Başkanın takdirine saygı göstermek gerekir

Talih Düzgören'den veda gibi açıklama:

Belediye eski Yazı İşleri Müdürü ve Belediye Başkan Yardımcısı Talih Düzgören medyada yer alan haberle ilgili dün açıklama yaptı.

Düzgören, biraz duygusal, biraz da veda kokan açıklamasında, kendisini, bilgisine başvurmadan görevlerinden uzaklaştıran Belediye Başkanı Ergün Koç'a kırgın ve kızgın olmadığını söyledi.

Ergün Koç'la, omuz omuza, uzun yıllar birlikte başarıyla görev yaptıklarına dikkat çeken Talih Düzgören, “Başkanım böyle uygun gördüyse, bize saygı göstermek gerekir. Beni bu onurlu görevlere getiren Ergün Koç'tur. Bu güne değin kendisine karşı hiçbir saygısızlığım olamamıştır. Bundan sonra da olmayacaktır. Benim vefa anlayışım sonsuza kadardır” dedi.

İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğü görevine getirilen Talih Düzgören'in yazılı yaptığı açıklama aynen şöyle: 

“Eylül 1986 yılında Başkatip Yardımcısı bugünkü adıyla Yazı İşleri Müdürü Yardımcısı kadrosuna atandım. 657 Sayılı Devlet Memuru olarak atandığım bu görevi 3 yıl yaptıktan sonra 1989 yılında asaleten Yazı İşleri Müdürlüğüne getirildim. Bu görevi 5 yıl yaptıktan sonra 1994 yılında yapılan Yerel Seçimler sonrası o günün Belediye Başkanının takdirleri ile kadrosunda tarafıma görev verilmeyerek adeta otobüs garajında bilet kesme memuru olarak sürgün edildim. 9 yıl boyunca hep dış görevde çalıştıktan sonra 2003 yılında Gelirler Şefliğinde tekrar tahsildar görevine getirildim. Talih Düzgören olarak Karacabey halkının hep gözünde otobüs garajında bilet kesen memurluktan Yazı İşleri Müdürlüğüne atanmış bir memur olarak anıldım. 2004 yılında Sayın Belediye Başkanımız Ergün KOÇ'un Belediye Başkanlığını kazanmasıyla Yazı İşleri Müdürlüğüne tekrar atandım. 

2004 yılında sayın Belediye Başkanımızın Karacabey Belediye Başkanlığını İlçemiz halkının değerli oylarıyla kazanmasının ardından 2005 yılı Mart ayında tarafıma Yazı İşleri Müdürlüğü görevi verildi. 1989-1994 yılları arasında Yazı İşleri Müdürlüğü asaleten yapmam nedeni ile Kanunların vermiş olduğu kazanılmış hakla eş değer kadro statüsünde 2007 yılında Su İşleri Müdürlüğü kadrosuna müdür olarak atandım.2005 yılından itibaren Yazı İşleri Müdürlüğü görevine ilaveten 2012 Mart ayında Park ve Bahçeler Müdürlüğü görevi Başkanımız tarafından tarafıma tebliğ edildi. Yine bu görevlere ilaveten 10.02.2012 tarihinde bir memurun memuriyet hayatı içinde yapabileceği en üst düzey olan Başkan Yardımcılığı görevine Başkanım tarafından layık görüldüm. 17.01.2013 tarihinde Su İşleri Müdürlüğü kadrosundan İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğüne asaleten atandım. Memuriyet secerem bu görevlerle sınırlı kalmıştır.

Sayın Belediye Başkanımız Ergün Koç'un yurt içinde ve yurt dışında yaptığı başarılı görevlerden 40 yıl sonrası İlçemize gelerek 2004 yılında Belediye Başkanı olarak seçilmesi hepimiz için bir gurur kaynağı olmuştur.

Belediye Başkanımız ile çalışmak, onun kadrosunda görev almak hep bana gurur vermiştir. Sayın Başkanımızın sayesinde memuriyet kalıpları içersinde en üst düzey bir göreve gelmek onunla beraber hizmet yolunda yürümek şahsıma her zaman kişilik, onur, gurur, karakter ve kariyer kazandırmıştır.

Ona şükranlarımı sunuyorum.  

