Bu aciz yönetimden Türkiye kurtulmalıdır!

BBP, Karacabeylilerin
yeni yılını kutladı ve ekledi:

Karacabey Büyük Birlik Partisi Yönetim Kurulu Üyesi
Kemalettin Gider, tüm ilçe halkının yeni yılını kutladı. Türk milletinin ağır
sorunlarla dolu bir yılı geride bırak-tığına değinen Gi-der, bu şekilde sürdüğü
takdirde 2010’nun daha zorlu geçeceğini savundu.

            Gider,
“2009 yılı, buhranlara açık ve sıkıntılarla dolu bir ülke haline gelen
Türkiye’mizin yanı sıra ve başta bölgemizde yaşanan gelişmeler olmak üzere tüm
Müslüman Alemi’nin içine düştüğü ağır buhranların yol açtığı küresel bir
kargaşanın tarihi olmuştur.

            Yüz
milyonlarca din kardeşimiz, küresel dayatma ve senaryoların sonucu olarak bu
vahim gidişi okuyamayan, çare bulamayan ya da teslim olan yöneticilerinin ağır
ihmal ve sorumluluklarının bedelini ödemek durumunda kalmışlardır.

            2010
yılına girdiğimiz bu günlerde, özellikle Türk ve İslam Dünyası ağır sorunlarla
karşı karşıya bulunmaktadır. Üstelik bu sorunların önümüzdeki süreçte ülkemiz
açısından daha da zorlu ve yoğun yaşanacağı anlaşılmaktadır” dedi.

            Dünya
nüfusunda zenginlik ve yoksulluk arasındaki uçurumun her geçen yıl arttığına
dikkat çeken Kemalettin Gider,  “Bir
bölüm ülkeler zenginliğin, teknolojik ilerlemeyi en üst düzeylerde yaşarken,
diğer kısmı ise, ne yazık ki idarecilerin gafleti ile yoksulluk, güvensizlik ve
istikrarsızlık içinde ve derin gelecek kaygıları ile varlıklarını
sürdürmektedir.

            İktidar
tarafından Kıbrıs’a endekslenen AB’ye üyelik süreci gelinen noktada yıllardan
beri uyardığımız şekilde kaçınılmaz akıbeti ile karşılaşmıştır. Hükümetin
teslimiyetçi politikaları iflas etmiştir. Bu vahim sonuç ile AB’nin eline
hükümeti sindirme ve taviz için yeni kozlar geçmiştir.

            Önümüzdeki
günlerde, hiç kimsenin kuşkusu olmasın ki, hükümetin bu teslimiyetçi tavrı
devam ettikçe, içerde misyonerlik, patrikhane, ruhban okulu, ekümenlik
iddiaları ve yapay azınlıklar gibi milli güvenlik ve geleceğimizi ilgilendiren
pek çok sorun yine gündeme getirilecektir.

            Toplumun
bütün kesimleri yıllardan beri ağır ekonomik sorunların aşılması umuduyla
bugüne kadar büyük fedakârlıklarda bulunmuş ve sabırla refaha ulaşmayı
beklemiştir. Ancak, 7 yıllık icraatı ile vatandaşın hiçbir sorununu çözme niyet
ve iradesini gösteremeyen hükümetin yeni yılda da milletimize verebileceği
hiçbir şeyin olmadığı anlaşılmaktadır” diye konuştu.

            Ahlaki
çöküş, asayişsizlik, terör, toplumsal güvensizlik ve kuşku gibi etkenlerin
Türkiye’de oldukça arttığına işaret eden Gider, hükümeti eleştirmeye devam
etti. Bu tür olayları ve vahim gelişmeleri seyreden bir yönetimden Türkiye’nin
acilen kurtarılması gerektiğini dile getiren Kemalettin Gider, “Büyük Türk
milleti için 2009 yılı, 7yıl önce büyük beklentilerle yönetime taşıdığı iktidar
gücünün yarattığı hayal kırıklıklarıyla dolu, vahim hataların, tahriklerin ve
tercihlerin ülke gündemini işgal ettiği olumsuz bir yıl olarak anılacaktır.

            Ancak ve
her şeye karşın bu vahim durum karşısında ortak akılla ve sağduyunun
rehberliğinde ülkeyi felaketten uzaklaştırmak için seferber olunması, bu
aşamadan sonra kutsal bir vatan borcu olarak görülmelidir.

            2010 yılı,
yalnızca fertlerin kendilerini değil, beraberinde toplumsal ilişkileri,
Türkiye’mizi ve Dünya’yı sorgulayacağımız, vicdan muhasebesi yaparak
hatalarımızı yeniden yorumlayacağımız bir fırsat olarak değerlendirilmelidir.

            Büyük Türk
milleti güçsüz ve çaresiz değildir. Tarihte en umutsuz anlarda milli birlik ve
beraberlik duygusu ile doğrularak yükselmiş, üzerinde oynanan oyunları yüksek
iradesi ve şuuru ile bozmasını bilmiştir.

            Bugün,
doğunun ve batının ortasında kendine özgü yüksek kültürü, köklü geleneği ve
eşsiz birikimiyle bir yıldız gibi parlamaya aday bu küresel kudret, milletinden
ilham ve tarihinden güç alan yüksek bir milliyetçilikle “ÖNCÜ ÜLKE” olmayı
beklemektedir.

            Geldiğimiz
aşamada umutları ötelenerek, onuru zedelenerek oyalanan milletimiz artık önüne
konan tuzakların farkına varmaya ve kendi geleceğine sahip çıkma kararlılığını
göstermeye başlamıştır. Bu stratejik yol ayrımında milletimizin teveccühü
“Büyük Birlik Sevdalıları”nda yoğunlaşmaktadır.

            Bu
nedenle, 2010 yılının aziz milletimiz için köklü kararların alınacağı, yalnızca
ülkemizi değil bölgemizi de şekillendirecek kritik tercihlerin yapılacağı bir
umut yılı olması en büyük dileğimizdir.

            Başta
milletimizin birlik ve beraberliği, devletimizin bölünmez bütünlüğü uğruna
canlarını feda eden terörle mücadele ve dava şehitlerimize; dünyanın her
yerinde zulme maruz kalarak hayatını kaybeden Müslüman kardeşlerimize Allah’tan
rahmet diler, gazilerimize minnet ve şükranlarımı sunarım.

            Bu duygu
ve düşüncelerle, başta Karacabey halkımız olmak üzere, büyük Türk milletinin,
Türk dünyasının ve İslam âleminin yeni yıllarını en içten duygularımla kutlar,
ülkemiz ve milletimiz için yükseliş olmasını dilerim” şeklinde sözlerini
noktaladı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.