Ah bu türküleri gel de sevme..

Karacabey 14 Eylül Ortaokulu Müzik Öğretmeni Erdoğan Irmak ziyaretime geldi: “Abi, beşincisini gerçekleştireceğiz. Hiç birini izlemedin. Bu çocukları görmelisin” dedi ve 8 aydır hazırlandıkları Türk Halk Müziği Konseri’ne davet etti. Çok etkiliydi. Davetiyeyi verirken az konuştu, öz konuştu. Sitem var mıydı, yok muydu anlayamadım. Ancak mahcup olduğum kesindi. “Bu kez geleceğim” demekten başka çıkış bulamadım.
Akşam olması için saatleri iple çektim. Yasemin’e, “Aman kızım unutursam hatırlat Perşembe akşamını” dedikten sonra bastırdım Erdek’e. Çaresizliği meze yaptım ve denizin güneşle dansına iki duble rakıyı götürdüm.
Ertesi gün akşam olmasını sabırsızlıkla bekledim. Saat 20.00. Vardım Şükran Yemişçioğlu Kültür Merkezi’ne. Salon, ağzına kadar dolu.
O ne? Sunucu döktürüyor.. Yanımda oturan Beden Eğitimi Öğretmeni Seyhan Selağzı’nın gecenin görünmeyen yükünü çekenlerden biri olduğunu gözledim.
Dönüp sordum: “Edebiyatçı mıdır?”
Dedi ki, “Sınıf Öğretmenimiz Betül Karabudak.”
14 Eylül Ortaokul Müdürü Kenan Demir’i mikrofona alan Betül Karabudak’ın görevini son dakikaya kadar başarıyla sürdürdüğünü ve kusursuz denilebilecek güzel etkinliğin çerçevesini oluşturduğunu söylemeden geçersek haksızlık yapmış oluruz.
Türk Halk Müziği Konseri, Kenan Demir’in güzel konuşmasından sonra başladı.
8 ayda hazırlanan emeğin ürünleriyle buluşuyoruz.
Nefesler tutuldu. İzleyiciler daha ilk parçada havaya girdi.
“Ana sütü gibi candan, ana sütü gibi temiz” türkülerimizle başbaşayız.
Barış ve kardeşlik kokan, tüm kapıları insanlığa açılan, sevda yüklü 20 türkü ve 14 Eylül’ün Türk Halk Müziği Korosu ile kucaklaştık.
Şef Erdoğan Irmak’ın başarıyla yönettiği koro’da yer alan 72 amatör öğrenci, profesyonellere taş çıkartırcasına şov yaptı. Mezun olmalarına karşın okulundan kopamayan öğrenciler ise örnek katkıları ile şova ortak oldu.
Erdoğan Öğretmen kopmuş geliyor.. Koro’da görev alan genç yetenekler coşmuş geliyor..
Keyif almamak elde değil.
Kulaklarımızın pası silindi.
Siyaset yok, ticaret yok, anlayacağınız sömürü yok.. Emek var. Alın teri var. İçtenlik var. Türkiye mozaiklerini bütünleştirmiş kardeşlik var..
Eğitim mi? Saygı mı? Sevgi mi? Dayanışma mı? Paylaşma mı istiyorsun? Yığınla…
Gel de mutlu olma..
Burada; konukları mutlu etmek için çırpınan 14 Eylül’lü öğretmenlerin tümünün tek yürek olmalarına ve karınca gibi çalışarak geceyi omuzladıklarına dikkat çekmek istiyorum.
Kısaca özetlersek, 14 Eylül’ün “Türkümüz Sevgi” gecesini kaçıranların anı bahçesindeki albümün bir köşesi yaşam boyu boş kalacaktır.
Bu güzel etkinlik, bana göre bir kaç gösteri ile sınırlanmamalıdır. Bursa’da ve Bursa’nın tüm ilçelerinde sahne almalıdır. İzlemeyenler, nerede olursa olsun, bu kez kaçırmamalıdır.
Erdoğan Irmak’ın müzik öğretmenliği konusunda çıtayı çok yukarılara nasıl taşıdığına herkes tanık olmalıdır.
İnanın, izleyenler insan olduğunu anımsıyor..
Ne demiş Usta: “Ah bu türküler, türkülerimiz.. Ana sütü gibi candan, ana sütü gibi temiz…”
Gel de beğenme, gel de sevme..Türküsevenler büyülenmedi dersek yalan olur.
Nazik davetin için teşekkür ederim Erdoğan Öğretmenim. İyi ki sözümü tutmuşum. Çok Mutlu oldum.
“Türkümüz Sevgi”de emeği bulunan tüm genç yüreklere selam olsun..

Not: Kaymakam ve Belediye Başkanı’nı salonda göremedim. Bu tür etkinliklere, Kaymakamlar ya da belediye başkanları sahip çıkmayacak da, kim sahip çıkacak? Doğrusunu söylemek gerekirse yadırgadım.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.