Sayın Belediye Başkanım ile görev yaptığım süre içinde Başkanım bana yeri geldi babalık, yeri geldi ağabeylik, yeri geldi arkadaşlık yaptı. Maddi ve manevi zora düştüğüm zamanlarda hep o yanımdaydı. Sorunlarıma çare, dertlerime derman oldu. Onun sayesinde İlçemize başta doğalgaz olmak üzere saymakla bitiremediğimiz bir çok hizmetler geldi. İlçemize bir ivme kazandırdı. Örneklemek gerekirse işte Atatürk Kültür Parkı, Gölecikten gelen su boru hattı, Kent Meydanı, Yüzme Havuzu, Halı Saha, 64 Köye yapılan oyun gurupları, Hamidiye ve Saadet Mahallesi TOKİ konutları, Emniyet Müdürlüğü hizmet binası, parke taşlar, dökülen asfaltlar, Gıda Bankası, Ali Hayri Dörter Düğün Salonu, Ömer Matlı Kapalı Pazar yeri gibi bir çok hizmetler…

Başkanımla beraber çalışmaktan her an mutluluk ve haz aldım. Diğer daire Müdürlerim ile birlikte personelimizin de benim gibi düşündüğünden eminim. 

Benim Başkanım kim ne derse desin adam gibi adam, insan gibi insan, onun dünyasında hep iyilik var, kötülüğe asla yer yok.

Üzüldüğüm tek nokta bana layık gördüğü görevlerden azletmeden önce beni yanına çağırıp konuşmasını ve bu konuda düşüncelerimi sormasını isterdim. 

Eğer işlem bu şekilde olsaydı, Başkanımın nasıl bayramlarda, kandillerde elini öptüysem yine o gün elini öper ve onun helalliğini almak isterdim. 9 yıl 6 aylık görev yaptığım bu süre içersinde beni üzen tek nokta bu olmuştur. Baba diye elini öptüğüm, her zaman yanına gittiğimde önünde ceketimi iliklediğim, hiçbir zaman odasından çıkarken sırtımı dönmediğim, asla ona saygıda kusur etmediğim şahsıma yapılan bu revayı yok gördüğü ve helallik vermediğidir. Ama yine de ben ona hakkımı helal ediyorum. 

Beni ne zaman çağırsa koşa koşa gider önünde ceketimi ilikler bilgilerimi paylaşır, projelerimi dün olduğu gibi bugün de sunarım. Başkanıma asla riyakarlık yapmadım ve yalan söylemedim. Onun haberi ve fikri olmadan hiçbir şeye yetkim olmasına rağmen imza atmadım. Bu görevlerde iken Emniyet Müdürlüğü, Okullar, Spor Kulüpleri, Encümen Üyeleri, Dernekler olmak üzere bu kurumlardan 16 adet başarı plaketi aldım. Görevimde başarılıydım ki bu onura layık görüldüm.

Görev süresi içinde Başkanıma her zaman gövdemi siper ettim ve Karacabey halkı tarafından günah keçisi ilan edildim. Ama ben bu yakıştırmalara bile aldırış etmedim. Sayın Başkanımın benimle hiç konuşmadan görevden azletmesini helalliğimi almamasını ve bana bunu çok görmesine rağmen yine de ona kızamıyorum. Bir insana duyduğum vefa bende ömür boyu sürer, gider. Aslına baktığımızda vefa bazıları için bir boza veya İstanbul'da bir semt olmuş. Bende dostluk pazara kadar değil mezara kadar sürer.

Çalışma hayatımın içersinde Belediyemizin karar organları olan Meclis ve Encümen Üyelerimiz ile birlikte İlçemize hizmet getirme aşamasında istişareler yaparak imzalar attık kararlar verdik. Görevim süresi içersinde hiçbir Meclis Üyeme saygısızlık ve seviyesizlik yapmadım. Ben de o üyelerimden şahsıma ne söz ne de karşı laf işittim. Bu vesile ile bana bu hoşgörü ve saygı gösteren tüm Meclis Üyelerime sevgi ve saygılarımı sunuyorum.       

Üst düzey bir görev verilirken nasıl mutlu oluyorsak, oralardan alınırken de kötü olmamalıdır. Görev istenmez, verilir. 

Bu da Başkanımızın takdiridir. 

Saygı göstermek lazım.

Ben de saygı gösteriyorum. 

Saygılarımla.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.