AKP zihniyeti hesaplaşma peşinde!
CHP İlçe Sekreteri Sebahaddin Soner, Cumhuriyet Bayramı’nın iptalini sert bir dille eleştirdi
Karacabey Cumhuriyet Halk Partisi Sekreteri Sebahaddin Soner, “29 Ekim Cumhuriyet Bayramı” kutlamalarının iptal edilmesini eleştirdi.
AKP iktidarına yüklenen Soner, Cumhuriyet tarihinde ilk kez karşılaşılan bu durumu üzüntüyle karşıladıklarını dile getirdi.
CHP İlçe Sekreteri Sebahaddin Soner, “Başbakanlığın 29 Ekim Cumhuriyet konulu ve 2011/19 sayılı genelgesinde Cumhuriyet Bayramı çelenk koyma törenlerine bir iki saat kala Van depremi felaketinden dolayı sadece çelenk koyma ve tebrik kabul etme şeklinde icra edilmesi emri geçilmiştir. Öncelikle bu emir anlaşılır, hızlı, sağlıklı bir şekilde tüm resmi kurumlara dağıtımı sağlanamamış ve bu nedenle bir bilgi kargaşalığı yaşanmıştır.
Doğru yaklaşım değil
Eğer böyle bir düşünceleri varsa bu genelgeyi gün öncesinden hazırlamaları gerekirdi. Çünkü deprem 6 gün önce olmuştu. Ancak iktidar 23 Ekim’de olan Van depremi sürecini iyi yönetemediği gibi yardımı hızlı ve güvenilir bir şekilde ulaştırma konusunda da yeteneksizliğini göstermiştir. Son dakika hassasiyeti göstererek Cumhuriyet Bayramı kutlama törenlerinin iptal edilmesi anlaşılır ve kabul edilebilir bir durum değildir. Okullar ve öğrenciler hazırlıklarını tamamlamıştır. Bu yaklaşım doğru bir yaklaşım değil, hızlı bir şekilde alınmış bir karardır.
CHP olarak, Cumhuriyet Bayramı törenlerinin iptal edilmesini doğru bulmuyoruz. Acı, üzüntü, eğlence, coşku ayrı şey, Cumhuriyeti yaşamak ayrı şeydir. Cumhuriyet Bayramı yalnızca kutlama değil, anmadır da. Acımız ve üzüntümüz çok büyük. Ancak Cumhuriyetin ayakta sağlam durması gerekmektedir. Bu acıların sarılması için halkımızla birlikte Cumhuriyetin var olduğunu, ayakta durduğunu dosta düşmana göstermek durumundayız.
Ülke olarak zor günlerden geçiyoruz. Şunun iyi bilinmesi gerekir; Cumhuriyet olmazsa bir hafta sonra kutlayacağımız Kurban Bayramı da olmazdı. Ülke, zor günler geçirirken davul ve zurnalarla oynayalım, eğlenelim ve resepsiyonlar yapalım diyen yok. Cumhuriyet Bayramı baloları iptal oldu sesimizi çıkartmadık. Ülkemiz zor günler geçirdiğini biliyoruz. Ancak 74 milyonu bir arada tutan ortak payda olan Cumhuriyetin ve ülkemizin bölünmez bütünlüğünü koruyacak tek kurum Cumhuriyet’tir
Cumhuriyet geçit törenleri Van’daki deprem gerekçe gösterilerek iptal edilmesi bize göre çok yanlış bir karardır ve asla onaylamıyoruz. Van’daki deprem yaralarının sarılması, terörün sona ermesi ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Türk milletinin sonsuza değin yaşaması için Cumhuriyet gerekmektedir. Bu iptal kararını alanlar hangi gerekçelerle aldı bilmiyoruz.
