Sendikaların Yok Edilmesine Karşı En Büyük Direniş 15-16 Haziran Bindokuzyüzyetmiş…

Ülkemizde işçi hareketi ve sendikacılık en sancılı konulardan biridir. Batı ülkelerinin Sanayi Devrimini yakalamalarından sonra az gelişmiş ülkelerde sınai gelişime izin vermemesi, dolayısı ile işçi sınıfının da ortaya çıkamaması sonucunu doğurmuştur. Var olan sanayimizin de savaşlar ve engellemelerle çökmesi işçi hareketini geciktirmiştir.
İşçi hareketi gelişmeye başladıktan sonra ABD emperyalizmi sendikalarımıza da el atarak işçi önderlerini kendi ülkesine davet ederek “eğitmişlerdir”. Sendikacılığımızın esas gelişimi ise 1961 Anayasasının getirdiği özgürlükler çerçevesinde ülkemizde sarı sendikacılığa karşı tepki olarak devrimci sendikacılığın gelişmesine yol açmış, 13 Şubat 1967 tarihinde Türk-İş’ten ayrılan 5 sendika önderliğinde DİSK (Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu) kurulmuştur
Kısa zamanda örgütlenen DİSK, elde ettiği demokratik ve sosyal haklar, hak grevleri ile işçi sınıfı içinde hızla yayılmaya başladı. O dönemde iktidar olan Adalet Partisi, Sendikalar Yasasında, özel olarak sendika değiştirmeyi zorlaştıran, genel olarak da sendikaların örgütlenme şansını yok eden değişiklikleri meclisten geçirdi. Yasa 11 Haziran 1970 günü dönemin Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay tarafından onaylandı. Bunun üzerine 15 Haziran günü İstanbul’un işçi semtlerinde işçiler sokaklara döküldü. DİSK, Türk-İş ayrımı gözetmeden bütün işçiler birleşti. İşverenlerin işçilerin dışarı çıkmasını engellemek için fabrika kapılarını kaynaklayarak kapatması işe yaramadı.
İstanbul’un Kartal, Topkapı ve Levent semtlerinden işçiler kent merkezine yürüyüşe geçince trafik durduruldu. Köprüler açıldı. Vapur seferleri kaldırıldı. Kısa süre sonra direniş İzmit başta olmak üzere diğer illere de yayılarak tarihin en büyük işçi eylemi gerçekleşti. Olaylar 16 Haziran günü de devam etti. Çok sayıda işçi yaşamını yitirdi ya da yaralandı. Sonuçta Hükümet Sıkıyönetim ilan etmek zorunda kaldı. Ancak sonuç olarak değişiklikler hayata geçmedi.
Bu tarihten sonra 12 Mart 1971 darbesi başta olmak üzere, 12 Eylül 1980 darbesi ve sonra gelen iktidarlar hep Sendikalar Yasası ve işçi hakları ile oynadı. Özellikle AKP iktidarı döneminde Sendikalar Yasasında yapılan değişiklikler sendikaları yok etti.
Büyük işçi yürüyüşünün gerçekleştiği 48 yıl önceki 40 milyondan az Türkiye nüfusuna karşılık sendikalı işçi sayısı ile 80 milyonu aşkın Türkiye nüfusundaki sendikalı işçi sayısı karşılaştırıldığında sendikaların nasıl yok edildiği gerçeği ortaya çıkacaktır. Bugünkü tabloyu ne iktidar yetkilileri, ne de sendikacılar açıklayabilmektedir.
Ülkemizde işçi hareketinin gerçek gücü ortaya çıktığında neler olabileceği hiç ama hiç kimsenin aklından çıkmıyor. Çıkamıyor…
Sendikaları yok eden, işçileri sefalet ücretine çalıştıranlar bir kez daha aynı hatayı yapmamalı.
15-16 Haziran sadece işverenlerin değil, işçilerimizin de hafızasında…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.