Bursa Gezeği’ni kadınlar yaparsa

Telefonumun ekranında “Aysel Gürel arıyor” yanıp sönmeye başlayınca yine bir sürpriz var dedim. “Yanılmamışım”
Aysel Hoca’nın telefonun ucundaki nahif sesi “Bu kez ‘Gezek’ yapacağız, seveceksin” diyordu.
Onun nasıl bir emek ve sevda ile projeler ürettiğini bildiğimden, ‘sevmemek ne mümkün’ dedim kendi kendime.
Konsere gidip de izleyince yine aynı sözü söyledim,
“Yanılmamışım”
Tüm konserlerini sosyal sorumluluk projeleri kapsamında gerçekleştiren Nilüfer Kadın Korosu, bu kez bu konseri (Her 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde olduğu gibi) Saniye Rıza Kız Çocuklarını Koruma Derneği yararına gerçekleştirecekti.
Geleneksel olarak sadece erkeklerin katılımıyla gerçekleşen ‘Bursa Gezeği’ bu kez sadece kadınlar tarafından canlandırılacaktı. Anlaşılan oydu ki, Nilüfer Kadın Korosu geçtiğimiz sene Urfa’nın ‘Sıra Gecesi‘ni ele geçirdiği gibi bu kez de Bursa’nın Gezeği’ni de ele geçirecekti.

Perdenin açılmasıyla, arkada Cumalıkızık meydanını gösteren bir pano ve sahnede bir evin misafir odası karşıladı bizi. Divan örtülü divanlar, üzerleri kaneviçe işli örtülerle süslenmiş sehpalar ve bir sandık, yerde el halıları, köşede üzerine “beyaz iş” bir örtü örtülmüş olan yuvarlak bir köşe sehpası, sehpanın üzerinde lambalı bir radyo ve radyonun üzerinde de bir kurmalı çalar saat vardı. Sağ köşede ise neden yandığını anlamadığım bir sokak feneriyanıyordu.
Koro şefi Dr. Aysel Gürel de divanların birinde oturuyordu. Kısacası ilk karşılaştığımız tablo muhteşemdi…

Aysel Hoca yerinden kalkarak bir hoş geldiniz konuşması yaptı önce. Kendilerini daha önce izlememiş olanlar ve sosyal medya üzerinden canlı yayınlanan yayını izleyen izleyiciler için Nilüfer Kadın Korosu’nu tanıttı kısaca. Sonra da Bursa’ya ait olan ‘Gezek’in ne olduğunu anlattı izleyicilere.
Gezek kültürünü hep duyardım, zaman zaman Bursa Gezeği Bursa’nın yerel televizyonunda da karşıma çıkardı lakin daha önce hiçbir gezekte bulunmamıştım. O yüzden merak içindeydim.
Aysel Hoca’nın dilinden anlatalım bakalım Gezek neymiş…

