‘Atatürk’e sahip çıkalım!’

Cumhuriyet Halk Partisi Karacabey İlçe Başkanı Murat Tanrıverdi, son günlerde Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’e yapılan hakaret ve saldırıların üzücü boyutlara ulaştığına dikkat çekerek, “Tabii ki bu aymaz yobazların saldırıları bir kaç günde ortaya çıkan bir durum değildir. Uzun süredir yapılagelen sistematik bir saldırının sonucudur. Bunların kimlerden cesaret aldıkları da gün gibi aşikârdır” şeklinde konuştu.
“Günümüzde hala, bir parça da olsa özgür bir ülkede yaşıyorsak onun sayesindedir. Bu yüzden Mustafa Kemal’e toplumun her kesimi sahip çıkmak zorundadır” diyen Tanrıverdi yaptığı yazılı basın açıklamasına şöyle devam etti; “22 Haziran 1919 tarihli Amasya Genelgesi’nde ‘Milletin bağımsızlığını yine milletin azmi ve kararı kurtaracaktır.’ denilerek ileride kurulacak olan Türkiye Cumhuriyeti’nin yol haritası belirlenmiştir. Yani ‘Milli Egemenliğe’ dayalı bir Cumhuriyet kurulacaktır. Yönetim erki saraydan alınacak ve parlamenter sistem eliyle millete verilecektir. 23 Nisan 1920’de, Türkiye Büyük Millet Meclisi açılmış ve Türk milletinin kahramanlık destanı olan Kurtuluş Savaşı bu Meclis üzerinden yönetilmiştir. Alınan her türlü karar bu Meclis’te danışılarak ve tartışılarak alınmıştır. Mustafa Kemal’e verilen Başkomutanlık yetkileri, bu mecliste uzun tartışmalar sonucu ve süreli olarak belli dönemler halinde verilmiştir.
Mustafa Kemal Atatürk’ün vecize haline gelmiş binlerce sözü mevcuttur. Bu gün onunla boy ölçüşmeye kalkışıp, ona öykünenlerin sokak ağzıyla yaptığı konuşmaların hiçbiri bırakın yüz yıl sonrayı, on sene sonra bile hatırlanmayacaktır. On yıldır ne hatırladığımız sorulsa ‘men dakka dukka’ ve ‘ananı da al git’ten başka bir şey hafızalarda yer almamaktadır. Bu gün ortaya çıkan hakaret boyutundaki saldırılar, elbette Cumhuriyetimizin kurucularına ‘iki ayyaş’ yakıştırmasını yapanlardan cesaret almaktadır.
Hatırlayacağınız üzere, 2016 yılında çocuk istismarını meşrulaştıracak bir ‘tecavüz yasası’ gündeme gelmiş, ancak toplumsal bir karşı çıkışa maruz kalan iktidar sahipleri geri adım atmışlardı. Bugün de emperyalizm uşağı kalemler aynı şekilde toplumun nabzını bir kez daha yoklamışlar ama milletimizin sağduyusu sayesinde geri adım atmak zorunda kalmışlardır. Ancak, zannedilmesin ki bu alçaklar inlerine çekilip ebediyen susacaklar. Yapacakları şey, sahipleri tarafından tasmaları tekrar gevşetilene kadar haince beklemek, yalanlarına, iftiralarına ve hayal güçlerinde yenilerini eklemek olacaktır.
Mustafa Kemal Atatürk, Kurtuluş Savaşı’nda emperyalist-istilacı güçlere karşı savaşmıştır ve bunun da farkındadır. Kurtuluş Savaşı’mız basit bir Türk-Yunan harbi değildir. İngilizler 1915’te, Çanakkale’ye Avustralya ve Yeni Zelanda’dan asker taşımışlar, 1920’de ise Yunanlıları maşa olarak kullanmışlardır. Günümüzün emperyalist sömürgecileri ise, Ortadoğu’daki petrol kaynaklarına çökerken artık yerel güçleri kullanmaktadırlar. Bugün Suriye’de kardeşi kardeşe kırdırmakta olanlar, yarın da Türkiye’de bir kardeş kavgasının peşindedirler.
Türkiye Cumhuriyeti sağlam temeller üzerine kurulmuştur. Ancak şimdi bu sağlam temeller alttan alta oyulmaktadır. Devletimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e hakaret etmek bu ülkeye bir şey kazandırmaz, aksine bizi parçalanmaya ve bölünmeye götürür. Ayrıca Büyük Önder, sadece bir siyasi partinin veya bir derneğin sahiplenmesi gereken bir kişilik değildir. Günümüzde hala, bir parça da olsa özgür bir ülkede yaşıyorsak onun sayesindedir. Bu yüzden Mustafa Kemal’e toplumun her kesimi sahip çıkmak zorundadır.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.