Anayasa değişikliği millet iradesiyle olacak

BBP İlçe Sekreteri
Kemalletin Gider, hedeflerini anlattı:

Karacabey Büyük Birlik Partisi Sekreteri Kemalettin Gider,
öncelikli hedeflerini, “Devleti ebed-Milleti esas-İnsanı öncelik” alan, milli
ve evrensel değerlere uygun, toplum mutabakatlı, sivil ve tam demokratik bir
anayasa yapmak olduğunu söyledi.

            Millet ve
devletin asıl ihtiyacının öncelikli olarak yamalı bohçaya çevrilmiş olan mevcut
“Cunta Anayasası”ndan kurtulmak olduğunu belirten Gider, amacın “Anayasalı” bir
devlet olmak değil, “Anayasal” bir devlet olmak olduğuna dikkat çekti.

            Gider,
“Demokrasi tarihini incelediğimiz zaman, yaşanan tecrübeler sivil anayasa
yapamayan milletlerin gerçek anlamda demokrasiye geçemediklerini görüyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti 1960’dan bu yana, hür irade ile hazırlanmış, millet
katmanlarının ittifak ettiği sivil bir anayasa yapamamıştır.

            Büyük
Birlik Partisi iktidarında; Adil, katılımcı, paylaşımcı, tam demokratik;
yaşanmış tarihi tecrübeye, milli tarihin, milli kültürün ve milli geleneklerin
ruhuna uygun bir anayasa mutlaka yapılacaktır.

            Bu
anayasa; Devlet ile millet arasındaki bağı pekiştirecek, ortak akıl ve ortak
vicdanın eseri olarak millet katmanları tarafından ihtilaf ve kamu vicdanına
aykırılık ihtiva etmeyecek, toplumun azami mutabakat sağladığı toplumsal
sözleşme olarak Büyük Türk Milletinin onayına sunulacaktır.

            Büyük
Birlik Partisi olarak şimdiye kadar bazı maddeleri 16 kez değişen mevcut ‘Cunta
Anayasası’nın referandum yoluyla bazı maddelerinin 17. kez değişmesinin millet
iradesiyle gerçekleştirilecek olmasını önemsiyoruz. Referandumun konusu anayasa
oylamasıdır. Milletimiz 12 Eylül’de kendi hayatı ve demokratik çoğulcu sistemle
ilgili anayasadaki bazı değişiklikleri oylayacaktır. Burada partiler değil
anayasa değişikliği oylanacaktır. Bu şuur doğrultusunda söz konusu değişiklik
paketinin maddelerine bakmak gerekir.

            Yetkili
kurullarımızla yaptığımız istişareler, camiamızın akil öncüleriyle yaptığımız
görüşmeler ve Rahmetli Genel Başkanımız Muhsin Yazıcıoğlu’nun benzer
konulardaki usul ve üslubunu değerlendirmeler neticesinde 12 Eylül 2010
tarihinde yapılacak olan referandumda ‘evet’ yönünde oy kullanacağımızı kamuoyu
önünde defalarca dile getirdik.

            Öncelikle
şunu belirtmeliyiz ki, Büyük Birlik Partisi basit bir dernek veya vakıf
değildir. 21 belediyesi ve arkasında 1 milyon oy desteği bulunan, bünyesinde
yurtiçi ve yurtdışı geniş ve güçlü teşkilat yapılanmasını barındıran, özellikle
sağ seçmen nazarında herkes tarafından imrenilen siyasi itibar ve ağırlığa
sahip bir parti olan BBP, referandum gibi önemli bir konuda elbette yeterli
istişare ve değerlendirmeleri yapmıştır.

            Yapılan
istişareler neticesi, BBP’nin ilkeleri, geçmişten günümüze gelen siyasi çizgisi
ve ülkemizin mevcut siyasi şartları camia olarak referandumda ‘eksik ama evet’
şeklinde bir duruş sergilenmesi kararına varılmıştır. Referandumun milletimizi
ve geleceğimizi ilgilendiren geniş kapsamı sebebiyle de sürece etkin olarak
dâhil olmayı gerekli kılmıştır.

            Altı aydır
ülkemizin neredeyse tek gündem maddesi haline gelen anayasa değişiklikleri
paketiyle ilgili BBP’nin etkisiz eleman gibi kenarda durması, süreci balkondan
seyretmesi ne ilkelerine, ne geçmişine ne de siyasi geleceğine uygundur.
Dolayısıyla süreçte pakete katkı da veren BBP, mevcut değişikliği içerik
anlamında’eksik’ olarak tanımlamış ama sivil bir adım şeklinde olumlu telakki
ederek 12 Eylül referandumunda tercihini ‘evet’ şeklinde deklare etmiştir.

            Merhum
Genel Başkanımız Muhsin Yazıcıoğlu’nun fikri ve siyasi tedrisatından geçmiş
olan mevcut BBP yönetimi, camiamız açısından neyin doğru neyin yanlış olduğunu
bilecek kadar siyasi tecrübe, ahlaki hassasiyet ve inanca sahiptir.

            BBP’nin
referandumdaki duruşu elbette sivilleşme, demokratikleşme ve milli iradeden
yana ‘evet’ olacaktır” şeklinde konuştu.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.