Türkiye salgınla boğuşurken, onlar ağaç kesiyorlar!

Hoca-cemaat ilişkisine ilişkin veciz (!) sözü anımsatmama gerek var mı?

Millet can derdindeyken, iktidarın Kanal İstanbul ihalesine devam etmesi, Bursa-Yenişehir’de fırsatçılara gün doğurdu.

Türkiye korona virüs belası ile boğuşurken, Meyra Madencilik, Yenişehir’in yemyeşil bir mahallesinde ağaç kesimi yaptı.

Tarım arazilerinin ortasında, ormanın yakınında kurulacak olan çinko-kurşun-bakır zenginleştirme tesisinde günlük 13 ton kurşun, 40 tonun üzerinde çinko işlenecek.

Köylülerin evden çıkmamasını fırsat bilen şirket, bakır-çinko-kurşun ocağının genişletilmesi ve orada bir fabrika kurulması için ağaçları budamaya başladı. Bu durumu haber alan Kirazlıyayla köylüleri direnişe geçti. Ağaç kesimine müdahale eden köylülere jandarma karşı koydu.

***

Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğum Yenişehir Belediye Başkanı, MHP’li Davut Aydın, “Biz ne şirketin ne de köylülerin yanındayız. Biz devletin yanındayız. Şirketin yasal izni var, bizim görüşümüze başvurmadılar” dedi.

İYİ PARTİ KONUYU GÜNDEME GETİRMİŞTİ!

Öte yandan konuya duyarlılık gösteren kuruluşlardan biri de İYİ Parti oldu.

Aralık ayının başında İl Başkanı Dr. Yayha Bahadır, İlçe Bakanı Ali Şıracı ile İl Başkan Yardımcısı Ercan özel, bir basın toplantısı düzenleyerek, “Kirazlıyayla’daki maden ocağı Yenişehir’in sonu olur” diyerek, yatırıma karşı çıkmışlardı.

İYİ Parti Yerel Yönetimler Başkanı Ercan Özel, “Verdikleri kararlar ve attıkları imzalarla bölgemizde önümüzdeki günlerde tarihinin en büyük doğa katliamının yaşamasına neden olanları bizler vicdanlarımızda şimdiden mahkum ettik, bunun bilinmesini istiyoruz” diyerek, bugünü işaret etmişti.

İYİ Parti Yenişehir İlçe Başkanı Şıracı, yatırımcı şirketin yüzde 60’ının Lübnanlı bir firmaya ait olduğunu, Meyra Madencilik’in iş takibi yaptığını belirterek, “Kirazlıyayla ve Reşadiye arasında tam olarak 3 bin 456 dönümlük alanda tüm ağaçları kesilecek. Dünyada ve ülkemizdeki örneklerden biliyoruz ki, zehirli kimyasallarla yapılan madencilik ile insanlarımız, sularımız ve tarım alanları zehirlenmekte, orman ekosistemi yok olmaktadır” demişti.

***

Başkan Ali Şıracı, Yenişehir yetkililerinin pek farkında olmadığı bir tehlikeden de söz etmişti:

“Çinko-Kurşun-Bakır Zenginleştirme (Flotasyon) Tesisi ve Atık Barajı Projesi kapsamında 300 bin ton kimyasallarla dolu atık posa çıkarılması ve depolanması yapılacak. Projede Atık Barajı’nın Yenişehir ovasına yüzde 15-20 eğimli arazi üzerine planlanmış olduğu görülüyor. Ufacık bir ihmalde gövdenin patlaması halinde bütün atık Yenişehir ovasına akacak. Bu atık barajında 3 milyon 800 bin metreküp zehirli maddeler ve kimyasallarla dolu balçık olacak. Baraj duvarlarının yıkılması durumunda bu balçık birinci derece tarım arazisi olan Yenişehir ovasına yayılacak.”

Ali Şıracı, bu maden ocağından sadece Kirazlıyayla’nın değil, İznik gölü başta olmak üzere çevredeki yerleşim merkezleri Barcın, Reşadiye, Kozdere, Beypınar, Göllüce, Mustafalı, Aydınlar mahallelerinin de etkileneceğinin altını çizmişti.

***

Aynı toplantıda konuşan İl Başkanı Dr. Yahya Bahadır da konunun can alıcı noktasına değinmişti:

“Biz madenciliğe karşı değiliz, ülkemizin milli servetlerinin ekonomimiz için elbette değerlendirilmesini isteriz. Bizim karşı olduğumuz konu, yabancı şirketlerin bizleri adeta sömürerek doğal kaynaklarımızdan zengin olmalarının yanında zehir ve pislikleri bize bırakmaları ve halkımızı zehirlemeleridir. Halk ve çevre sağlığını etkileyecek önemli projeler yerel halkın görüşleri doğrultusunda uygulamalı, oldu bittiye getirilmemelidir.”

Bu arada ÇED raporuna ilişkin olarak da Kirazlıyayla Köyü Kültür ve Yaşatma Derneği Başkanı Nedim Kakaç ile konuştum.

Köylülere bilgi vermek amacıyla yapılan toplantının Çevre Bakanlığı’na “Vatandaş yatırımı istiyor” diye bildirildiğini ifade eden Kakaç, “Biz köylüden imza topladık. Kesinlikle köylümüz bunu istemiyor” dedi.

Konuyu şubat ayı içinde Ankara’da görüştükleri Başbakan eski Yardımcısı, Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu’na da ilettiklerine dikkat çeken Kakaç, “Hakan Bey bize, ‘Cumhurbaşkanımız bu konularda çok duyarlı. Kesinlikle izin vermez, biz halkın istemediği hiçbir şeyi kabul etmeyiz’ diyerek Ankara’dan gönderdi” dedi.

Konuyla ilgili CHP Bursa Milletvekili Yüksel Özkan da devreye girdi, Vali Yakup Canpolat’ı arayan Özkan, “Sayın valimize bu salgını fırsata çevirmek isteyenlere fırsat vermeyin dedim. Düşüneceğini söyledi. Köylülerle jandarma arasında sosyal mesafe ortadan kalktı. Bu çok tehlikeli bir durum” dedi.

Bu yazını dipnotu: CHP Genel Başkan Yardımcısı Orhan Sarıbal da Kirazlıyayla’ya giderek, Jandarma Alay Komutanı ile görüştü. Bu görüşme sonrasında uzlaşmaya varıldı ve işletmenin 15 gün hiçbir işlem yapmaması kararı alındı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.