ASGD: Spor Bakanı suç işliyor

 

Yargıya karşı açıkça meydan okunduğu belirtilen ASGD’nin açıklamasında, “Asıl üzücü olan ise hukukçu kimliği ile Spor Bakanlığı koltuğunda oturan Sn. Suat Kılıç’ın, hukuksuzluğa göz yumması, dahası yargı kararlarına karşı işlenen suça ortak olmasıdır” denildi.

ASGD Genel Merkez Yönetim Kurulu adına Genel Başkan İbrahim Erdoğan’ın yaptığı açıklamada, 3 Haziran 2008'de TSYD'nin basın tribünlerine girişlerle ilgili yetkisinin iptal edildiği, 27 Eylül 2010 yılında da aynı şekilde TFF'nin akreditasyon yetkisinin yürütmesinin durdurulduğunu ve itirazının da reddedildiğini belirtilerek, her iki kuruluşun yetki kullanmayı ısrarla sürdürerek ve yargı kararına uymayarak suç işlemeye devam ettikleri, Spor Bakanı ile Gençlik Hizmetleri  ve Spor Genel Müdürlüğü’nün de suça iştirak ettiklerini vurgulandı. 

ASGD Genel Merkez Yönetim Kurulu'nun açıklaması aynen şöyle: "Gençlik Hizmetleri ve Spor Genel Müdürlüğü'nün TSYD'ye imtiyaz tanıyan 'Müsabaka Yerlerine Giriş Yönetmeliği'nin gazetecilerin basın tribünlerine girişlerini düzenleyen maddesi, Danıştay 10. Dairesi'nin 03-06-2008 tarih ve 4006 sayılı kararıyla iptal edilmiş, dolayısıyla TSYD'nin yetkisi resmen ortadan kalkmıştır. Yeniden düzenlenen yönetmeliğin bu kez TFF'ye verdiği yetkinin yürütmesi de yine Danıştay 10. Dairesi'nin 27-09-2010 ve 6027 sayılı kararıyla kesin olarak durdurulmuştur. Bu karara yapılan itiraz da bu kez Danıştay İdari Dava Daireleri’nin 2010/1271 sayılı kararıyla ve 12/07/2011 tarihinde oybirliği ile reddedilmiştir.Her iki yargı kararında da bir kamu görevi olarak nitelenen bu yetkinin sadece Gençlik Hizmetleri ve Spor Genel Müdürlüğü tarafından kullanılabileceği ve herhangi bir özel veya tüzel nitelikli kurum ya da kuruluşa devredilemeyeceği belirtilmiştir. Dolayısıyla TFF ile TSYD arasında akreditasyona dayanak gösterilen protokolün hukuken herhangi bir geçerliliği yoktur ve bu nedenle de,  her iki kuruluşun basın tribünlerine girişlerin düzenlenmesinde yetkisi bulunmamaktadır. Hal böyle iken TFF ve TSYD yargı kararlarını yok saymakta ve kendilerinde olmayan bir yetkiyi kullanmaya devam etmektedirler. Nitekim, basın kuruluşlarına 2012-2013 sezonu için yine TSYD tarafından bir dizi fakslar geçilmeye başlanmış ve yeni sezona dair serbest giriş kartları ile sabit kartların verilmesine yine aracılık edileceği duyurulmuştur. Meslektaşlarımızdan istenen taahhütlerde, TSYD'nin serbest giriş kartı vermede yine yetkili olduğu iddia edilmiş ve istenen belgelerin Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlükleri yerine TSYD Genel Merkezi, Şube Başkanlıkları veya Temsilciliklerine gönderilmesi talep edilmiştir. Adana örneğinde yaşandığı gibi, medya kurumlarına, bir aldatmaca olarak da, TSYD’ye yetki veren ancak ASGD’nin mücadelesiyle yürürlükten kaldırılan 2002 Yılındaki Müsabaka Yerlerine Giriş Yönetmeliği, formlarla birlikte bilgi için gönderilmektedir.  Kısacası yargı kararlarına ve yasalara karşı meydan okuma açıkça devam ediyor ve öncelikle bu ibretlik anlayışı kamuoyunun dikkatine sunuyoruz. Asıl üzücü olan ise hukukçu kimliği ile Spor Bakanlı koltuğunda oturan Sn. Suat Kılıç’ın, bu hukuksuzluğa göz yumması, dahası yargı kararlarına karşı işlenen suça ortak olmasıdır. Türk Sporunda hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağının söylendiği dönemde, temiz spordan söz edildiği böylesi bir süreçte, herhangi bir kurum, kuruluş veya derneğin yasa tanımazlığını sürdürmesine fırsat tanınması manidardır. Anadolu'da güç koşullarda görev yapan, mesleğin asıl yükünü çeken ve gerçek basın emekçileri olarak bilinen yüzlerce meslektaşımızın temsilcisi olan ASGD, konuyu sonuç alınıncaya kadar takip etmekte her zamankinden çok daha fazla kararlıdır. ASGD olarak başta savcılarımız olmak üzere Devlet yetkililerini yasa dışı uygulamada ısrar edenlere karşı göreve çağırıyoruz. Türk futbolu başta olmak üzere genel olarak Türk sporunda temiz bir sayfanın açılmaya başlandığı ve ASGD olarak halkımızın temiz spor beklentilerini sonuna kadar desteklediğimiz bu dönemde, akreditasyon uygulamasının da yasaların öngördüğü biçimde ve herhangi bir derneğe ya da kuruluşa imtiyaz tanınmadan adil yöntemlerle yapılmasının şart olduğunu belirtmeyi bir kez daha görev sayıyoruz.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.