AK Parti yeni bir siyasal oluşum doğurdu!

Demokrasi ve Atılım Partisi; kısa adı DEVA…

Daha kurulur kurulmaz çokbilmişler, sahiplerine yaranmak isteyenler kestirip attı:

“Bu partiden bir şey olmaz!”

Ne zaman incelediniz de bu kadar derin analiz (!) yaptınız?

Kurulduğunda İYİ Parti için de aynı şeyi söylemiyor muydunuz?

Ne oldu, Meral Akşener’i seçime sokmamak için bin türlü numara çevrilmesine göz yumdunuz; CHP demokrasi için 15 milletvekili verince de iftiraları sıraladınız!

Sonuç, İYİ Parti TBMM’ye 43 milletvekili ile girdi.

***

Bu tiplere demokrasi nedir diye sormak isterim?

Çok sesli, çok renkli bir toplum oluşturmak, farklı düşüncelerin kendilerini temsil edebilecekleri yapılar kurmak değil midir demokrasi?

***

Genel Başkan Ali Babacan’ı pazartesi günü Fox Televizyonu’nda izledim.

Demokrasiden, şeffaflıktan, basın ve ifade özgürlüğünden, bazı gazetecilere tecrit uygulandığından, liyakat yerine sadakatin ön plana çıktığından, KPSS sınavından çok mülakatın geçerli olmasının yanlışlığından, inşaat rantı yerine sanayileşmeden, ihracattan, ekonominin temel güvencesi hukuktan söz etti.

Otoriterliğin giderek yükseldiği, ifade ve basın özgürlüğünün zorlaştığı, yeteneğin ikinci plana itildiği bir dönemde bu tür söylemlere ve yeni liderlere Türkiye’nin gereksinimi yok mu?

Yüzde kaç alır, onu halk bilir. Bırakalım, insanlar kendi kararlarını kendi versin. Sandık kurulur herkes boyunun ölçüsünü alır nasılsa!

Doğmamış çocuğa don biçenler, toplum mühendisliği yapanlar şöyle bir adım arkada dursun!

***

Kuşkusuz Ali Babacan’ın partisinin kuruluşuyla ilgili artılar-eksiler söylenebilir, değerlendirmeler yapılabilir ama peşin hükümle mahkum etmek ne oluyor?

Örneğin Kurucular Kurulu’nda Prof. Dr. Daren Acemoğlu gibi dünya çapında bir isim bekleniyordu. Olmadı!

AK Parti’nin eski MKYK üyesi Prof. Dr. Osman Can ile Anayasa Mahkemesi eski Başkanı Haşim Kılıç’ın olmaması önemli bir eksiklik…

Kurucular arasında sadece tek bir milletvekili Mustafa Yeneroğlu’nun olması da büyük handikap…

***

Balıkesir eski Belediye Başkanı Edip Uğur kurucular arasında yer aldı. Eski başkan Uğur’un sık sık Bursa’ya geldiği Dürdane’deki Halil Doğru’nun evinde Recep Altepe ve Kadir Topbaş’la buluştuğunu biliyoruz.

Neden Edip Uğur kurucu oldu da, diğer istifa ettirilen belediye başkanları olamadı?

***

Partinin kurcularından biri de Rize’nin etkili isimlerinden Hasan Karal…

Kurucular listesi incelendiğinde, doğu ve güneydoğu kökenli isimlerin ağırlıkta olduğu görülüyor.

Demokrasi ve insan hakları talebi en can yakıcı bir şekilde o bölgede hissediliyor. Bundan ötürü Ali Babacan’ın deva olabileceğini düşünüyorlar sanırım.

***

Bir başka eksilik de şu; Ali Babacan sol görüşlüleri partinin içine katamadı ancak Ülkü Ocakları’nın eski başkanlarından, ülkücü dünya görüşünün önemli isimlerinden Ramiz Ongun ile BBP eski Genel Başkan Yardımcısı Musa Malik Yıldırım partinin kurucuları arasında yer aldı.

BURSA NEDEN YOK?

Bursa açısından bakıldığında tablo olumsuz…

Bursa doğumlu bir isim var ama bu şehirle ilgisi olan biri değil…

Oysa bu kentte Ali Babacan ismine sempatiyle bakan yüzlerce nitelikli isim var; bazıları AK Parti içinde, bazıları ise dışarıda…

Türkiye’nin dördüncü büyük kentinden, ekonominin İstanbul’dan sonraki başkentinden kurucu almamak ne demek?

***

Bir ayrıntıyı aktarmak isterim. Şanlıurfa doğumlu olmakla birlikte yaşamının çoğunu Bursa’da geçiren, İmam Aslan tesislerinin sahibi Çetin Aslan’ın eşi Essum Aslan da partinin kurucuları arasında yer aldı.

***

Görev aldığı dönemde ekonominin direksiyonunu çok iyi kullanan Ali Babacan artık bir siyasal partinin genel başkanı…

Babacan öncülüğünde kurulan DEVA Partisi ülkemize hayırlı olsun!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.