5.KOL NATOCULAR

AHMET AYGÜN ATA KÖŞE YAZISI

İspanyol İç Savaşının (1936-39) son aşamasında Franco kuvvetleri Madrid kuşatmasını daralttı. O sırada isyancı ordunun Cumhuriyet rejimine karşı kullandığı falanj hareketinin(faşist milis) dört hareketi vardı. Buna beşincisini eklediler; 5. Kol. Örgüt Madrid’in içinde faaliyete geçti. Asılsız söylentilerle kenti savunan kitlenin moralini bozarak savaş azmini zayıflatmakla, “Cumhuriyeti oluşturan sol hareketleri birbirine düşürerek kendi kitlelerinden koparmakla görevliydi”. Cumhuriyetçi bölgede sabotaj yaptılar, suikast düzenlediler, işleyen ne kadar sistem varsa hepsini felç etmeye çabaladılar.
2. Dünya Savaşında da Almanlar Gehlen örgütü ile aynı çalışmayı sürdürdüler. Yenildiklerinde Berlin’e çekildiler. Belgeleri o zaman ki adı Amerikan Stratejik Hizmetler Bürosu(OSS) ele geçirdi. Gehlen örgütünü taklit etmeye başladılar. Adları da CIA olarak değişti.
Türkiye’miz 1990’larda başlayan 2000’lerde yükselen Vatan Savaşına girişti. Amaç üniter yapıyı korumaktı. Cia ve Nato gladyosu siyasi 5. kolu kullanmaya başladı. Pkk/pyd/ypg/spg silahlı,Hdp vb siyasi partiler 5. Kol oldu. Ne yazık ki diğer siyasi partileler de de 5. Kol elemanları var. Örneğin TR705 kodlu Sezgin Tanrıkulu İHA’ların sivilleri öldürdüğü yalanlarıyla görevli. Son günlerde ona Tuncay Özkan eklendi! Umudunu Cia ve Nato gladyosuna bağlamış. “Trump kazanacak, Erdoğan gidecek”…Hazret ulusuna, kendisine, partisine değil emperyalist bir devlete bel bağlıyor! Ardından günah çıkartıyor! “Biz Cumhuriyet Mitinglerine şu partiyle, şu gençlik örgütünü çağırmadık, onlar geldi”…Cumhuriyet mitinglerine katılanlar senden değil Mustafa Kemal Atatürk’ten “Cumhuriyeti koruma ve kollama” emrini aldı. “Şu parti, şu Gençlik örgütü” dediğinde Pentagon, Cia ve Nato gladyosunca; Türkiye’de 1 numaralı” Amerikan düşmanı” ilan edildi. Bu telaşın ve günah çıkarışın 5. Kol Natocusu olduğunu akla getiriyor, Tuncay Özkan’ın.
Ana muhalefet partisinin yöneticileri bugünlerde Londra’da Chatham House ve Washington’da White House çevresinde dolanıyor. Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz conilerin dediğini şöyle anlatıyor! Birincisi Amerika pkk/ypg konusunda Türkiye’yi rahatsız etmeyecek yöntem arıyormuş! Suriye’de tek bir ordu kurulabilir, pyg/ypg bu orduya yazılabilirmiş! Patriot almamamızı anlamamışlar! Rusya’dan S-400’leri alırsak Rusya’ya uygulanan yaptırımlardan etkilenirmişiz! Haaa birde Amerikalılar İran’ın “daha yayılmacı” hale geldiğini fark etmişlermiş!
Akp’nin “çok kutuplu dış politikası” iflas etti; ülkemize kan ve yitikler getirdi. Ana muhalefet partisi ise Abd operasyonlarının bir parçası olarak güçlenmeye çalışıyor. Türkiye saygınlığını ve inandırıcılığını yitirerek batmış bir siyasi iktidar ve Abd’ye yaslanan bir ana muhalefet ile bu çatışmalı süreçten sağ çıkamaz. Birincisi ne yapacağını şaşırmış durumda; çünkü Milli bir iktidar değil. İkincisi ise hâlâ renkli Amerikan şemsiyesi altında yaşadığımızı sanan bir muhalefet; Milli Demokratik Devrimci değil.
Milli olmayan bir iktidar, üniter yapıyı reddeden bir ana muhalefet, terörizmle barış geleceğini sanan Cia ve pentagon piyonu Hdp ve 5. Kol Natocuları ile Türkiye’yi saran emperyalizm…Kim kazanacak? Elbette Milli Meclis, Milli Hükümet diyenler…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.