Akıl, dil, bütünlük…

Çocuklarını, eşlerini, abilerini, kardeşlerini uzun süredir göremeyen ama bir umut serbest kalacaklar beklentisiyle kendilerini diri tutmaya çalışan aileler, Irak’ın Gara bölgesinde gerçekleşen operasyon sonrası tüm ülkeyle birlikte yasa boğuldular. Terör örgütü PKK’nın daha önce kaçırdığı asker, polis ve mit görevlisi 13 insanımız şehit düştü.

İktidar, dün Meclis’i bilgilendirmeden önce Milli Savunma ve İçişleri Bakanı CHP’den başlayarak HDP hariç Meclis’te grubu bulunan partileri ziyaret etmeye başladı.

Türkiye acıları olan bir ülke… Acılı bir coğrafyada kurulu.

Herkesin istediği ama sahip olamadığı bu topraklarda hüküm süren bir ülkeyi yönetenlerin daha şeffaf, daha iyimser, daha kuşatıcı bir dille muhalefet partileriyle bağ kurmasının o kadar büyük önemi var ki!..

Misal, dün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu bilgilendirmek için görevlendirilen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun kullandığı dil, böyle bir görüşmede nasıl ortam yaratır?

Soylu’nun bir bakan olarak, Ana Muhalefet Lideri’ne o kadar sert sözleri var ki!..

Bu diyaloğun gerçekleşiyor olması Kılıçdaroğlu’nun devleti, milleti ilgilendiren konularda ne kadar duyarlı olduğunun somut bir göstergesi olarak önümüzde duruyor…

Düşünün ki sizin güvenliğinizden sorumlu bir bakan, size olmadık laflar sarf ediyor ve siz onunla görüşmeyi kabul ediyorsunuz!

Ülkenin yönetiminde söz sahibi olanların geri dönüşü zor sözlerden uzak durması hepimiz için çok önemli!..

Yaşanan bu acı sonrası atılan adımların kalıcılığını sağlamak, ömrünü ülkemiz için feda etmiş insanların temel arzusuna da saygıdır. 40 yıla varan bir süreçte masum insanların ölümlerine yol açan terör örgütü PKK’nın varacağı bir yer yok aslında. Amacı ne olursa olsun Büyük Atatürk’ün Misak-ı Milli ruhuna sahip çıkanların varlığı, bu güzel coğrafyada bölünmenin, parçalanmanın önüne geçmeye devam edecektir.

Türkler, Kürtler, Lazlar, Çerkezler, Manavlar, Gürcüler, Romanlar Büyük Atatürk’ün millet tanımı içinde bunca yıl birlikte yol almayı başardıysa, bundan sonra da bu yolu yürümeye devam eder!

Kaldı ki… Türkiye’de siyasal iktidarların kimi zaman demokrasiyi güçlendirmek açısından çekinceli davranışları oldu, oluyor da…

Ama Büyük Atatürk’ün arzuladığı demokrasi, Cumhuriyet kavramı içinde kökleşmiş, o kök de bu milleti Anadolu’da mayalamıştır. Sorunların çözümü konusunda siyaset önemli bir zemindir.

HDP’nin Türkiye partisi olma iddiası varsa bu zeminde PKK’yı net sözlerle kınayan cümleler kurması gerekir…

Şiddetle bir yere varılmayacağını herkesin artık anlaması şart. Akıldır önemli olan. Çünkü aklın bittiği yerde şiddet başlar!..

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.