“Gezek, Selçuklular dönemine uzanan ve geleneksel özellikleri olan bir kültür ve sanat etkinliğidir. Sadece erkeklerden ve geleneğe göre her biri ayrı meslek dalını temsil eden, seçilmiş 41 kişiden oluşur. Temel amacı, zenginle fakirin eşit tutulduğu, karşılıklı saygı ve sevginin egemen olduğu kardeşlik ortamında, dayanışmayı ve güncel konulardan yola çıkarak toplumsal gelişime duyarlı bir kültür ve sanat anlayışını geliştirmektir. Gezek üyelerini eğitici, öğretici ve bir bakıma denetleyici özellikleri vardır.
Gezek toplantıları, her hafta bir üyenin evinde yapılır. Toplantının yapılacağı evin kapısına renkli bir fener asılır. Fener asma, gezek üyelerinin toplanılacak evi kolayca bulmalarını sağlama amacına yönelitir ve o evde gezek yapıldığını gösteren eski dönemlerden kalma bir alışkanlıktır.
Elan Bursa’da sürdürülen sazlı-sözlü musiki geleneğidir gezek. Türk musikisini sevenler tarafından oluşturulan bir gezici ve amatör musiki topluluğudur. Haftanın belirli bir gününün akşamı ve her hafta o gezek topluluğundan değişik bir kişinin evinde düzenlenir.
Sırası gelen üyenin evi gezek toplantısı için yeterli değilse, gezek, kaplıcada veya başka uygun bir yerde de toplanabilir. Toplantıda, her üyenin eşit değer ve saygı gördüğü bir düzende oturulur. Gezek üyelerinin mekâna gelişleri tamamlanınca hal hatır sorulur, sohbet başlar, kahveler içilir.
Bu arada, üyelerin yanlarında getirdikleri konuklar arasında sözü sohbeti dinlenir, bilgisine güvenilir bir kişi varsa eğer, ona da söz verilir ve kendisinden bir söyleşi yapması istenir.
Gezekte, “saz başlar, söz biter” kuralı geçerlidir. Saza ara verildiğinde ise ev sahibinin hazırladığı ikramlar servis edilir. Geleneğe göre gezekte siyaset ve futbolkonuşulmaz, alkollü içki ve sigara içilmez.
Gezek üyeleri senede iki kez aileleriyle birlikte tatile gider. Gittikleri yerlerde akşamları gezek kültürünü yaşatırlar.
Günümüzde az sayıdaki gezek topluluğu, geleneksel gezek kurallarına uygun biçimde varlığını sürdürebilmektedir. Daha çok orta yaş ve üzeri üyelerden uluşan gezek topluluğu, gençlerin de bu kültür ile tanışıp bu geleneği devam ettirmelerini arzu etmektedir. Zeki Müren, İnci Çayırlı, Recep Birgit gibi sanatçılar da Gezek kültüründen gelmişlerdir.”
Aysel Gürel’in Bursa Gezeği’ni anlatmasının ardından kapı çalındı ve sahnede kurulmuş olan misafir odasına yavaş yavaş o günkü gezeğin konukları gelmeye başladı. Kadınlar divanlara ve koltuklara oturdular. Saz heyeti de yerini aldı ve fasıl başladı.
Baş hanende olan Aysel Hoca’nın hazırladığı repertuvar ile şarkıdan şarkıya atlayarak, bildiğimiz şarkılarını hep bir ağızdan söyleyerek tamamladık ilk bölümü.
İkinci bölüme geçmeden önce verilen arada, gezek kültüründe olduğu gibi ikramlar karşıladı konukları fuayede.
İkinci bölüm solistlerin solo söylediği şarkılardan oluştu. Solistler Nesrin Tunaboylu, Aynur Öztan, Gülay Sürücü, Rabia Yılmaz, Nurcan Yahşi, Rahmiye Alkan, Kader Tekelioğlu, Saliha Bayülke, Ayten Güvenoğlu, Filiz Büyükçoban, Nermin Başaran ve (Çamlıca’nın üç gülü) Güler Tarımeri-Vildan Öztürk-Figen Şenyüz şarkılarını izleyici korosu ile birlikte söyledi. Solistlerin şarkı söylediği esnada yaşanan elektrik kesintilerinde dahi konser durmadı ve kesintinin denk geldiği solist şarkısına büyük bir profesyonellikle devam etti.
Sazlar ise her zamanki gibi yine muhteşemdi.
Gezek, geleneklere uygun olarak oynanan bir oyunla tamamlandı…
Kendisi de deneyimli bir Bursa Gezeği katılımcısı olan Büyükşehir Belediye Başkan Yardımcısı Muhsin Özlükurt da finalde bir şarkı seslendirdi.
Bursa Vali Yardımcısı Ergün Gürsoy yaptığı konuşmada Saniye Rıza Kız Çocukları’nı Koruma Derneği’nin daha önce yıkılmış olan yerlerinin yerine yapılacak olan binanın temelinin atılacağının müjdesini verdi.
Saniye Rıza Kız Çocukları’nı Koruma Derneği yararına düzenlenen bu konserde Başkan Habibe Çıngıloğlu da yapılan tezahürat üzerine izleyicileri kırmayarak bir şarkı söyledi.
****
Gecenin sonunda hem söyleyenler, hem dinleyenler, hem de dernek mutluydu.
Aysel Hoca konser başlamadan önce koronun tanıtımını yaparken, koronun tüm giderlerinin koro üyeleri tarafından karşılandığını, hiç kimseden ve hiçbir kurumdan destek almadıklarını belirtmişti ve bu konuda kendilerine destek istemişti.
Bu destek arzusunu ben de destekliyorum.
Lakin bir şartla:
“Aysel Hoca’nın işine karışılmayacak“…
İlk bölümün canlı yayın kaydını izlemek için tıklayınız:
İkinci bölümün canlı yayın kaydını izlemek için tıklayınız:
cananekncylmz@gmail.com'

Canan Ekinci Yılmaz

1 Nisan 1963 Karacabey doğumlu. Karacabey Lisesi mezunu. 5 Ekim 2010 itibariyle yazar.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.