BAŞARIYA GİDEN YOLDA MOTİVASYON / Nihal TEZER UĞUR Okulları Eğitim Koordinatörü ve Rehber Öğretmeni

Motivasyon yaşamın her alanında olduğu gibi eğitim alanında da başarının en önemli bileşenlerindendir. Motivasyonu kısaca, “ İnsanı belirli amaçlar için harekete geçiren istek, arzu ve güç” olarak tanımlayabiliriz.

Başarılı olmak için düzenli çalışmaya ve odaklanmaya ihtiyacımız var. Bu konuda bizi harekete geçirecek yakıtımız motivasyonumuzdur. Birçok öğrencinin düzenli çalışamama nedeni motivasyon yetersizliğidir. Eğer yeterli motivasyona sahip değilsek, düzenli çalışma konusunda, dikkatli olamayabiliriz ve odaklanma sorunu yaşayabiliriz. 

Düzenli çalışmak ve başarılı olmak istiyorsak öncelikle motivasyonumuzu yükseltmeliyiz.

MOTİVASYONUMUZU NASIL YÜKSELTİRİZ?

Öncelikle amacımız olmalı. Kısa, orta ve uzun vadeli hedefler belirlemeliyiz. Doktor, mühendis, avukat olmayı istemek, motivasyon için yeterli olmayabilir. Bu uzun vadeli hedefleri detaylandırmanız gerekmektedir. Neden bu meslekleri istiyoruz? Bu hedefe ulaştığımızda beklentilerimiz neler? Ayrıca orta ve kısa vadeli hedefler de çok önemlidir. Orta vadeli hedeflere, kazanmak istediğiniz üniversite veya liseyi örnek verebiliriz. Kısa vadeli hedefler ise günlük ve haftalık hedeflerimizdir. “Bu hafta matematikten ilk iki üniteyi bitireceğim.” “Bugün 200 soru çözeceğim.” gibi günlük hedefler, motivasyonu sağlamada çok etkilidir. Hedef belirlerken dikkat etmemiz gereken konu ise bize uygun  olup olmadığıdır. Hedeflerimiz, yapabileceğimizin çok üstünde veya çok altında olmamalı, düzenli çalışma ve çaba ile ulaşabileceğimiz hedeflere odaklanmalıyız. Çünkü;

NEREYE GİTTİĞİNİZİ BİLMİYORSANIZ, NE YAPTIĞINIZIN BİR ÖNEMİ YOKTUR!

Tutumlarımızı Değiştirmeliyiz: Motivasyonumuzu yükseltmede diğer önemli etken ise tutumlarımızdır. Derslere, öğrenmeye, çalışmaya odaklanırken, kendimize karşı sahip olduğumuz olumsuz tutumlarımızdaki bakış açımızı değiştirmemiz gerekir. Öncelikle, “Ben bu dersi anlamıyorum, sevmiyorum, çalışsam da olmayacak, boşuna uğraşıyorum” gibi olumsuz düşüncelerden kurtulmamız gerekir. Bunlardan kurtulmanın yolu ise olumsuz düşünceleri daha olumlu düşüncelerle (Çalışırsam yapabilirim, biraz daha zamana ihtiyacım var, bazı konuları ve dersleri öğrenmekte biraz daha gayret göstermeliyim vb.) değiştirmektir.

TIRMANMAN GEREKEN BİR TEPEYLE KARŞILAŞTIĞINDA, BEKLEMENİN TEPEYİ KÜÇÜLTECEĞİNİ DÜŞÜNME!

Kendimizi Ödüllendirmeliyiz: Bazı öğrencilerin içsel motivasyonları az, dışsal motivasyonları ise daha yüksektir. Özellikle dışsal motive olan öğrenciler için kendilerini ödüllendirmek, motivasyonu artırmak için iyi bir yöntem olabilir. Belirli bir konuya çalışmayı bitirdiğinizde, belirli bir soru sayısına ulaştığınızda ve ya hazırlanan çalışma planına uyduğunuzda, kendiniz için hafta sonu sinemaya gitmek (sinemaya gitmek için salgının bitmesini beklemeniz gerekecek), akşam film izlemek, 1 saat müzik dinlemek gibi sizi motive edecek ödüller belirleyebilirsiniz. Planlı çalıştığımızda, çalışma sürecindeki sis bulutu ortadan kalkacak ve yolumuzu daha iyi görebileceğiz. Planla birlikte daha verimli çalışmış olacağız, verimli çalışma ile birlikte başarımız ve kendimize olan güvenimiz artacak bunun sonucunda kaygımız da azalacaktır. Yaşadığımız ilerleme ve küçük başarılar bile motivasyonumuzu artıracaktır.

GECEYE YENİLMEYENE ÖDÜL OLARAK; BİR SABAH, BİR GÜNDÜZ VE BİR GÜNEŞ VARDIR!

Sabırlı Olmalıyız: Çalışmaya geçmek için nasıl motivasyon gerekiyorsa, devam ettirmek için sabır şarttır. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki sabırlı olan gençler okulda ve hayatta daha başarılı oluyor. Öğrenmenin bir süreç olduğu ve zaman alacağı unutulmamalıdır. İnsan, bazı konuları öğrenmek için defalarca çalışmak zorunda kalabilir, öğrendiğinizi sandığınız konuları tekrar unutabilirsiniz. Çalışmanıza rağmen ve notlarınızı veya netlerinizi bir türlü yükseltemiyor olabilirsiniz. Bu durum sizde hayal kırıklığı yaratıyor olsa da, bunların, öğrenme ve sınava hazırlanma sürecinde normal olduğunu bilmemiz gerekir. Böyle durumlarda bazı öğrenciler umudunu kaybederek pes edebilir ve çalışmaktan vazgeçebilir.

Oysa, başarının zaman ve sabır istediği unutulmamalıdır, çalışmaya devam edilmelidir. Tabi ki başarıyı olumsuz etkileyen diğer etkenler de varsa araştırılıp önlem alınmalıdır.

UZUN YOLCULUKLAR TEK BİR ADIMLA BAŞLAR!

Uygun çalışma ortamı oluşturmalıyız: Yatarak, yemek yiyerek, TV karşısında veya bir elinizde telefonla oynarken ders çalışmaya odaklanamayız ve öğrenme sürecimiz sekteye uğrar. Telefonla mesajlaşarak, müzik dinleyerek ders çalışmak, o an için size iyi gelebilir ve daha az sıkılabilirsiniz. Ancak bu durum uzun vadede, çalışmanızı verimsiz kılar ve öğrenmede zorluk yaşamanıza yol açar. Bunun sonucu olarak da istediğiniz ilerlemeyi sağlayamaz ve motivasyonunuzu kaybedersiniz.

Kazanacağınızın sadece bir okul olduğunu düşünmeyin. Bir okulun yanında koskoca bir hayat da kazanacaksınız. Emeklerinizin karşılığını alacağınız bu yolun henüz daha çok başındayken unutmamanız gereken tek bir şey ise “GÜLÜMSEMEKTİR.” 

Her tebessümünüzde daha nice başarılar kazanmanız dileğiyle…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.