Tırnak

Dilbilgisi dersi ne yazık ki öğrencilerin en az sevdiği derslerden biridir. Bu önemli dersin doğru şekilde verilmemesi insanlar arasındaki anlaşamamanın nedenlerinden biri haline gelmiştir.
Yöresel farklılıklar bir yana pek çok sözcüğü yanlış kullanırız. Sözlü anlatımlardaki bu hatalara yazılı anlatımlar da eklenir. Oysa yazılı anlatımlar da olsun daha sağlam anlaşmamız gerekir.
Dilbilgisi dersinde özne, yüklem, tümleç, edat, zarf, bağlaç, vb. bir çok terimin anlamını öğrenmeye çalışırız. Ancak konuşmaya başladığımızda bunları düşünmeden konuşuruz.
Eski dille imlâ, yeni dille yazım kurallarını bilmemek de anlaşmazlıkların temel nedenlerinden biridir. Noktalama işaretlerini kullanmayı bilmemek, ya da yanlış kullanmak çok yaygın şekilde anlaşmazlıklara yol açar “da” ya da “ki” ekini bitişik yazmak zaman zaman çok büyük hatalara neden olur. Şapka dediğimiz “^” işaretinin kaldırılmasının neden olduğu hatalar ise sayılamayacak kadar çoktur.
Televizyonlarda konuşan ünlü gazetecilerin dahi yerine uzatarak daahi demesi kulaklarımızı tırmalamaz. Virgül işaretini çoğunlukla yanlış yerde kullanırız. Ya da hiç kullanmayız. Bu nedenle “Oku da baban gibi, eşek olma” sözündeki virgülü yanlış yere koyunca bambaşka bir anlam ortaya çıkar.
Yazar Feyza Hepçilingirler bu hatalardan doğan çarpıklıkları eleştiren çok sayıda yazı kaleme almıştır.
Çoğumuz tırnak işareti ile parantez işaretini karıştırırız. Başka bir kişiden ya da yazıdan olduğu gibi aktarılan sözler tırnak içine alınır. Bu konuda hata yapmak sayısız karışıklığa yol açtığı gibi fikri hakların da ihlali anlamına gelir. Bu hataların bir kısmı bilgisizlik nedeniyle yapılır. Ama en kötüsü bu hatayı bilerek, isteyerek yapmaktır.
Böyle bir olay dostumuz Prof. Dr. Ali Ercan’ın başına geldi. Kalem oynatma konusunda iddialı olduğu belli olan bir kişi Ali Ercan Hoca’nın Atatürk’e yapılan bir saldırıyı eleştirmek için kullandığı alıntıda tırnak işaretini bilinçli olarak kullanmayınca ortaya tam bir karmaşa, daha açık ifade ile iftira çıktı. Ali Ercan’ın eleştirmek amacıyla yaptığı alıntı kendi sözleriymiş gibi aktarılarak kendisi için saldırı amacıyla kullanıldı.
Şimdilerde internet aracılığı ile pek çok bilgiye kolayca ulaştığımız gibi bir bilgi çöplüğü ile de karşı karşıya kalıyoruz. Bu nedenle referanslara çok dikkat etmek, kaynakları birkaç yerden doğrulamak, ondan sonra eleştiri yapmak gerekiyor. Aynı hata birkaç kez internet ortamında tekrarlanınca doğru imiş gibi algılanıyor.
Elbette özellikle tanıdığımız kişilerin hangi sözleri söyleyip söyleyemeyeceğini bilmek de hata yapmamızın önüne geçebiliyor.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.