Bu nasıl hukuk devleti?

Karacabey
Devlet Hastanesi’ndeki skandallar bitmek bilmiyor. “Sahte Rapor” rezaletinden
sonra ortalık şimdi de aynı doktorun yıllar önce sakat bıraktığı hastanın
mahkeme koridorlarında adalet ararken, çaresizlik içinde tükendiklerini dile
getirmesiyle çalkalanıyor.

            2007 yılında bir trafik kazası
sonucu hastaneye giden Şaban Şahin isimli vatandaş, 03 Mayıs günü tedavi edildiği
Ortopedi Uzmanı Sibel Çalap Ece tarafından sakat bırakıldığı ileri sürüldü.

            07 Mayıs 2007 yılında 30 dakika
süren operasyonun ardından Şaban Şahin’i sakat bıraktığı iddia edilen Uzman
Doktor Sibel Çalap Ece hakkında Hastaneye yapılan şikayet sayılarının 50’yi
aştığı kaydedilirken, her nedense dokunulmazlığı hala sürdüğü belirtildi.

            Kötü davranışlarda bulunduğu,
sürekli bağırıp çağırdığı, hastalarını canından bezdirdiği iddia edilen
doktorla ilgili bu kadar şikayet olmasına karşın bu güne kadar hiçbir işlem
yapılmamış olması kafalarda soru işaretleri bırakıyor.

            Karacabey Devlet Hastanesi’nin
sürgün yeri olduğuna dikkat çekilirken her geçen gün artan rezaletler
karşısında yetkililerin sessizliğini koruması hayretle karşılanıyor.

            Kocasının sakat kalmasıyla
yaşamlarının alt üst olduğunu dile getiren Bakırköylü Kevser Şahin, 2007
yılında Karacabey Sulh Ceza Mahkemesinde dava açıldığını söyledi. Şaban Şahin’i
sakat bıraktığı iddiasıyla 11 Nisan 2008 tarihinde Cumhuriyet Savcılığınca
hakkında 2008/573 numarayla soruşturma açılan Uzman Doktor Sibel Çalap Ece’nin
görevini ihmal ettiği belirtilerek yargılanmasına karar verildi.

            Beş yılda 95 bin lira harcamalarına
karşın sonuç alınamadığından yakınan ve dayanacak güçlerinin kalmadığına vurgu
yapan Kevser Şahin, “Bu nasıl hastane, bu nasıl doktor? Hayatımızı mahvettiler.
Ocağımız söndü. Kocamı sakat bırakan bir doktor hala orada nasıl görev
yapabiliyor anlamıyorum. Perişan olduk. Hastalarına sürekli bağırıp çağıran,
horlayan, kötü davranan bir doktor nasıl hizmet verebilir? Vatandaş o kadar
şikayetçi, neden hiçbir şey yapılmıyor? Neden hep olan biz hastalara oluyor?”
şeklinde tepkisini dile getirdi.

Sahte
Rapor’da sendika parmağı

            Rezalet üstüne rezaletin yaşandığı
Karacabey Devlet Hastanesi’ndeki, “Sahte Rapor” konusunda sessizlik sürerken,
perde arkasında yer alan sendikaların “pislik örtme” görevi üstlendikleri ileri
sürüldü.

            Aylar öncesinden ortaya çıkan
sahtekârlık olaylarından sonra yaşanan sessizliğin kamuoyunda büyük rahatsızlık
yaratmaya başlamasına karşın hala bir sonuç alınamaması tepkileri arttırıyor.

            “Ebe-Doktor-Sendika” işbirliğinde
büyük bir sahtekârlığa imza atıldığı iddialarının unutturulmaya çalışılmasına
bir anlam verilemiyor. Toplum Sağlığı Merkezi’nde çalışan bir Ebenin, yurt
dışındayken telefonla kendisine bir hafta rapor verilmesini istemesiyle
başlayan ilginç gelişmeler dudak uçuklatıyor. Yurt dışından gelen telefondan
sonra Ebe’ye hastaymış gibi gösterilerek Ortopedi Uzmanı tarafından bir
haftalık rapor yazıldığı anlaşıldı.

            15 Temmuz 2010 tarihinde 0 protokol
numarasıyla Acil’e giriş yaptırılan Ebe, aynı gün Uzman Doktor tarafından 103
protokol numarasıyla ‘Hastaneye yatırıldı’ gösteriliyor. İki günlük yatışın
ardından 15-21Temmuz 2010 tarihleri arasında Ebe’ye sahte rapor veriliyor.

            Meltem Gazetesi tarafından Ebe’nin,
15 Temmuz’da yurt dışında olduğu ve Türkiye’ye giriş yapmadığı belgelendi.
Ancak, 15 Temmuz’da yurt dışında olduğu halde, 15-21 Temmuz tarihleri arasında
Karacabey’deymiş gibi gösterilerek rapor verilen Ebe ile Uzman Doktor’un, yasa
dışı bir uygulama içine girerek resmi evrak üzerinde sahtekarlık yolunu
açmasına dört aydır sessiz kalınması tepkileri arttırdı.

            İşin daha da ilginç yanı ise, ortaya
atılan rant iddiaları. Hastaneyi merkez üssü gibi kullanmaya çalışan bazı sendikaların
“Gizli Servis” görevi yaptıkları belirtiliyor. İddialara göre bir sendikanın
öncülük ettiği bu uygulama ile el altından değişik rantlar sağlanıyor.

            İnsanın kanını donduran ve “Bu
kadarı da olmaz” dedirten olay, Devlet Hastanesi’nin ne hale düşürüldüğünü net
bir şekilde ortaya koyarken, ayladır hiçbir gelişme olmaması sahtekârlıklara
çanak tutulduğu iddialarını gündeme getiriyor.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.