunda kalırlar.
Anayasa değişikliğinin onaylanması halinde TBMM de bulunan milletvekillerinin üyesi oldukları kurumda bir derneğin üyeleri kadar bile gücü ve yetkisi kalmayacaktır.
İşte sadece bu nedenle bile 16 Nisan Pazar günü yapılacak halk oylamasında “Hayır” oyu kullanacağız.

“Hayır”.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.