Bu bir meydan okumadır
Cumhuriyet tarihinde ilk kez böyle bir tablo ile karşılaştık. Cumhuriyet Bayramı böyle bir genelge ile iktidarın kafasındaki Cumhuriyet düşmanlığını ortaya çıkaran düşüncelerle engellenecek bir bayram değildir. Savaş dahi çıksa biz bu bayramı kutlamak zorundayız. Geçit törenlerinde bu ülkede dansöz oynatılmıyor. Cumhuriyet Bayramı törenlerinde vatandaşlarımız o bütünlüklerini pekiştirerek mutlu oluyor. Bunun mutlaka düzeltilesi gerekir.
Bu bir denemedir, meydan okumadır. AKP’nin kafasında bir tek şey vardır. Laik ve demokratik Cumhuriyet’le hesaplaşmadır. Bunun zeminlerinin zaten yavaş yavaş hazırlandığını görüyoruz. Savaş çıksa da biz bu bayramı kutlamak zorundayız. Resmi geçit töreninde ve fener alaylarında halkımız, vatandaşımız, milli birliğini, bütünlüğünü pekiştirmektedir.
Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet Bayramı törenlerinin iptal edilmesiyle ilgili, ‘Resepsiyonların iptalini anlayışla karşılarız ama resmi tören geçişlerini, okullarda Cumhuriyet etkinliklerini iptal etmek, Cumhuriyeti anlamamak demektir. Cumhuriyetin erdemlerini bilmemek demektir’ diyor.
Kılıçdaroğlu, ‘Cumhuriyetimizin 88. yıl dönümünü kutlamaya hazırlanırken şehitler verdik, Van’da, Erciş’te yüzlerce insanımızı kaybettik, binlerce yaralımız var. Elbette acımız büyüktür ancak, tüm bunlar gerekçe göstererek Cumhuriyet törenlerini iptal etmek doğru değildir. Çünkü Cumhuriyet ‘tasada ve kıvançta beraber olmak’ demektir. Ayrıca Cumhuriyet, ‘kimsesizlerin kimsesi olmak’ , Van’a Erciş’e daha fazla sahip çıkmak demektir’ değerlendirmesinde bulundu.
Unutulmamalı ki; Cumhuriyet, uluslaşma yolunda attığımız en büyük adımın hatırlanmasıdır. O adımın gerisinde yaşanmış büyük acılar, büyük felaketler vardır. O adımın gerisinde binlerce şehidin kanı vardır. Bu topraklarda hür bir şekilde onurluca yaşamanın çelik iradesi vardır. O adımın gerisinde, bu ülkede yaşayan herkesin, kıvançta ve tasada birlik ve beraberlik yemini vardır. Atalarımızın ettiği o yemin, bir daha bozulmamak üzere edilmiş bir yemindir.
Savaş çıksa da Cumhuriyet’i kutlayacağız!
Bize, bugün yaşadığımız acıları, ızdırapları ve felaketleri göğüsleme gücü veren işte o yemindir. Van’da bu büyük milleti zor gününde kucaklaştıran işte bu yemindir, bu Cumhuriyet’tir. Cumhuriyet Bayramları, bu andın her nesil tarafından tekrarlanışıdır. Bu törenler yeni kuşaklara millet olmanın hazzını yaşatır, kıvançta ve tasada bir olmayı öğretir. Cumhuriyetin ruhunu anlamayanlara, bu büyük millet hak ettiği dersi mutlaka verecektir.
Sözlerimi Ulu Önderimiz Cumhuriyetimizin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’le ilgili bir anıyla bitiriyorum. ‘Yıl 1937. Atatürk çok hastadır Cumhuriyet Bayramı törenleri yapılacaktır. Doktorları; Gitmeniz intihar olur dediğinde ise, Atatürk ‘Hayır!’ der. ‘Halkın morali bozulur, kutlamalar olacak ve ben gideceğim’ der ve Atamız törenlere katılır.Bu denemeye, bu meydan okumaya, AKP’nin kafasındaki laik ve demokratik Cumhuriyet’le hesaplaşmasına izin vermeyeceğiz. Savaş çıksa da Cumhuriyet Bayramlarını kutlayacağız. Görevimiz halkımızın, vatandaşımızın, milli birliğini, bütünlüğünü pekiştirmektedir” şeklinde sözlerini noktaladı.