Ağlatan tahliye

Karacabey’de
20 Eylül 2010 tarihinde, meydana gelen trafik kazasında eşini kaybeden 2 çocuk
annesi, kocasının ölümüne sebep olduğu iddiasıyla tutuklanan sürücünün bir gün
sonra tahliyesine karar veren hakimin reddini istedi.

            Çocuklarının psikolojisinin
bozulduğunu ifade eden anne, “Eşimin ölümüne sebep olan sürücü, kazadan bir gün
sonra tutuklandı. Jet hızıyla iddianame hazırlanıp tahliye edildi. Ben adalet
istiyorum” diyerek gözyaşlarına boğuldu.

            Uluabat Sulama Birliği’nde su
dağıtım görevlisi olarak çalışan Mustafa Yıldırım (38), Eskikaraağaç Köyü’nde
bulunan birliğe ait pompaları açmak için Nilüfer ilçesine bağlı Akçalar
Mahallesi’ndeki evinden ayrıldı.

            16 TR 608 plakalı motosikletiyle
yola çıkan Yıldırım’a, Bursa İzmir yolundan Küçükkaraağaç köyüne dönmek
isterken arkadan gelen bir fabrikanın İnsan Kaynakları Müdürü olan E.S.
idaresindeki 16 JCC 85 plakalı otomobil çarptı. Çarpmanın etkisiyle kafası önce
otomobilin ön camına, ardından yere vuran Mustafa Yıldırım kaza yerinde
yaşamını yitirdi.

            Olayın ardından gözaltına alınan
Müdür E.S, bir gün sonra tutuklandı. Şüpheli hakkında, aynı gün hazırlanan
iddianameyle, “taksirle ölüme sebebiyet vermek” suçundan Karacabey Asliye Ceza
Mahkemesi’ne dava açıldı. Aynı mahkeme, şüphelinin, yapılan itiraz üzerine bir
gün sonra tahliyesine karar verdi. Eşini kaybetmenin acısını yaşayan 2 çocuk
annesi Emine Yıldırım, şüphelinin tutuklanması için geçen ay yapılan duruşmayı
bekledi. Ancak mahkeme, sanığın tutuklanmasına yer olmadığına karar vererek
davayı erteledi. Bunun üzerine anne Yıldırım avukatı Şerafettin Yavuz ile
birlikte, sürücü E.S.’nin tutuklanması ve onun tahliyesine karar verin hakimin
reddi için Bursa’daki nöbetçi ağır ceza mahkemesine başvurdu.

Beni dul, çocuklarımı öksüz bırakan
biri nasıl serbest kalır?

            Çocuklarının okula başladığı gün
eşini kaybettiğini ve onun ardından yaşamının kabusa dönüştüğünü ifade eden
anne Emine Yıldırım, “Beni eşimden eden, 2 çocuğumu öksüz bırakın adamın tutuklanmasını
istiyorum. Böyle bir insan nasıl serbest bırakılır. Benim eşimin hiç bir suçu
yoktu. Karşımızdaki insanlar zengin diye her şeyi jet hızıyla alıyorlar”
diyerek gözyaşlarına boğuldu.

Devlet
bize sahip çıkmalı

            Devletin arkasında olmasını istediğini
ifade eden Emine Yıldırım, “Olay günü ben çocuklarımı okula bırakmıştım. Acı
haberi okulda aldım ve şoke oldum. Eşimi kaybetmemin ardından çocuklarımın
psikolojisi bozuldu. İkisi de çok zor durumda. Kendilerini derse veremez
oldular. Bursa ve bölgesinde spor alanında pek çok şampiyonluğu olan oğlum
yıkıldı. Eşimin ölümüne neden olan sürücü ilk gün gözaltına alındı. Bir gün
cezaevinde kaldıktan sonra da tahliye edildi. Adalet yerini bulsun. Herkes
yaptığının cezasını çeksin” diye konuştu.

            Müşteki avukatı Şerafettin Yavuz
ise, olayın gerçekleşme yeri ve şekli ile olay yeri incelendiğinde, sanığın
asli anlamda kusurlu olduğunun anlaşıldığını ifade ederek, “Şüpheli, gözaltına
aldıktan sonra tutuklanmış, bir günde iddianame hazırlanmış ve bir gün sonra da
itiraz üzerine tahliye edilmiştir. Burada müvekkilimin adalet duygusu
incinmiştir. Sulh Ceza Hakimi sürücünün tutuklanmasına karar verirken, zanlı
lehine hiçbir gelişme olmaması rağmen dosyaya sadece bir maaş bordrosu koyulmuş
ve bunun ardından Asliye Ceza Mahkemesi hakimi sanığın tensiple birlikte
tahliyesine karar vermiştir. Bu konu müvekkilimi derinden üzmüştür. Sanığın
bilinçli taksirle hareket eteği ortadadır. Duruşmada tutuklanmasını istedik. Bu
talebimizin reddedilmesi üzerine hakimin tarafsızlığını yetirdiği için Ağır
Ceza Mahkemesine başvurduk. Reddi hakim ve şüphelinin tutuklanmasını istiyoruz”
dedi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.