Bursa’da üstün zekalı çocuklara okul geliyor!

SİZİ BİRER KIVILCIM OLARAK GÖNDERİYORUM; ALEVLER OLARAK GERİ DÖNMELİSİNİZ.”

Bursa Kent Konseyi müthiş bir adım attı; Türkiye’nin geri kalmışlığında önemli rol oynayan eğitim alanında özel bir çalışma başlattı.

Kalabalıklar arasında kaybolup giden üstün yetenekli, dahi öğrencilerin özel olarak eğitilmesi için bir vakıf oluşturulması, o vakfın da bir okul kurması konusunda gösterilen çabaların ete-kemiğe büründüğünü anlattı.
  **** 
Şevket Orhan, bu alanda öncü çalışmalar içinde olan Güney Kore örneğini verdi.

1980’lerde kişi başına milli gelirin 2 bin 300 dolardan, 2018’de 31 bin dolara çıktığını belirten Orhan, “Güney Kore’nin bu hızlı ve olağanüstü yükselişinin perde arkasında köklü ve istikrarlı eğitim politikaları yer almaktadır. Güney Kore’de 2003 ‘Özel Yetenekliler Eğitim Kanunu’ çıkarmış ve kanunla ‘Özel Yeteneklilere Tam Zamanlı Okullar’ kurarak eğitim biçimini tasarlamıştır. Günümüzde Amerika, İsrail, Çin ve Rusya gibi bazı ülkeler özel yetenekli bireylerin eğitimini ulusal öncelik haline getirmişlerdir, Örneğin İsrail 1970’li yıllardan itibaren özel yetenekli bireylerin eğitim haklarını kanunen koruma altına almıştır” dedi.

 **** 
Resmi ve bilimsel söylemi bu; somut bir de örnek verdi Şevket Orhan…

Bursa’da çocuğun birisi 1 ay okula çıplak ayakla gitmiş… Öğretmen öğrencinin hasta olduğunu, öğrenme zorluğu içinde bulunduğunu belirterek, veliden çocuğu okuldan almasını istemiş.

Doktora gidilmiş ve çocuğun bir dahi olduğu ortaya çıkmış…

**** 
Aslında bu işin öncüsü Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’tü.

1925 yılında Atatürk’ün isteğiyle yurt dışına eğitime gönderilen pek çok çocuk ‘Kıvılcım olarak gitmiş, her biri bir ateş parçası olarak geri dönmüştü.’

1929 yılında 1416 sayılı yasa ile üstün zekalı çocuk eğitimi yasal temele kavuşmuş, Türkiye’nin harcının karılmasında rolü olan heykel, resim ve benzeri güzel sanatlar mezunları geri dönmüştü.

Ekrem Akurgal ile Sabahattin Ali de bunların içindeydi.

Hani o çok eleştirilen İsmet İnönü döneminde, 1948 yılında ise Suna Kan ile İdil Biret yurt dışına özel bir yasayla gönderildiler.
 **** 
Tarihçesi bir yana, işin söylemde kalmaması için Bursa Kent Konseyi ciddi adımlar attı.

Ticaret ve Sanayi Odası, Bursa Valiliği, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı başta olmak üzere özel ve tüzel bazı kişilerle bir vakıf oluşturulacak.

Ardından Uludağ Üniversitesi içinde bir arazide okul yapımı gerçekleştirilecek.

Başkan Orhan, “Her şeyi hazır. Öğretmeni, öğretmenin ücreti bile belli” dedi.

 **** 
Bu çalışma başarılırsa Bursa pilot şehir olacak.

Şevket Orhan, İstanbul’da özel bir vakfın lise eğitimi verdiğini ama ilkokul düzeyinde tam zamanlı okul olmadığının altını çizdi.

Bursa’da 590 bin civarında ilk ve orta öğretim öğrencisi bulunuyor. Bunun yüzde 2’sinin özel yeteneği olduğu varsayılırsa 11 bin öğrencinin tam zamanlı özel eğitim alması gerekiyor.

Ama Bursa’da kurulu bulunan özel yetenekli okul BİLSEM’de çok az öğrenci eğitim görüyor. Ki öğretmen ve yöneticilerin yarısından fazlası uygulanan tanılama testlerinin, dahası okul olanaklarının yetersiz olduğunu belirtmişler.
 **** 
İmam hatiplerin öncelendiği, eğitimin yerlerde sürüklendiği bir dönemde üstün zekalı çocuklar için atılan bu adım umarım yeni Aziz Sancar’ların, Özlem Türeci ile Uğur Şahin’lerin çıkmasının önünü açar.

AK PARTİ KURUCU İL BAŞKANI ORHAN: “YUNUSELİ YEŞİL ALAN OLARAK KALSIN!” 

Bursa Kent Konseyi Başkanı Şevket Orhan’ı uzun yıllardır yakından izlerim.

Osmangazi Zabıta Müdürlüğü’nden, İnegöl’e başkan yardımcısı olarak gitmiş, ardından AK Parti kurucu il başkanı olarak atanmıştı.

İlk seçimde milletvekili oldu, Ankara’da İçişleri Komisyonu’nda görev aldı.

AK Parti’de siyasete temiz girip, temiz kalan nadir insanlar arasındadır.

Öyle olduğu için de sözünü sakınmaz, inandığını net bir şekilde dile getirir.

 **** 
Türkiye’nin çok geri kaldığı özel yetenekli öğrencilerin yetiştirilmesi için Bursa Kent Konseyi’nin yaptığı çalışmaları dile getirmek için basınla bir araya gelen Başkan Şevket Orhan, Yunuseli konusunda sorduğum soruya evirip-çevirmeden, topu ortada dolaştırmadan yanıt verdi:

Şu anda Yunuseli Havaalanı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda… Sivil toplum kuruluşlarıyla elbirliği içinde burasıyla ilgili yapılması gereken şeyi, pandemi süreci sonrasında arkadaşlarla bir araya gelip, bununla ilgili gerekli çalışmayı yapacağız. Burasını biz yeşil alan olarak kalmasından yanayız. Ben kendi fikrimi söylüyorum. Arkadaşlarla konuşacağız, buranın yeşil alan olarak kalması konusunda da mücadelemizi vereceğiz. Benim fikrim bu ama Bakanlık ne yapar, o da bizim vereceğimiz tepkiyle ortaya çıkar.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.